Toprağı kazan işçiler 3 tane arka arkaya 1000 yıllık vazo buldu... Vazonun içini açtıklarında sürpriz bir şeyle karşılaştılar
Arkeolojik kazı sırasında arkeologların yönlendirmesiyle toprağı kazan işçiler tarafından 3 tane 1000 yıllık vazo, peş peşe şekilde bulundu. Arkeologlar ise vazoyu açtıklarında araştırmayı daha da derinleşmelerine neden olacak bir buluntu keşfettiler.
Barış Yahya Çinçin
Arkeologlar tarafından yönlendirilen işçiler tarafından yapılan keşifte bir hayli heyecanlandıran sürprizle ile karşılaşıldı. Toprağı kazan işçiler 3 tane arka arkaya 1000 yıllık vazo buldu... Vazonun içini açtıklarında sürpriz bir şeyle karşılaştılar.
ANTİK BİR ŞEHRİN KALINTILARI KEŞFEDİLDİ
2000'li yılların başında arkeologlar, şu anda Guatemala olarak bilinen bölgede antik bir şehrin kalıntılarını keşfetmeye başladı.
Cotzumalhuapa sahasındaki keşifleri arasında antik ter banyosu kalıntılarının altına gömülü 21 kalıntıdan oluşan bir hazine vardı; bunlar arasında "beklenmedik" içeriğe sahip üç seramik vazo da vardı.
NADİR BİR ŞEY KEŞFETTİLER
Antiquity dergisinde 4 Mart'ta yayınlanan bir araştırmaya göre araştırmacılar, antik vazoların içinde "nadir" ve "bulunması zor" tütün kalıntısı keşfettiler. Keşif, Orta Amerika'da "tütün içeren eski ritüel uygulamalara" ilişkin ilk fiziksel kanıtı sağlıyor.
Yale Üniversitesi antropoloji profesörü Oswaldo Chinchilla Mazariegos, "Bu çalışma, Cotzumalhuapa halkının Geç Klasik dönemde (MS 650-950) ritüel ve (terapötik) amaçlarla (her ikisi de birbiriyle yakından bağlantılı) tütün kullandığını gösteriyor" dedi.
Marziegos, "Test ettiğimiz yedi kaptan üçünün, tütünün göstergesi olan nikotin açısından pozitif sonuçlar vermesi sürpriz oldu" dedi. "Bu beklenmedik bir durumdu çünkü kapların şekli sıvıları muhafaza etmek ve tüketmek için kullanıldığını gösteriyordu."
Fotoğraflar tütün kalıntısını tutan üç kabı gösteriyor. Bunlardan ikisi silindirik, üçüncüsü ise küreseldi.
Araştırmacılar, silindirik kaplardan birinin 2007 yılında küresel kaptan 1,5 metreden daha az bir mesafede bulunduğunu söyledi. İkinci silindirik kap ise 2006 yılında farklı bir yapının yakınında bulunmuştu. Seramik kapların üçünde de obsidiyen dilgiler bulunuyordu.
Araştırmaya göre, vazolarda nikotinin bulunması, "tütünün sıvı formda ve minyatür şişelerden daha büyük kaplarda veya 'tütün evlerinde' daha çok tütün kullanımıyla ilişkilendirilen kaplarda kullanıldığını" akla getiriyor.
Mazariegos, "Sonuçlar, Cotzumalhuapa'daki ritüel faaliyetlerde tütün karışımlarının kullanıldığını gösteriyor" dedi.
"Bu tür infüzyonları gerçekten içip içmediklerini veya ne sıklıkla içtiklerini bilmiyoruz. Bu şekilde tütün tüketme alışkanlığının olduğunu iddia etmiyoruz. Aslında tütün karışımlarını tüketmek oldukça zehirlidir.”
Tütünün ağızdan tüketimi "potansiyel olarak öldürücü" olabilir. Uzmanlar, bunun narkotik benzeri bir etkiye sahip olabileceğini ve "derin uykuya, vizyonlara ve kehanet translarına" neden olabileceğini söyledi.
Diğer bir teori ise, vazoların ter banyosu kalıntılarının yakınında bulunması nedeniyle tütün karışımlarının eski “tedavi ve arınma ritüelleri” ile ilişkili olduğudur.
Araştırmacılara göre ter banyoları “doğumla ilgili tedavi ve ritüel prosedürlerde özellikle önemli”. Bazen bu işlemler sırasında kürlenmemiş tütün tozları tüketiliyordu. Uzmanlar ayrıca kaplarda bulunan obsidiyen bıçakların göbek bağlarını kesmek için kullanılmış olabileceğini de öne sürdü.