Toplumsal Kredi Notu nedir?
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, dün çok önemli bir açıklama yaptı.
Yılmaz, “Merkez Bankası’nın toplumsal kredi notu adlı bir konu üzerinde çalışma yaptığını” açıkladı.
Sistemin temelinin belli alanda kredi veren bankaları düzenlemelere teşvik edeceklerinin altını çizdi.
Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: “Batı’da bu tür uygulamalar var. Şöyle diyelim ki teknolojik yatırımlara siz daha fazla kredi verilmesini istiyorsunuz veya sosyal birtakım konulara da sosyal açıdan önemli gördüğünüz birtakım işlere daha fazla kredi sağlanmasını istiyorsunuz. Bankacılık sistemi kanalıyla. Bunu yapan bankaların karşılık oranlarını ayarlayabiliyorsunuz. Büyüme performanslarına daha fazla esneklik sağlayabiliyorsunuz. Yaptığınız düzenlemelerle, tabii objektif bir şekilde, ölçerek bu çalışmayı Merkez Bankamız, Bankacılar Birliği’yle bankalarla birlikte yürütülüyor.”
Çalışma tamamlanınca kamuoyuna duyuracaklar ve detayları hep beraber öğrenmiş olacağız.
Ancak bu projeyi biraz irdeleyerek mantığını çözmeye bakalım.
Cevdet Yılmaz’ın açıklamasından yola çıktığımızda, bu projenin Avrupa’da da kullanılan bir kredi sistemi, kredi sağlanma kolaylığı ve karşılık oranlarının ayarlanması gibi görüyoruz.
Bu açıklamayı duyan ve okuyan bir kişi, Bankalar Birliği ile Merkez Bankası’nın birlikte hazırladığı ve bankaları ilgilendiren bir konu olduğunu düşünebilir.
Belki de öyle.
Benim okumam farklı.
Daha önce size Dijital Bankaları anlatmıştım.
Bu da onun devamı.
Benim anladığım “Sosyal Kredi Sistemi.”
Sosyal Kredi Sistemi, işletmelerin, bireylerin ve devlet kurumlarının güvenirliğini izlemek ve değerlendirmek için geliştirilmiş bir sistemdir.
Finansal piyasalarda bankaların müşterileri için uyguladığı “Kredi Notu” gibi.
Adı neden “Toplumsal Kredi Notu” anlamak zor.
Demek ki direkt bireyleri ilgilendiriyor.
Benim anladığım Sosyal Kredi/Puan Sistemi.
Kovid-19 sürecinde dünya insanı zaten dijital olarak kayıt altına alınmıştı.
Aşı kartları, test sonuçları, HES gibi birçok uygulama ile bu iş tamamlandı.
Her şey yapay zekâ ile dijitalleşiyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bizzat şunu söyledi: “Kayıt dışılıkla mücadelemiz artarak devam ediyor. Denetimlerde yapay zekayı devreye alıyoruz.”
Yeni dünya sistemi beklediğimizden hızlı ilerliyor.
Sanırım 2030 için başarılı olacaklar.
Dijital vatandaşlık, dijital paralar, dijital puanlama…
Yapay zekâ ile her şey kayıt altına alındı.
Şimdi söz sırası sistemde!
Eski dünyayı unutamayan gelenekçiler için bu kötü bir haber.
Vergisini veya borçlarını zamanında ödemeyenler “Nasıl olsa seçimde af gelir” deyip ödemiyordu.
Ya tamamen af geliyordu ya da faizlere.
Bankaya borcu olan uzatabildiği kadar uzatıyordu.
Çek ve senet borçlarında da öyleydi.
Yeni sistemde böyle bir şey yok.
En korkulan şey NOTUNUN DÜŞMESİ olacak!