TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan 'Haniyye' açıklaması! "Suikast olmasaydı; Abbas ile aynı gün Meclis'e gelecekti"
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, katıldığı bir canlı yayında İran'da suikasta uğrayan Hamas lideri Haniye'ye ilişkin açıklamalar yaptı. Kurtulmuş, "Planladığımız şuydu, Sayın Abbas, Devlet Başkanı olduğu için buraya gelecek, aynı gün Heniyye de Sayın Cumhurbaşkanımız da gelecekti, locadan toplantıyı izleyecekti." diye konuştu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, katıldığı bir canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
"SUİKAST OLMASAYDI, HANİYE DAVET EDİLECEK VE BURADA OLACAKTI"
TBMM Başkanı Kurtulmuş'un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Hem Türkiye tarihi için hem de TBMM tarihi için Mahmut Abbas'ın gelip burada konuşma yaptığı gün fevkalede önemli bir gündür. Tabi bu kolay olmadı. Epey bir hazırlık dönemi vardı. Biz Netanyahu'nun konuşacağı haberini aldım, bendeniz 12 gün evvel Sayın Abbas'a resmi davet yazısını yazdım. Düşüncemiz aynı gün konuşturmaktı. Ama onun sağlık sebepleri nedeniyle o gün buraya gelmesi mümkün olmadı. Planladığımız şuydu, Sayın Abbas, Devlet Başkanı olduğu için buraya gelecek, aynı gün Heniyye de Sayın Cumhurbaşkanımız da gelecekti, locadan toplantıyı izleyecekti. Bunları Sayın Cumhurbaşkanımızla istişare ettik. Hatta Sayın Haniye'yi bu salonda Gazze olanları anlatması için davet edecektik. Fakat planlamalarımızdan 5-6 saat sonra Heniyye'nin şehadet haberi geldi. "İsmail Heniyye suikastı olmasaydı, Heniyye davet edilecek ve burada olacaktı. Buradaki ince ayar şudur. Sayın Abbas kabul edilmiş resmi devlet başkanı olduğu için Meclis'in kürsüsünden konuşacak, eğer takdir öyle olsaydı Sayın rahmetli Haniye de locadan Sayın Cumhurbaşkanımız ile birlikte milletvekillerimizin oturumunu izleyecekti.
"ABBAS TARİHİ BİR KONUŞMA YAPTI"
Abbas tarihi bir konuşma yaptı. TBMM topyekun Türkiye siyasetinin Filistin davasının arkasında durduğunu göstermiş olduk. Aslında bu toplantıdan önce de 7 Ekim Olayları'ndan bu yana TBMM 4 kez ortak duyarlılığını ortaya koydu. Bunlardan iki tanesinde partilerin grup başkan vekillerinin imzasıyla ortak bir dille bildiriler konuldu. Bunlardan biri 9 Ekimde biri de Şifa Hastanesinin bombalandığı akşam Meclis oturumdayken, oturumu kesti ve bütün gruplar ortak imza ile o katliamı kınadılar. İki sefer de başkanlık tezkeresi olarak Meclise gönderdiğimiz metin okundu ve o metin yine oy birliği ile kabul edilmiş oldu. Ayrıca Türkiye'nin Uluslararası Adalet Divanı'nın yargılaması sürecinde Meclisten 3 arkadaşımızı görevlendirdik, onlar da her safhasında bu mahkeme süreçlerine dahil oldular. Bu başvuruların yapılmasında Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'ndaki arkadaşlarla birlikte bizim milletvekili arkadaşlarımızın çok büyük katkıları oldu.
"HAKİKATEN ORTAK REAKSİYONUN GÖSTERİLDİĞİ ANLARDAN BİRİSİYDİ"
Sadece AK Parti sıralarından değil başka sıralardan da, başka partilerden arkadaşların kalktığı da oldu. Hele hele bazı noktalarda herkesin ayağa kalktığı oldu. Mahmut Abbas'ın özellikle son bölümdeki mükemmel vurguları karşısında bütün milletvekillerinin ayağa kalktığını gördük. Hakikaten ortak reaksiyonun gösterildiği anlardan birisiydi.
MECLİS HEYETİ FİLİSTİN'E GİDECEK Mİ?
Meselenin başından beri hep bu teklifler geldi, grup olarak gidelim parlamento heyeti olarak gidelim diye. Sonuçta en anlamlı şekilde Filistin halkının yanında nasıl durduğumuzu gösterirsek o çabanın içerisinde oluruz. Bunların hepsi planlama meselesi, imkan meselesi. Hepimiz yarın sabah Gazze topraklarına gitmek isteriz, hepimiz Filistine en yakın desteği vermek isteriz ama sonuçta nasıl sonuç alacağız bunu hesaplayarak, anlayarak gitmek lazım.