Büyük tehlike! Bu barajlar alarm veriyor!
Türkiye'de barajlar alarm verdi. Barajlar kurudu, su seviyesi düştü. Kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kalındı. Bazı barajlarda ise toprak görünmeye başladı. İşte kuruyan barajlar! Detaylar haberimizde...
Barajın Emirli bölgesi tamamen kurudu
İstanbul'a içme suyu sağlayan barajlar alarm vermeye devam ediyor. Kurak geçen yaz aylarının ardından beklenen sonbahar yağmurlarının gelmemesi nedeniyle barajlardaki su seviyesi hızla azalıyor. İstanbul'un barajlarındaki doluluk seviyesi son yılların en düşük seviyesine ulaştı. Anadolu Yakası’nın önemli içmesu kaynaklarından Ömerli Barajı’nda son 10 yılın en düşük seviyesine ulaşarak yüzde 28 oranı geriledi. Barajın Emirli bölgesi ise tamamen kurudu. Emirli bölgesinin 6 ay önceki durumu ile son halinin görüntüsü işler acısı durumu gözler önüne serdi.
Çayören Barajı kurudu
Balıkesir’de ve bölgede yağışların bu yıl az olması sebebiyle Çaygören Barajı kurudu. Su seviyesi yıllar sonra ilk defa yüzde 20 seviyelerine kadar düştü. Su seviyesindeki düşüş ve barajdaki kuraklık çiftçiyi olumsuz etkiledi.
Sındırgı ilçesi sınırlarında kalan Çaygören Barajı’nın kurak hali görenleri şaşırttı. Özellikle Sındırgı-Simav yolunda seyahat edenlerin dikkatini çeken kuraklığın nedeni yağışların az olması ve bölgenin tam anlamıyla kar yağışı almamış olması. Suların Sındırgı bölgesinde oldukça azaldığı; yaklaşık 20 kilometre ileride bulunan Hisaralan mevkiinde ise suyun hiç kalmadığı görüldü. Pürsünler, Çaltılı mahalle kıyıları, Çaygören mevkiinin karşı kıyılarından Hisaralan bölgesine kadar olan alan tarlaya döndü. Kuraklıktan dolayı bazı bölgelerde vatandaşların ekin ekmesine de müsaade edildi.
15 yıldan beri ilk defa baraj sahası içinin tarla olarak kullanıldığını belirten Pürsünler Mahallesi sakinlerinden Mehmet Faruk Salmanoğlu, “Normalde barajın bir ucu bizim köyümüze dayanırdı. Bu sene kuraklık olduğundan sular bayağı azaldı. Hatta bizim köyün alt tarafları hep tarlaya döndü. Yaklaşık 15 yıldır ekilmezdi oralar. Bu sene ekime açıldı silajlar, fasulyeler falan ekildi. İnşallah bu kış yağmurlar yağar da, barajımız dolar “ dedi.
2000’li yıllardan beri baraj seviyesinin bu kadar düşmediğini belirten Çaygören mahalle muhtarı Birol Keskin “Barajımızın şu an ki derinliği 6-7 metre civarı. Full dolduğu zaman yeşil vadiye dayandığı zaman 45 metreleri buluyor. Tek umudumuz inşallah bu sene yağışlar olursa barajların dolması. 2000li yıllardan beri barajın bu kadar düştüğünü görmedim. 2000 yıllarda düşmüştü bu kadar su seviyesi. Yağışlar az olduğundan dolayı Bir de bu yıl. Daha önceki yıllarda hep ful dolu oluyordu. Barajımızın iki tane bir Simav çayı bir Emendere çayı dediğimiz yerlerden destek alıyor. Oralardan doluyor. Tamamen doğal yağışların olması gerekiyor. Bu sene yağışların az olmasından dolayı zaten tam dolmamıştı baraj. İnşallah bu sene yağışlar olursa dolar. Şu an da barajın seviyesi oldukça düşük" dedi.
"Bu yaz su yetmedi. Yarın aralık 1 barajımızın hali bu"
Barajın içine kadar indiklerini, kış şartlarında baraj dolmazsa çiftçinin işinin zor olduğunu belirten Musa Yılmaz “ Bu yaz çiftçimiz öyle veya böyle idare etti suyla. Ama bu yaz su yetmedi. Yarın aralık 1 barajımızın hali bu. Normalde buralar dolu olurdu. Ama bu sene yok. İnşallah kışın bol bol, yağmur kar yağar da buralar dolar, dolmazsa çiftçimizin hali zor. Şu anda tarla olarak millet silaj ekmiş, mısır ekmiş, kaldırmış. Normalde buralara kadar dolu olurdu. Bu sene havalar kurak gittiğinden durum meydanda. İnşallah ocak şubatta güzel kar yağmur yağar barajımız dolar. Dolmazsa işimiz zor” Şeklinde konuştu.
Temelden yüksekliği 62 m ve 159 milyon m3 depolama hacmine sahip olan Çaygören Barajı toplam 20 bin 26 dekar tarım arazisinin sulanmasına hizmet veriyor. Ancak barajda kuraklığın yaşanması da çiftçileri olumsuz etkiledi.
Barajdaki durumu gören vatandaşlar şaşkınlıklarını gizleyemediklerini, barajın içinde gezdiklerini ve tuhaf hissettiklerini belirtti.
"Bu yaz kurak mı geçecek"
İzmir’deki barajların su seviyesi kuraklık ve bilinçsiz tüketim sonucu düştü, sular altında kalması gereken bazı barajlarda zemindeki toprak görünmeye başladı. İZSU Genel Müdürü Aysel Özkan, kurum olarak gerekli tedbirler alınsa da bu yazın kurak geçeceğini öngördüklerini, bu yüzden vatandaşların su tasarrufu yapması gerektiğini belirtti.
İzmir’de 2019 yılının kasım ayında metrekareye 92 kilogram yağış düşerken, bu sene metrekareye 1.5 kilogram yağmur düştü. Yağışların az olması sebebiyle İzmir’deki barajlardaki su seviyelerinde de düşüş yaşandı. Tahtalı Barajı’nı su seviyesi geçen yıl yüzde 65,29 iken bu yıl yüzde 36,04’e düştü. Gördes Barajı’nın su seviyesi geçen yıl yüzde 9,2 iken bu yıl yüzde 4,74’e düştü. Ürkmez Barajı’nın su seviyesi geçen yıl yüzde 52,38 iken bu yıl yüzde 29,61’e düştü. Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nın su seviyesi geçen yıl yüzde 49,34 iken bu yıl yüzde 13,36’ya düştü. İzmir’in önemli barajlarından Tahtalı Barajı havadan görüntülenirken, su seviyesinin yüksek olduğu zamanlarda sular altında kalan alanlardaki kuraklık gözler önüne serildi. Yer yer çatlamaların olduğu toprak alanda, midye kabukları ortaya çıkarken, sularla kaplı olması gereken barajda köpeklerin koşturduğu görüldü. İZSU Genel Müdürü Aysel Özkan, İZSU olarak gerekli tüm tedbirleri aldıklarını ancak önümüzdeki yazın kurak geçeceğini belirterek su tasarrufu uyarısı yaptı.
“Su seviyesi hızla düşüyor, B planları hazırlıyoruz”
Ege Bölgesi ve Türkiye geneline ilişkin bir kuraklık söz konusu olduğunu vurgulayan İZSU Genel Müdürü Aysel Özkan, “Dolayısıyla barajlardaki su seviyesi hızla düşüyor; ayrıca yeraltı sularındaki seviye de hızla düşüyor ancak idare olarak biz de tedbir alıyoruz. Aynı zamanda DSİ Bölge Müdürlüğü ile de iletişim halinde B planları hazırlıyoruz. Önümüzdeki yazın çok kurak geçeceğini düşünerek önlemlerimizi alıyoruz. Yeni su kaynaklarını devreye sokacağız. Bu yeni su kaynakları ile ilgili yapılması gereken yeni arıtma tesislerini, iletim hatlarını, bakımlarını yapıyoruz. Daha rahat bir yaz geçirebilmek ve bu sıkıntıdan daha az etkilenmek için bu kış bütün bu sorunları çözeceğiz ve devreye sokacağız. İZSU olarak bütün hazırlıklarımızı yapıyoruz ama sadece bizim bunları yapmamız yetmez. En iyi kaynak, tasarruf edilmiş kaynaktır. Öncelikle halkımıza şu çağrıda bulunuyorum; lütfen suyu çok tasarruflu kullanalım. Buna çok ihtiyacımız var” diye konuştu.
“Geçen yıla göre 2 milyon 50 bin metreküp daha fazla su harcandı”
Pandemi döneminde su kullanımının arttığına dikkat çeken Özkan, şunları söyledi:
“Aşırı su kullanmakla hijyen sağlanmıyor. Tabii ki hijyene dikkat edeceğiz. Aşırı su kullanmakla değil, uygun su kullanmakla hijyen sağlanır. Pandemi döneminde mart ile mayıs sonu arası 3 aylık süreçte İzmir’de geçen yıla göre 2 milyon 50 bin metreküp daha fazla su harcandı. Pandemi kaygısı ile insanlar aşırı su harcadı ama aşırı suyla değil, yeterli su harcanarak hijyen sağlanabilir. Tarımdan asla vazgeçemeyiz ama kırsal kesimde tarım ve hayvancılık yapan vatandaşlarımıza şunu öneriyorum; lütfen sulama yaparken damla sulama yöntemi kullanalım ve suyu tasarruflu kullanalım. Bölgemizin ve Türkiye’nin su kaynakları sınırlı olduğu için kuraklığa dayanıklı yem bitkilerine geçmemiz şart.”
“Bazı barajlarımızın su seviyesi yarıdan fazla düşmüş durumda”
Barajlardaki su seviyeleri hakkında bilgi veren Özkan, şöyle konuştu:
“Bazı barajlarımızın su seviyesi yarıdan fazla düşmüş durumda, bazı barajlarımız daha az etkilenmiş durumda. Önümüzdeki yazı geçirmek için ek kaynaklarımız, yani sularımız var ama bu, suyu tasarrufsuz kullanalım anlamına gelmiyor. Biz bu yaz hiç kimsenin susuz kalmaması için tasarruf yapılmasını vatandaşlarımızdan rica ediyoruz. Gördes Barajı’nda su seviyesi 4,74’e düştü. Kutlu Aktaş Barajı’nda su seviyesi 13,36’ya düştü. Halbuki geçen sene su seviyesi yüzde 49 oranındaydı. Kutlu Aktaş Barajı ve Gördes Barajı bu kuraklıktan çok etkilendi. Tahtalı Barajı en az etkilenen barajlardan biri. Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesi geçen seneye oranla yarı yarıya düşmüş durumda. Geçen sene yüzde 64’tü, bu sene yüzde 36,04’e düştü. Balçova ve Güzelhisar Barajları çok küçük barajlarımızdandır ama önümüzdeki seneye devreye girebilecek başka baraj ve göletler de var. Bunun için de hızla hazırlıklarımızı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
54 yıllık Akköy Barajı kuraklıkla karşı karşıya
Kayseri’nin Yeşilhisar ilçesinde bulunan Akköy Barajı son yılların en büyük kuraklığı ile karşı karşıya.
Yeşilhisar ilçesi Soğanlı Köyü Muhtarı Ali Cebeci “Bu yıl Akkoyun ve ilçelerin bağ bahçe sulama yükünü çeken barajımızdaki su seviyesi tüm dünyayı kasıp kavuran kuraklık nedeniyle çok düşük seviyelere geldi” dedi.
Muhtar Cebeci “Baraj gölünü besleyen kanallar yağış olmadığından dolayı kurudu. Bu yüzdende burayı besleyen bir akarsu olmadığı için barajın doluluk oranı çok düştü. İnşallah bereketli yağışların gelmesi ile yeniden dolar diye ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Kızılırmak alarm veriyor, kara parçaları gözüktü
Türkiye'nin en uzun nehri olarak bilinen bin 355 kilometrelik Kızılırmak'ta kuraklık tehlikesi yaşanırken, suların çekilmesiyle kara parçaları ortaya çıktı.
Sivas'tan doğup İç Anadolu topraklarını sulayan Türkiye'nin en uzun nehri Kızılırmak’ta sular çekilince kaya ve kara parçaları ortaya çıkmaya başladı. Su seviyesinde gözle görülür oranda düşüş yaşanırken suların çekilmesiyle kuru bölgelerin oluşması da dikkat çekti. Tarım arazilerini sulayan Kızılırmak, baraj kapaklarının kapanması ve yağışların azalması nedeniyle oldukça düşük akmaya başladı. Vatandaşlar yağışların azalması nedeniyle ırmakta gözle görülür seviyede su düşüşünün yaşandığını söyledi.
Kızılırmak’ta gezinen Ali Taşpınar, yaz döneminin kurak geçtiğini ifade ederek, “Baharda yağmur suları, kar suları nedeniyle daha çok su oluyor ama şimdi yaz dönemi kurak geçti. Yağmurun da yağmamasından dolayı sular biraz daha azaldı” dedi.
"Kasım ayına kadar aldığımız yağış miktarı 30 milimetre seviyesinde"
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Murat Akbulut, iklim kayması sebebiyle son yıllarda Nisan ayında beklenilen yağmurun Mayıs-Haziran ayında yağdığını belirterek, barajlardaki doluluk oranının ise geçen seneye oranla aynı olduğunu söyledi.
Konya’da 2 milyon 200 bin hektar alanın 1 milyon 600 bin hektarlık kısmında kıraç tarımı yapıldığını kaydeden ZMO Konya Şube Başkanı Murat Akbulut, “Bu kıraç alanlarımızda maalesef yağışa dayalı bir ekimle uğraşıyoruz. Bu noktada suyun önemi oldukça fazla. Çünkü birim alandan elde ettiğimiz verimi uygun yağışları almamız halinde 3-4 katına çıkarabiliyoruz. Dolayısıyla buradan baktığımız zaman sulu alanlardaki ekimlerimizi çok önceden tamamlamıştık. Oralarda üreticilerimiz birer su hatta bazı bölgelerde iki su vererek çıkışları ve çimlenmeyi sağladılar. Ancak kıraç alanlara baktığımız zaman ekimlerimizi yeni tamamlayabildik. Burada da Kasım ayı içerisinde almış olduğumuz 18 milimetrelik bir noktada can suyu oldu görünüyor. Fakat genel seyirde baktığımız zaman 2019 yılının son döneminde aldığımız yağış miktarı yazdan Kasım ayına kadar 82 milimetre civarındaydı. Bugüne geldiğimizde ise Kasım ayına kadar aldığımız yağış miktarı 30 milimetre seviyesinde” dedi.
“10 günlük süreçte bir yağış görünmüyor”
Kasım ayında alınan 18 milimetrelik yağışın bir ivme kazandırmış olsa da daha sonraki yağışların önemli olduğunu belirten Murat Akbulut, “Şu an itibariyle baktığımızda da önümüzdeki 10 günlük süreçte bir yağış görünmüyor. Eğer Aralık ayı içerisinde düzgün bir yağış alamadığımız takdirde üreticilerimiz ve üretim adına ciddi endişeler taşımaktayız. Dolayısıyla su ile yağış; üretim, çiftçiler ve gerekli verimi alabilmek için tarımda fazlasıyla önemli bir konu. Umarız ki Aralık ayında istenilen yağışlar alınır, kıraç alanlarda da istenilen verim kalitesini en azından başlangıç olarak ilk adımı ekilişlerde atmış oluruz” ifadelerini kullandı.
“İklim kaymaları sebebiyle Nisan yağışlarını alamıyoruz”
İklim kayması sebebiyle son yıllarda Nisan ayında beklenilen yağışın Mayıs-Haziran ayına kaydığını kaydeden ZMO Başkanı Akbulut, şunları kaydetti; “Bizde özellikle hububatta güz döneminde ektikten sonraki güz yağışları çok önemlidir. Bunun yanı sıra da Mart-Nisan aylarında üst gübreleme yaptığımız dönemde Nisan yağışları bizler için çok önemlidir. Fakat bu iklim kaymaları sebebiyle özellikle Nisan yağışlarını alamıyoruz. Üreticilerimizin mutlak suretle meteorolojiyi takip etmeleri gerekiyor. Diğeri ise gece gündüz sıcaklık farkları yüksek seyrediyor. Gece don seviyesinde sıcaklık düşmeleri varken gündüz de hava çok iyi olabiliyor, bitki bir yandan uyanıp bir yandan da don tehlikesi geçirebiliyor. Çiftçilerimiz yağışları kontrol etsinler, baharlık döneminde de mutlaka yağış öncesi üst gübrelemeleri yaparak şu an olabilecek hataları bu dönemde telafi etme şansı bulunacak. Bu noktada 2021 yılı için ekilişlerimiz gayet güzeldi. Hatta buğdayda fiyatların rantabl olması sebebiyle de yüzde 10 ekiliş alanlarında artış gözlemlendi. Bu da çok sevindiriciydi. Bundan sonraki kısımlarda sulayarak gerekli telafiyi yapabiliyoruz. Bir sıkıntımız görünmüyor. Ancak kıraç alanlarda da istediğimiz yağışı aldığımız takdirde 2021 yılı bereketli bir sezon olarak bizleri karşılayacaktır.”
İşte barajlardaki doluluk oranları
Barajlardaki doluluk oranlarına değinen Akbulut, “Şu anda barajlarımıza baktığımızda Beyşehir Gölünde yüzde 67 civarında bir doluluk oranı olduğunu görüyoruz. Geçen sene de yüzde 66 civarındaydı, bir sıkıntı görünmüyor. Apa Barajında ise geçen sene yüzde 7 olan doluluk oranının bu sene yüzde 14 olduğunu görüyoruz. Bu kışta da barajlarımızda ve göllerimizde yeterli doluluk oranını yakalamak için eğer yeterli kar yağışını alabilirsek çok büyük bir avantaj sağlayacaktır. Bahara da hem barajlarımızda hem de yeraltı kaynaklarımızdaki seviye yükselmesiyle karın bize oluşturacağı avantajları çok fazladır” diye konuştu.