Türk kimyagerden çok çarpıcı keşif! 20 saniyede...
Türk Kimyager Dr. Derya Cebeci, kızıl ötesi ışıkla 20 saniyede sahte ilaç tespitini yapabilen cihaz geliştirdi. Cebeci, geliştirmeyi başardıkları ürünün başta İnterpol, Avrupa İlaç Ajansı EMA, FDA ile çeşitli uluslararası gümrük firmaları olmak üzere dünya genelinde kullanılacağını vurguladı.
İstanbul Teknokent’te TÜBİTAK ve KOSGEB desteğiyle kurduğu kendi biyoteknoloji firması Portmera'da Dr. Derya Cebeci, bulut tabanlı sahte ilaç analiz sistemi geliştirdi. Bu yıl içinde ürünün sahada kullanılmaya başlanacağını söyleyen Türk Kimyager Dr. Cebeci, bu sistemle dünyada 400 milyar doları bulan sahte ilaç pazarına büyük bir darbe vurulabileceklerine inandıklarını söyledi.
Dr. Cebeci’nin laboratuvar ve uzman personel gerektirmeden yakın kızıl ötesi ışık ile sahada 20 saniyede analiz yapabilen sistemi, Türkiye’de Sağlık Bakanlığı ve Emniyet’in yanı sıra dünyada da İnterpol, Avrupa İlaç Ajansı EMA, FDA ile çeşitli uluslararası gümrük firmaları tarafından kullanılacak.
Sahte ilaç pazarı yasal ilaçtan iki kat daha hızlı büyüyor
Sahte ilaç ve gıda pazarının narkotikle yarıştığına dikkat çeken Dr. Cebeci, şunları söyledi:
“Sahte ilaç pazarı, yasal ilaç pazarından iki kat daha hızlı büyüyerek devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre dünyadaki ilaç pazarının yüzde 10-15’i sahte ilaç piyasasının elinde. Her yıl 1 milyondan fazla kişi sahte ilaçlar nedeniyle ölüyor. 2019 yılında AB’deki ilaç şirketleri 27 milyar Euro’yu sahte ilaç pazarına kaptırdı. Bu alanda, özellikle sahada, pratik bir şekilde sahte ilaçların taramasını yapabilecek teknolojiler yok. Olanlar çok kısıtlı ve pahalı. FDA’deki çalışmalarım sırasında bu pazarı fark ettim ve bu alandaki araştırmalarıma başladım. Türkiye'ye döndükten sonra da TÜBİTAK ve KOSGEB desteklerini kullanarak bu projeyi başlatmaya karar verdim. Yaklaşık 10 yıldır sahte ve standart altı ilaçların sahada hızlı şekilde, tahribatsız tespiti üzerine çalışıyorum. Bu çalışmaları yapmaya dünyada ilk olarak biz başladık. Pazarda buna benzer bir ürün yoktu. Şu anda Yale Üniversitesi'nden bizimki gibi başka bir start-up firması, Afrika pazarına girdi. Biz de bu yıl içerisinde hem küresel hem de ulusal pazara girmiş olacağız” dedi.
'Kızıl ötesi ışıkla ilacın parmak izini çıkarıyoruz'
“Geliştirdiğimiz teknoloji ile 20 saniye içerisinde bir ilacın etken maddesinin ne olduğunu tespit edebiliyoruz. Bunu da hiçbir kimyasal kullanmadan, herhangi bir kimyasal atık üretmeden, herhangi bir sarfiyat maliyeti olmadan yapıyoruz” diyen Dr. Cebeci, ışığın madde ile etkileşimini kullanarak sistemin çalıştığını söyledi.
Dr. Cebeci, sistemi şu şekilde anlattı:“Işığı, bir kimyasal tarama, kimyasal araştırma aracı olarak kullanarak, maddelerden molekül seviyesinde veri alıyoruz. Daha sonra aldığımız bu kimyasal verileri, yani maddelerin ya da ilaçların parmak izlerini, ileri analiz yapay zeka yöntemleriyle geliştirip istediğimiz verileri o datalardan çekiyoruz. Bulut ve güncel kimya teknolojilerini bir araya getirerek limitsiz, çok verimli, çok etkin bulut tabanlı sahte ilaç denetleme sistemi geliştirdik. Sistemimizi alıp sahaya inip kimyasal analizi, herhangi başka bir kimyasala ihtiyaç duymadan, örneğe de zarar vermeden, yerinde, saniyeler içerisinde yapabiliyoruz. Prototipimiz hazır. Sistemi ticari bir ürün haline getirmek ve son ar-ge çalışmalarını yapmak için şu anda TÜBİTAK ve bir Avrupa Birliği projesi üzerinde çalışıyoruz. Hazır hale geldikten sonra kendi Sağlık Bakanlığımız (Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu TİTCK) ve başta Nijerya olmak üzere dünya pazarına açılacağız. EMA, FDA, Dünya Sağlık Örgütü gibi kurumlarla çalışacağız.”
Pandemi nedeniyle sahte Kovid ilacı veya aşılarının da gündeme geldiğine işaret eden Dr. Derya Cebeci, bu teknolojinin sahte Kovid ilacı ya da aşısının tespitinde de kullanılabileceğini belirtti. Dr. Cebeci, şu bilgileri verdi: “Bugün dünyada sahteciliği en çok yapılan ilaç, cinsel gücü artırıcı sildenafil adlı etken madde. Sahte ilacın en büyük problem olduğu bölgeler, Afrika, Güney Asya, Latin Amerika ve buralarda eczanelerde dahi ilaç denetim ihtiyacı var çünkü sahte ilaç satılabiliyor. Türkiye'de eczanelerde satılan ilaç ve ürünler oldukça güvenilir. Çünkü Sağlık Bakanlığımızın İlaç Takip Sistemi (İTS) ile bunlar sürekli sıkı bir denetim altında tutuluyor. Ama bizde de gıda takviyeleri ve kozmetik ürünlerde sorunlar var. Amerika'da da cinsel gücü artırıcı ilaçlar ya da antidepresanların sahtesi çok yapılıyor. Yine Afrika’da başlarda Kovid tedavisinde de kullanılan hidroksiklorokin yani sıtma ilacı en büyük problem. Sıtma zaten Afrika'nın en büyük sorunu. Dünyada her yıl yaklaşık 300 milyon sıtma vakası görülüyor. DSÖ verilerine göre bunun yüzde 90’ı Afrika’da.”
Salgında sahte sıtma ilacı ülkelere yayıldı
Bugüne kadar tüm dünyada görülen Kovid vaka sayısının dahi 100 milyon civarında olduğunu vurgulayan ve sıtma ile karşılaştırıldığında manzaranın ne kadar korkunç olduğunun daha iyi anlaşılacağını söyleyen Dr. Cebeci, “Afrika bölgesindeki sıtma ilaçlarının ise üçte biri sahte. Bazı bölgelerde bu, yüzde 90'ların üzerine çıkıyor. Ayrıca Kovid salgını hidrosksiklorokin sahteciliğinin Amerika ve Avrupa gibi gelişmiş ülkelere de taşıdı. Mesela Mart 2020’de Amerika’da Baltimore gümrüğünde 2 bin 500'e yakın tablet ele geçirildi” dedi. Yine Amerika'da geçtiğimiz yıllarda etken maddesi içermeyen sahte kanser ilaçlarının da yakalandığına işaret eden Dr. Cebeci, “Avrupa'da (kolesterol tedavisinde kullanılan ) atorvastatin, (pıhtılaşmayı engelleyici) klopidogrel gibi kalp damar ilaçlarının sahteciliği daha sık görülüyor. Sahte ilaç veya gıdada en büyük sağlık bedelini tabii ki az gelişmiş bölgeler ödüyor. Afrika, Latin Amerika, Güney Asya ülkelerinde antibiyotikler, ağrı kesicilerin bile sahteciliği yapılıyor” diye konuştu.
Antifirizli öksürük şurubu, melaminli mama, tebeşirli takviyeler
Sahte ilaçlarda, “etken madde kullanılmamasının” aslında belki de en masum sahtecilik olduğunun altını çizen Dr. Cebeci, şu uyarılarla sözlerini noktaladı:
“Çünkü öyle sahtecilikler var ki, örneğin öksürük şuruplarında antifiriz kullanıldı ve bu birçok çocuğun ölümüne sebep oldu. 2008 yılında Çin'de bebek mamasına karıştırılan melamin nedeniyle çocuklar öldü. Daha sonra gıdalarına karıştırılan melamin nedeniyle, Amerika'da da birçok hayvan telef oldu. Mesela tebeşir tozu, kimse bunu yemek istemez. Ama ilaç veya gıda takviyelerine karıştırılabiliyor. Gıda takviyelerinde yaşanan en büyük sorun ise ilaç etken maddeleri içermeleri. Özellikle takviyeler ve bitki çaylarında ölümcül tehlikesi olan sibutramin maddesi. Aslında reçete ile, doktor kontrolünde alınması gereken bir ilaç bu. Siz bunu kontrolsüz bir şekilde kilo vermek için aldığınız ürünle kullandığınızda kalp hastasıysanız ölüme dahi yol açabiliyor. Bazı gıda takviyelerine de iyi hissettirsin ve yeniden alınsın diye cinsel gücü artırıcı ilaçlar konuluyor. İnternette gıda takviyesi adı altında satılan birçok ürün sahte. Onaylanmamış ya da Sağlık Bakanlığı takiplerinden geçmemiş hiçbir yerden özellikle internetten bu ürünlerin alınmaması gerekiyor.”