Tüm dünyada görülmeye başlanan El Nino sıcaklıkları Türkiye’de de görülmeye başlanacaktı. Ancak yapılan hesaplar şaştı, şuan da hakim olan sıcaklıkların bahsi geçen El Nino sıcaklıklarıyla ilgili olmadığı açıklandı.
18 TEMMUZ İŞARET EDİLDİ
Türk uzmanlar yaptıkları son araştırmalarda mevsimlerde 3 haftalık bir kayma yaşandığı ve kavurucu yaz sıcaklarının 18 Temmuz tarihinden itibaren etkili olacağını ve aniden bastıracağını açıkladı.
Kavurucu sıcaklığı ile bilinen Çukurova'da son yıllarda haziran ayının yağışlı ve soğuk geçtiği görülüyor. Adana ve ilçelerinde gök gürültülü sağanak yağış ve bununla birlikte taşkınların yaşanması dikkat çekiyor.
KURAK BİR MEVSİM YAŞANDI
Bu durumun küresel anlamda iklim değişikliğinin en net gözlenen etkisi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Zeynep Zaimoğlu, "Çukurova'da aylarca inanılmaz kurak bir mevsim yaşadık. Sonra birdenbire çok aşırı, üstelik mevsim dışı yağışlarla karşı karşıya kaldık. Bu bize iklim değişikliğinin ne kadar kapımızda olduğunu gösteren en önemli göstergedir." dedi.
MEVSİMLER KAYDI
Yaptıkları araştırmalar ve modellemeler sonucunda mevsimlerde artık net bir kayma olduğunu saptadıklarını ifade eden Prof. Dr. Zaimoğlu, "Bu yıl itibarıyla mevsimler yaklaşık 2 ile 3 hafta arasında ileri doğru kaymış durumda." dedi.
Çukurova'da şu anda görülen yağışlar aslında nisan ve mayıs ayında beklenilen yağışlar olduğunu ifade eden Zaimoğlu, iklim değişikliği etkisi olarak yaklaşık 3 haftalık bir mevsimsel kayma olduğunu dile getirdi.
BU SENE MART AYINDA AÇTILAR
Zaimoğlu, "Buna en iyi örnek, Adana'da her yıl nisan ayında kutlanan Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı artık mart ayının son haftasında başlıyor. Çünkü portakal çiçekleri artık mart ayında açıyor. Modellerden de gördüğümüz üzere bilinen o kavurucu sıcaklıkları yaklaşık 1 hafta içerisinde yaşayacağız. Tabi, diğer yıllardan farklı olarak bu, 3 hafta gecikmeli olacak." diye konuştu.
Mevsimsel kaymanın tarımsal üretim bazında ciddi problemler yaratacağına dikkati çeken Zaimoğlu, şöyle konuştu "Çukurova'da ciddi anlamda kurak bir ilkbahar yaşadık. Bu da tarımsal üretimde ciddi sıkıntılar oluşturdu. Çünkü ilkbahar mevsimi özellikle buğday, mısır ve benzeri tek yıllık bitkilerde ekim yaptığımız süreç ve tohumlar bu ekimin hemen arkasından suya ihtiyaç duyuyor. Doğa da bunu organize ediyordu ama artık etmiyor. Yağmurlar ve seller üzerine gelen dolu yağışları da verimde korkunç bir zarar meydana getirdi.