Ulaş ailesi, Hatay’ın Kırıkhan ilçesine bağlı Demirkonak köyünde yaşıyor. Yedisi engelli kalanı engelsiz toplamda 19 çocuk aileleriyle birlikte yaşamlarını sürdürüyor. Yoğun araştırmalara konu olan ailenin, yürürken dik durmalarını zorlaştıran bilişsel engelleriyle birlikte aşırı dengesizlik gösteren beş çocuğu var.
ELLERİ VE AYAKLARI ÜZERİNDE YÜRÜYORLAR
Sonuç olarak da bu beş çocuk yıllarca hiç dik duramadıklarından dolayı bu şekilde hareket etmeye uyum sağlamış ve sürekli elleri ve ayakları üzerinde hareket etmişlerdir. Çukurova Üniversitesi Tıp Okulu’ndan Üner Tan tarafından incelendiğinde, Ulaş ailesinin bazı üyelerinin hareket şekli eski zamanlarda evrim onları iki ayaklı yapmadan önce homo sapienlerin yürüyüş şeklini oldukça andırıyordu.
TERS EVRİM
Bu yüzden onların ters evrimin bir sonucu olduğu düşünülüyordu. Bu sebeple, bu durumlarına Üner Tan sendromu adı verildi. Fakat, bir BBC belgeseli aileye yönelik daha biyolojik ve sempatik bir tavırla yaklaştı.
MAYMUNLARLA KIYASLANMAK İSTEMİYOR
Bilim insanları Nicholas Humphrey ve John Skoyles Üner Tan tarafından yayınlanmamış gözlemlerini ve fikirlerini açıkladığı bir yazıdan esinlenerek yanlarından film ekibiyle Tan’ı ziyaret ederek sürecin her bir adımını kaydettiler. Belgesel dört kız kardeş Safiye Hacer Senem ve Emine’nin ve abileri Hüseyin’in garip yürüme tarzları yanında esasen sıradan olan günlerini gösteriyor ve babaları Reşit Tan’ın orijinal fikrinin ima ettiği gibi maymunlarla kıyaslanmak istemediklerini söylüyor.
İKİ DURUMDAN KAYNAKLANIYOR
Durumdan etkilenen ailelerin fiziksel egzersizlerden yardım alabilmesi için paralel barlar kuruluyor ve belgesel sonunda Hüseyin’in iki ayak üzerinde yürüdüğünü gösteriyor. İki bilim insanı Tan’ın yanına katılıp aynı şeylere şahit olsalar da farklı fikirleri vardı. Tanınmış Profesör Roger Keyner katılımıyla, bilim insanları yürüme şeklinin biri biyolojik biri gelişimsel olan iki durumu olabileceğini tartıştı.
TAMAMEN FARKLI
Ailenin 19 bebeği büyürken, diğer çocuklar gibi sürünmek yerine Ulaş çocukları ayı sürünmesiyle dolaşıyorlardı. Çocuklar bu dönemi geçirdikçe bazıları denge problemleri yaratan konjenital serebellar ataksi denilen aileden geçen irsi bir sorun yaşamaya başladılar. Çocukların bu yürüme şekline sahip olarak büyümesine sebep olan sonuç İngiliz bilim insanlarının iddia ettiği gibi evrime dahil olan genlerden tamamen farklı. Tan’ın teşhisinin ‘’aileye karşı oldukça aşağılayıcı’’ olduğu alıntısında bulundular.
ÇOK SAYIDA MUTASYON
O zamandan beri bu sendroma yol açabilecek önemli sayıda mutasyon keşfedildi. Bu da semptomları daha doğru bir şekilde tanımlamak için farklı daha spesifik koşullara göre yeniden sınıflandırılması çağrılarına yol açtı. Bu mutasyonların çoğunun VLDLR adı verilen aynı gen üzerinde yer alması ancak tamamen farklı fenotiplerle sonuçlanması gerçeğiyle zorlaşıyor. Ayrıca hastalığa dahil edilmiş hastalığın altında yatan mekaniği anlamayı zorlaştıran 4 gen daha var.