TOGG’un “Çekilme kararı” açıklaması bile problemli
Bundan altı yıl evvel, “İlk yerli ve milli otomobil” olarak tanıtımları yapılarak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çok önemli destekleriyle, beş şirket ve TOBB iş birliğiyle kurulan, nihayet geçen yıl 29 Ekim’de üretime başlayan TOGG markası hakkında neler söylenmedi ki. Başta o sıralarda Habertürk’te yazan ve program yapan Fatih Altaylı tarafından. Altaylı’nın, özellikle otomobiller ve uçaklarla ilgili uzmanlık yazıları da söz konusu olduğundan, söyledikleri TOGG ile ilgili algıya yönelik olumsuz etkiler yarattı.
Neler demedi ki. Üretim bandı yok, motoru Almanya’dan, kalkış hızı düşük, yerli malı otomobil palavrası, hayal satıyorlar vb. pek çok söz.
Onun ardından, gazeteci kılıklı bazı meczuplar otomobillerin İtalya’dan gemilerle getirilip Gemlik Limanı’ndan karaya çıkarıldığını ve fabrikaya götürülüp oradan üretim bandından çıkmış gibi dağıtıma sokulduğunu bile söyledi.
Buna da muhalefete oy veren milyonlarca kişi inandı.
Tüm bu kepazelikler tam sona erdi derken, geçtiğimiz hafta yeni bir skandal patlak verdi.
Brandweek İstanbul adlı toplantılar zincirinin bir halkasında Fatih Altaylı’nın fotoğrafı üzerinde “40 yıldır hem Türkiye’nin hem de dünyanın nabzını tutan duayen gazeteci” yazan afişi gören herkes şaşırdı.
Hayır, afişte kullanılan “Türkiye’nin ve dünyanın nabzını tutmak” ya da “Duayen” gibi ifadeler sebebiyle değil. Toplantının sponsorları arasında TOGG da vardı. Sosyal medya çalkalandı haliyle.
Ardından TOGG’a yönelik ciddi eleştiriler geldi.
Şimdiye kadar TOGG hakkında ne olumlu ne de olumsuz bir şey yazmadığım halde (Bu kısmı ayrı bir konu) ben de bu tutarsızlık nedeniyle eleştirileri paylaştım.
Sonuçta tepkiler o denli arttı ki TOGG sponsorluktan çekilme kararı aldı.
Eh, bu da bir şey demek isterdik ama değil.
Çünkü TOGG çekilme kararı aldığı açıklamasında yaptığı hatayı kabul etmiyor.
Tam tersine “Biz markamızı profesyonellerle buluşturma kararı alarak bu sponsorluğu kabul etmiştik” diye başlıyor ve “Ancak bazı mecralarda, etkinlikte yer alma şeklimizin amacı dışında tartışmalara konu olması ve markamıza zarar vermesi üzerine çekilme kararı aldık” diye devam ediyor.
Görüleceği üzere “Bize daha kuruluş aşamasından başlayarak her türlü algı operasyonu ile hakaret eden Fatih Altaylı’ya da sponsor olmuşuz, bunu bilmiyorduk” diye bir ÖZÜR yok metnin içinde.
Tam tersine “Yaptığımız doğruydu ama amacımızı çarpıtıp markamıza zarar verdiler bazı mecralarda” gibi ilginç bir açıklama.
Suçlu Fatih Altaylı’ya sponsorluğa dikkat çekenler olmuştu.
İki hafta önce de TOGG’a yönelik her türlü aşağılamayı yapan gazeteci-yazar efradını davet edip, fabrikayı gezdirip niyetlerini belli etmişlerdi zaten.
Pek çok gazeteci kırgınlıklarını dile getirmişti “Biz size yine de destek vermeye devam edeceğiz, siz onlarla devam edin” serzenişleriyle…
Bu da üzerine tüy dikti.
Dediğim gibi ben TOGG ile ne olumlu ne olumsuz bir yazı yazdım.
Sadece Erdoğan’ın niyetinin iyi olduğunu, yerli otomobil üretimini montaj da olsa uzun vadede ülkemize hizmet olarak gördüğünü biliyorum.
TOGG’dan beklenen Cumhuriyet’in 100. Yılı'nda da ona verilen desteğe layık olması, tüm Türkiye’nin gururu olduğunu unutmaması, markasını ahlaklı profesyonellerle buluşturması.
Bu konuda Türkiye’de öyle isimler var ki küçük bir tarama ile bile karşınıza onlarca isim çıkar. Üstelik hepsi de piyasada çok etkililer.