Edirne'de 'Tiny House' adlı yapılarla ilgili, Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, Edirne Ticaret Borsası Başkanı Özay Öztürk, Trakya Birlik Genel Müdür Yardımcısı Mesut Atar ile ilçe ziraat odaları başkanları katıldığı toplantı düzenlendi.
Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, tarım arazilerine izinsiz konulan 'tiny house' adlı taşınabilir evlerin çevresel dengenin bozulmasına yol açtığını söyledi.
Saros Körfezi'ne kıyısı bulunan Keşan ilçesi Danişment ve Koruklu köylerinde 'tiny house'ların kaldırılmasına değinen Arabacı, "Tarım arazilerinin korunması ve sürdürülebilir kullanımı konusunda toplum olarak daha duyarlı olmalıyız. Edirne ilinde ve diğer bölgelerde yaşanan bu tür izinsiz yapılaşmaların önlenmesi için tarım arazilerinin izinsiz olarak işgal edilmesine karşı ortak mücadele yürütülmesi gerekmektedir" dedi.
Edirne'de Saros Körfezi'ne kıyısı bulunan Keşan ilçesine bağlı köylerde, tarım arazilerine izinsiz olarak koyulduğu belirlenen 'tiny house' adı verilen taşınabilir evler için çalışma başlatıldı. Bu kapsamda, evlerin tahliyesi sırasında geçen cuma günü Danişment köyünde, yapı sahipleri ile jandarma ekipleri arasında gerginlik yaşandı.
Toplantıda ziraat odaları başkanları adına konuşan Edirne Ziraat Odası Başkanı Arabacı, kentin, ülkenin çeltik ve ayçiçeği üretiminde birinci sırada yer aldığını söyleyerek, "Tarım alanlarına, en basitinden bir yapı yapılması dahi birçok izni gerektirmekteyken ve tarım dışı arazi kullanım izinlerinde, toprak koruma kurulunca hassasiyetle değerlendirme yapılırken, bu şekilde tarım arazilerinin izinsiz olarak tiny house adı verilen küçük evlerin kurulması suretiyle işgal edilmesi endişe vericidir. Bu eylemler, hem tarımın sürdürülebilirliğini tehdit etmekte hem de çevresel dengenin bozulmasına yol açmaktadır.
Bu şekilde hiçbir izin alınmadan gelecek nesillerimize borcumuz olan tarım topraklarımızın yok olmasına müsaade edilmemelidir. Bu noktada, tarım arazilerinin korunması ve sürdürülebilir kullanımı konusunda toplum olarak daha duyarlı olmalıyız. Edirne ilinde ve diğer bölgelerde yaşanan bu tür izinsiz yapılaşmaların önlenmesi için yerel yönetimlerin, güçlü politikalar geliştirmesi ve etkin denetim mekanizmaları oluşturulması, kamuoyunu bilgilendirmek ve sorunun çözümü için harekete geçmek amacıyla, tarım arazilerinin izinsiz olarak işgal edilmesine karşı ortak bir mücadele yürütülmesi gerekmektedir" dedi.
Türkiye'de tarım arazilerinde yapılaşma konusunda 3194 Sayılı İmar Kanunu ve 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazı Kullanımı Kanunu ve ilgili yönetmelikler tarım arazilerinin korunması ve sürdürülebilir kullanımını sağlamak için önemli düzenlemeler içerdiğini dile getiren Arabacı, "Tarım arazilerindeki yapılaşmanın izinli ve kontrol altında gerçekleşmesini sağlayarak tarımın devamlılığını ve verimliliğini korumayı amaçlar. Ayrıca, çevrenin ve doğal kaynakların korunmasını da gözetir. Bu kapsamda, ilimizdeki ilgili kurum ve mercilere, Edirne'nin tarım arazilerinin ve turizm bölgelerinin korunmasına yönelik olarak, tiny house ve kaçak yapılara izin verilmeme konusunda yaptıkları çalışmalar nedeniyle desteğimizi belirtir, kamuoyu adına teşekkür ederiz. Bu doğrultuda, tüm paydaşların iş birliği içinde hareket etmesi ve tarım alanlarının korunması için gerekli adımların atılması, hem bugünkü hem de gelecek nesillerin sağlıklı bir evrede yaşamasını sağlayacaktır" diye konuştu.
Türkiye'nin halen bazı ürünlerde kendi kendine yetemeyen bir ülke olduğuna dikkat çeken Arabacı, "İlk önce kendi kendimize yetebilen bir ülke haline gelip ve sonrasında da dış ülkelere ihraç edebilecek hale gelebilecek seviyedeyiz ve öyle verimli topraklarımız var. Ama biz bu toprakları izinsiz, bilinçsizce, 'Burası şehir merkezine yakın bir bölge. Ben burada bir arazi satın alayım' deyip, buraya bir yapıya izin verilmiyor ama tiny house gibi, konteyner gibi yerler koyarak işgal edersek, gerçekten ülke ekonomisine ve tarıma zarar vermiş oluruz" dedi.
Lalapaşa Ziraat Odası Başkanı Taner Öztürk de tiny house uygulamasının kontrolden çıkmaya başladığını söyleyerek, "Bu durum öyle bir hal aldı ki, yani çılgınca olmaya başladı. Özellikle depremden sonra her önüne gelen bir tane arsa alıyor. Bir de şimdi vatandaşlar özellikle İstanbul'dakiler şehirdeki emlak fiyatlarıyla, tarla fiyatlarını karşılaştırıyorlar. Çok düşük olunca internet üzerinden sınırsız tarla alıyorlar ve bu tarlalar tamamen tarım dışına çıkıyor. Her şey kanunda belirtilsin. Hangi köylere olacak? Köylerin neresinde olacak?
Adam, 'Hobi bahçesi yapacağım' diye havuz yapmış. Havuzun tarım arazisinde ne işi var yani? Şimdi tarım arazisinde. Havuzlu villa istiyorsa, gidecek deniz boyundan alacak. Biz bu kargaşaların ortadan kalkmasını istiyor. Bir de Tarım Bakanlığı'nın acilen bu internet üzerinden satışı durdurmasını veya internet üzerinden satış yapacaksa çiftçi kayıt sistemine kayıtlı olmayan kişileri bu arazileri satın almasını durdurmasını istiyoruz. En büyük sorun burada. Bu olursa bu iş de bitecek" ifadelerini kullandı.