6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından kentlerdeki yapıların depreme dayanıklılık durumu gündemdekini tazeliğini koruyor. Ülke genelinde binaların güvenliğine ilişkin tedbirler ve riskli yapıların tespiti ile ilgili çalışmalar yürütülüyor.
Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve uzmanlar, kentteki yapı stoku envanterini çıkarmaya hazırlanıyor. Sahil kesimindeki yapıların alüvyon zemine yakınlığı nedeniyle korozyona daha fazla uğradığını ve zemin problemi yaşanabileceğini belirten uzmanlar, riski yapıların tespit edilip, bina güçlendirme ya da kentsel dönüşüm çalışmalarına başlanmasını öneriyor.
Büyükşehir belediyesiyle yapı stokunun tespiti amacıyla protokol yapmaya hazırlandıklarını belirten İnşaat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Mustafa Tiryaki, 2000 yılı öncesi binaların risk oranının diğer binalara göre çok daha yüksek olduğunu söyledi.
Tiryaki, şu bilgileri paylaştı:
“Trabzon’un en önemli sıkıntısı deprem; bunu her yerde konuşmamız lazım. Birincil olmasa da Trabzon’da da artık faylara yakınlık uzaklık işi, özellikle Kahramanmaraş depremlerinden sonrası bizlere gösterdi ki, çok da önemli değil. Her yerin deprem üretebileceğini düşünerek hareket etmemiz gerekiyor. O nedenle mevcut binaların durumunu belirlemeliyiz.”
“Mevcut binaların durumunda en büyük sıkıntı korozyon. Korozyon, demirdeki paslanmadır. Bina stokumuz özellikle rutubetli yerde olduğumuzdan dolayı deniz kenarına kümelenmiş durumda. Korozyonun etkisiyle binalarımızın, demir ve betonlarında çok ciddi sıkıntılar var. Bu da binanın taşıyıcı sistemini etkiliyor."
"Bunların uzmanlarca tespit edilip, projelendirilip güçlendirilmesi, güçlendirme yeterli görülmüyorsa yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor. Sahil kesiminin diğer dezavantajı da alüvyon zemine daha yakın olduğu için o yönden de incelenmesi gerekiyor. Bu nedenle sahil kesimi biraz daha riskli."
"Kesin rakam veremem ama muhtemelen yapı envanterinde yüzde 60 oranında sıkıntılı binalar olabilir. Yapım tekniği, hazır beton kullanılmadığından, düz beton olduğundan dolayı bu bilinen bir gerçek. İnşallah protokolü hayata geçirdiğimizde inceleyeceğiz ve bütün rakamlar ortaya çıkacak."