TFF yasa dışı bahis şirketlerini engellemeye mi çalışıyor, yoksa onlara fırsat mı tanıyor?
Mehmet Ali Erbil ve Serdar Ortaç yasadışı bahis operasyonları sırasında gözaltına alındı. Her iki isim de yasa dışı bahis ve kumara teşvik iddiasıyla suçlanıyor.
Bütün yetkililerin de vurguladığı gibi, son zamanların en büyük belalarından biri yasa dışı bahis ve kumar. Birçok kişi varını yoğunu internet üzerinde yasa dışı bahis ve kumara yatırıyor. Ocaklar sönüyor, aileler dağılıyor.
Böyle bir aile faciasına ben tanık oldum.
Türkiye’de yılda 55 milyar doların yasa dışı bahis ve kumara aktığı söyleniyor. Dile kolay… Elli beş milyar dolar.
Yasa dışı bahisin özellikle futbol dünyasında döndüğünü herkes biliyor. Bahis yüzünden şike iddiaları havada uçuşuyor.
Yani sırf birileri kolay yoldan para kazanacak diye, dünyanın en güzel oyununu kirletiyorlar.
Peki bu belaya karşı nasıl önlem alınacak? Bu önemli. Ayrıca bu noktayı tartışırız. Çünkü bu zamana kadar kalıcı, etkili önlemler alınamamış olması bile şaşırtıcı.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun, geçtiğimiz günlerde yasa dışı bahis reklamlarını önlemek amacıyla açıkladığı bir dizi tedbiri okuyunca, gözlerime inanamadım.
TFF, futbol disiplin talimatının 57. Maddesinde değişiklik yaparak, statlardaki alanlara yasa dışı bahis kuruluşlarını çağrıştıracak şekilde tanıtım ve reklam yapılmasının suç sayılmasını talimatnameye ekledi ve cezaları açıkladı.
Türkiye’de 55 milyar dolarlık, dünya genelinde ise trilyonlarca dolara çıkan yasa dışı bahis için TFF bakın hangi cezaları öngörüyor.
“Bu talimatlara uymayan kulüpler, ilk ihlalde 2 milyon 500 bin TL para cezası alacak. Yasağın ikinci kez gerçekleşmesi halinde para cezası 5 milyon TL’ye çıkacak. Talimatın 3’üncü kez ihlal edilmesi halinde 10 milyon TL para cezasının yanı sıra kulüpler 3 puan silme cezası da alacak. 3’üncü ihlalin ardından takip eden her bir ihlal için 10 milyon TL para cezası ve 3 puan silme cezası tekrarlanacak.”
Yani milyarlarca dolarlık kara paranın döndüğü, üstüne tüm dünyada da futbolu zehirleyen ve şike yapılmasına yol açan yasa dışı bahisle ilgili TFF’nin öngördüğü ceza bu kadarcık. Alt liglerdeki kulüpler için öngörülen cezalar ise çok daha düşük.
Trilyonlardan söz ediliyor, fakat buna karşın TFF leblebi çekirdek parası kadar ceza öngörüyor. Bu kadarcık cezalarla da gençleri zehirleyen, bahis ve kumar şirketlerinin önünü alacağını düşünüyor. Tuhaf.
Yani bir yasa dışı bahis şirketi, bir çok futbol kulübünün stadına reklam verebilir, buna karşın yüksek meblağlar ödeyebilir, karşılığında TFF’ye de üç kuruşluk ceza yatırılır. Bu kadar basit yani.
Trilyonların döndüğü bir piyasada sizce o şirketler bunu yapmaz mı? Bal gibi yapar!
Bir yandan ünlü isimler yasa dışı bahis ve kumara özendirdiği için göz altına alınıyor, diğer yandan TFF garip bir ceza sistemi açıklıyor.
Bu disiplin yönetmeliğine baktığımız zaman insanın aklına da şu soru geliyor: “TFF yasadışı bahis şirketlerinin reklamlarını önlemeye mi çalışıyor, yoksa onlar için alan mı açıyor?”
Yoksa amaç engellemek olsa, yasa dışı bahis şirketlerinin reklamını alan kulüplere, ilk defasında ağır yaptırım getirilirdi.
Elbette kasıtlı bir durum yoktur. En azında ben olmadığına inanmak istiyorum. Ama trilyonlarca doların döndüğü piyasayı engellemek için bu kadar basit önlemlerin alınmasını da birinin açıklaması gerekmez mi?