TBMM Başkanı Şentop: Salgında 160 ülkeye destek sağladık
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Salgının başlangıcından bugüne kadar başta sağlık ekipmanı yardımı olmak üzere 160 ülkeye destek sağlamış olmaktan memnuniyet duyuyoruz." dedi.
Küresel ve bölgesel krizleri ele alan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Ancak bunlardan hiçbiri, ülkelerin ve toplumların üzerinde, 5 milyon civarında insanın hayatına mal olan Kovid-19 salgını kadar yıkıcı bir etki meydana getirmemiştir. Söz konusu krizin etkilerini, ekonomi, sağlık, sosyal hayat ve istihdam gibi sahalarda da derinden hissettik. Geçmişteki hatalı politika tercihleri ve ekonomik krizlerle mücadele etmek gayesiyle birçok ülke tarafından alınan veya dışarıdan dayatılan tedbirler, sağlık ve sosyal güvenlik sistemlerinin zayıflamasına yol açmıştır. Türkiye olarak bu noktada, son 20 yılda sağlık alanında yapılan büyük yatırımlar ve zengin insan kaynaklarımızla, söz konusu küresel salgını kapasite sorunu yaşamadan yönetmeyi başardık" ifadelerini kullandı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle ciddi halk sağlığı tedbirlerinin uygulandığını anlatan Şentop, "Böylece salgını etkili bir şekilde yavaşlatmış olduk ancak ekonomik hayat da kısmen sekteye uğradı. Ekonomik durgunluk, bazı ülkelerde işletmeler ve çalışanlar için kaynaklarda kıtlığa ve küresel yatırım akışlarında önemli ölçüde aksamalara sebebiyet verdi. Söz konusu sağlık krizinin bütün dünya tarafından en çok hissedilen boyutunun topluma ve istihdama dair olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesini yaptı.
Şentop, insanlığın, hiç tecrübe etmediği yeni krizlerle karşı karşıya olduğuna dikkati çekerek "Bu sebeple, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemini hedeflerken ekonomik kalkınmamızı sosyal ve çevresel ihtiyaçlarla yeniden dengelemek ve sosyo-ekonomik eşitsizlikleri ele almak için tarihî bir fırsatın eşiğinde olduğumuzu düşünüyorum." dedi.
‘Başta sağlık ekipmanı olmak üzere 160 ülkeye destek sağladık'
Meclis Başkanı Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye olarak Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin gerçekleştirilmesi için millî bir vizyonun yanında, kuvvetli bir sahiplenme duygusu ile uluslararası dayanışma ve iş birliğinin kaçınılmaz olduğuna inanıyoruz. Bu anlayışla krizin sosyal ve istihdam boyutunu ele alırken aynı zamanda diğer ülkelerle iş birliğimizi kuvvetlendiriyor, ihtiyacı olanlara destek vermeye gayret ediyoruz. Salgının başlangıcından bugüne kadar başta sağlık ekipmanı yardımı olmak üzere 160 ülkeye destek sağlamış olmaktan memnuniyet duyuyoruz."
‘Tedavi de ilaç da aşı da küresel olmalı'
Şentop, her şeyin küreselleştiği dünyada, hastalık ve virüslerin de küresel olduğunu belirterek "Tedavi de ilaç da aşı da küresel olmalı. Sadece dünyamızın belli bir bölümünü, mesela sadece Avrupa'yı, sadece G20 ülkelerini sağlıklı tutmak mümkün değil. Dünyanın geri kalan kısmı hastalık ve salgın içindeyse bizler de o hastalık ve salgına maruz kalırız. Bütün dünya, bütün insanlık için, barış içinde, asgari hayat şartlarında bir yaşama alanı oluşturamazsak hiçbirimiz güvende değiliz. Küresel bakmak, küresel düşünmek zorundayız." diye konuştu.
Parlamentolar arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi vurgusu yapan Şentop, "Parlamento Başkanları olarak bu konuda ihtiyaç duyulan kanuni düzenlemeleri süratle hayata geçirmek için gerekli adımların atılmasına öncülük edebiliriz. Ekonomik ve sosyal düzenin yeniden istikrara kavuşması için ulusal kurumlarımızla olduğu kadar parlamentolarımız arasındaki mevcut iş birliğini daha da güçlendirmeliyiz." dedi.
‘Ölçü sözde değil eylemdir'
TBMM Başkanı, parlamento kelimesinin köken itibarıyla konuşma mekanları olduğunu ancak konuşulan sözlerin eyleme dönüşmesi gerektiğine dikkati çekerek "Dünyamızı güzel ve parlak sözler değil, bütün insanlara aynı değeri veren, gerçekten eşitlikçi ve adil yaklaşımlarla hayata geçirilen eylemler değiştirecektir. Ölçü sözde değil eylemdedir." ifadelerini kullandı.
Şentop, sözlerini şöyle tamamladı:
"Avrupa veya Amerika'daki bir sivilin hayatı ile Afganistan'da 'yanlışlıkla' bombalanıp öldürülen veya Yemen ya da Libya'daki bir sivilin hayatının aynı değerde olduğuna içtenlikle ve samimiyetle inanarak eyleme geçmedikçe daha iyi bir dünya gerçekleşmeyecektir. Parlak demokrasi nutukları kulaklarımıza hoş gelse de dünya üzerinde darbeleri ve darbecileri desteklemeyen tutumlar dünyamızın geleceği bakımından önemlidir. G20 ülkeleri olarak bunu başarabilecek altyapıya sahip olduğumuza inanıyorum."