Tebrikler Mansur Yavaş, sondan birinci olmuşsunuz

Helal olsun Sayın Yavaş, Türkiye 1’incisi olmuşsunuz.

Ama “SGK'ya en borçlu belediye” listesinde birinci olmuşsunuz.

Nasıl başardınız?

Ekrem İmamoğlu bile borçta sizi geçemedi.

16 milyon nüfuslu İstanbul’un belediyesinin SGK borcu 3,3 Milyar TL iken 6 milyon nüfuslu Ankara’nın belediyesi 5,7 Milyar TL borçlu!

SGK konusu gündeme gelince CHP Genel Başkanı Özel, “En borçlu belediyeler Ak Parti'den devraldıklarımız” dese de hakikat öyle demiyor. Sayın Özel'i kim veya kimler yanlış bilgilendirdi? Kendisi bunun hesabını ayrıca sormalıdır, yoksa ileride çok daha vahim hatalara imza attırabilirler.

SGK’ya en borçlu ilk 5 belediye şöyle:

1)ANKARA : 5,7 MİLYAR TL

2)İZMİR : 5,3 MİLYAR TL

3)İSTANBUL: 3,3 MİLYAR TL

4)ADANA : 3 MİLYAR TL

5)ŞİŞLİ : 1,8 MİLYAR TL

Hepsinin ortak özelliği CHP’li belediye olmaları.

SGK borçlarının tahsili noktasında bu işin AK Partilisi, MHP’lisi, CHP’lisi, DEM’lisi yok. Borcu olan 81 il ve 1400’ün üstünde belediyenin bunu ödemesi gerekir. Haciz mi gelecek? AK Partili belediye ödemiyorsa ona, CHP’li ödemiyorsa ona da gelecek. Bu para milletin parası.

Ancak borcun %67’si CHP’li belediyelere, kalan %33’ü AK Parti, MHP, İyi Parti, DEM ve diğer tüm belediyelere ait!

Ne yapmış bu CHP’li belediyeler, devlet kasasından giden bunca para ne olmuş?

Meselâ AK Partili Konya Belediyesi’nin hiçbir borcu yok.

Hâl böyleyken Adana’da neler olmuş da 3 MİLYAR TL borcu ödememiş?

Bu belediyeler işçilerin SGK ücretlerini devlete ödememiş. Üstelik İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önünde her gün eylem var. İşinden atılan emekçiler Başkan Cemil Tugay’ı protesto ediyor, ama Cemil Bey’in umurunda değil. CHP döneminin işçileri yine CHP’li başkan tarafından işlerinden edildiler. Amaç nedir, kimlere alan açılıyor? Kamuoyunun bilgisi yok.

Şişli’ye ne demeli? Sevgili Şişli, sen bir ilçesin, o borç nedir?

Şimdi birileri , “Ama Mansur Yavaş yüzde 60,4 oyla seçildi” diyecek.

Ne yapalım?

Ödemediği SGK primlerini görmezden gelip yazmayalım mı?

Yüzde 60 oy başarıdır, ancak bu her yaptığının doğru olduğu mânâsına gelmez.

Ankara’da insanlar trafik keşmekeşi oluştuğunu görünce ve maalesef şehir çökmeye başlayınca herkes %60 oyu unutur, olan şehre olur.

“METRO YAPACAKTI, OLANI DA ÇALIŞTIRAMIYOR”

Mansur Yavaş verdiği sözlerin çoğunu tutmasa da evet açık farkla seçimi kazandı; lakin metrolar bile bozulmaya başladı.

Halk bu durumdan memnunsa bir şey diyemem?

Belediye yetkililerinin resmi hesaptan açıkladığına göre metro “sıcak havadan dolayı” bozulmuş.

Kardeşim bu metro yerin metrelerce altında değil mi? Neden önlem almıyorsunuz?

Metroyu üfleyerek biz mi soğutacağız?

“UTANMASALAR, İNSANLARI BARINAKLARA ALALIM, DİYECEKLER”

Kendilerine “hayvan sever” diyen bir güruh var ve gerçekten insanları hiç sevmiyorlar.

Çocukların parçalanmasının “haber değeri” bile olmadığına inanıyorlar.

Onlara rağmen “başıboş köpek sorunu” çözülecek.

Köpekler asla öldürülemez.

Sağlıklı köpekler itlaf edilemez.

Allah’ın yarattığı canlara kıyılamaz.

Zaten komisyondan geçip TBMM Genel Kurulu’na gelen kanunda böyle bir “toplu itlaf” söz konusu değil.

Köpekler belediyeler tarafından toplanacak, rehabilite edilecek ve barınakta tutulacak. Önceki kanunda “barınakta tut” yerine “aldığın yere bırak” deniyordu.

Ak Parti’nin yerel seçimlerde önemli yerleri kaybetmesinin tek sebebi “ekonomi” değil.

Başıboş sokak köpekleri sorununun kronik hale gelmesi ciddi problemdi.

Bunun çözülecek olması göründüğünden daha önemli!

İşte sırf bu sebeple Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Sera Kadıgil gibilerin, “evladını köpek saldırında kaybetmiş anneye” ruhsuz ve çukur şekilde bağırmasının sebebi buydu.

Onlar, “Hükümet hiçbir mevzuyu çözemesin” istiyorlar.

Batsın böyle siyaset!

Vatandaşın lehineyse ister iktidara yarasın, ister muhalefete yarasın. Yeter ki hangi partiye oy verirse versin, tüm vatandaşlar huzur içinde yaşasın.

“GÜZEL KAYSERİ’YE SAHİP ÇIKIN”

Kayseri, Türkiye’nin en huzurlu şehirlerinden biridir. Esnafı da insanı da güzeldir.

Ama birileri Kayseri’de Suriyeliler üzerinden kirli olaylar tezgahladı.

İşin bir vahim yönü de şehirdeki esnaf, ticaret ve sanayi odaları bu duruma karşı sus pus oldular. Ekmek yedikleri şehrin imajını umursamadılar.

Kayseri’de Organize Sanayi Bölgeleri, Kayseri Ticaret Odaları gibi bir sürü kuruluş var. Ne iş yaparlar? Aidat toplamak dışında bir işleri var mıdır?

Suriyeliler hususunda hepsi sınıfta kaldı.

Ayrıca Kayseri’yi bir adım ileri götüremedikleri gibi çıkan olaylarda şehrin imajını koruyamadılar.

Susarak geçiştirdiler. Ama Ankara ve İstanbul’da herkes bana “Kayseri’de neler oluyor?” diye sormaya devam ediyor.

Eskiden Türkiye’nin en gözde şehirlerinden olan Kayseri şimdi olaylarla konuşuluyor.

Lafa gelince, “Aman Kayseri kötü anılmasın” diyenlerin icraata gelince şehir umurlarında  değil!

Şehirde doğru düzgün bir sanayi ve ticaret yöneticisi yok!

Hükümetin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tüm çabalarına rağmen Kayseri OSB ve KTO yöneticileri adeta bu icraatları alttan alta baltalıyor.

Başkan Erdoğan tüm gücüyle mazlumları korurken, Kayseri’deki sanayi yöneticileri sus pus oluyor.

Sanayide çalıştırmaya gelince Suriyelileri çalıştırıyorlar, ama olaylar karşısında sahip çıkmaya gelince ortada yoklar.

Benim de şehrim olan güzel Kayserim bunların elinde oyuncak oluyor.

Yazıktır, günahtır.

İyi ki Ahmet Taş gibi sivil toplum yöneticileri var. İyi ki dernek ve vakıflar var. Yoksa mazlumu, mağduru düşünecek kimse kalmamış gibi.

Hayırsever şehir, şimdilerde “suya sabuna dokunmayalım” moduna geçen şehir olarak anılmaya başlandı.

SON SÖZ: SGK borcu ayrımsız tüm belediyelerden tahsil edilecek. Ama CHP’li yöneticiler bu duruma itiraz ediyor. Neden? İşçinin SGK primini devlete ödemek yerine ne yapmayı düşünüyorsunuz?