Türkiye'de ilk kez geliştirildi! Toplumun yüzde 2'sinde bu hastalıklar vardı! Yeni tedavi yöntemi komplikasyonları azaltıyor!

Kalpteki ritim bozukluklarının tedavisinde yeni bir yöntem olan "pulse field ablasyon", Türkiye'de ilk kez Hacettepe Üniversitesinde uygulandı.

Türkiye'de ilk kez geliştirildi! Toplumun yüzde 2'sinde bu hastalıklar vardı! Yeni tedavi yöntemi komplikasyonları azaltıyor!

Kalbin Ritim Bozukluklarının Tedavisinde Yeni Yöntem;  “Pulse Field Ablasyon” Türkiye’de ilk kez Hacettepe Üniversitesinde Gerçekleştirildi

Elektroporasyon olarak bilinen yöntemin kalbin ritim bozukluğunun tedavisinde hem etkin hem de hayatı tehdit eden komplikasyonları azaltması açısından daha güvenilir olarak bilindiği vurgulanan açıklamada, şu bilgilere yer verildi

Kalbin ritim bozukluklarının tedavisinde en yeni yöntemlerden biri olan ve “Pulse Field Ablasyon” olarak bilinen elektroporasyon yöntemi Türkiye de ilk kez Hacettepe Üniversitesi Hastanesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı, Elektrofizyoloji Ünitesinde Prof. Dr. Kudret Aytemir, Prof. Dr. Hikmet Yorgun ve Doç Dr Cem Çöteli’den oluşan ekip tarafından gerçekleştirildi. Bu yeni ablasyon yöntemi “Atriyal Fibrilasyon” olarak bilinen kalbin ritim bozukluğunun tedavisinde hem etkin hem de hayatı tehdit eden komplikasyonları azaltması açısından daha güvenilir bir yöntem olarak biliniyor.

TOPLUMUN YÜZDE 2'SİNDE GÖRÜLÜYOR

Atriyal Fibrilasyon nabız düzensizliği olarak kendini gösteren ancak kalp yetmezliği ve inme gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir ritim bozukluğu olarak tanımlanıyor. Toplumun yaklaşık %2’sinde görülen bu ritim bozukluğunun tedavisinde ablasyon için çoğunlukla radyofrekans veya kriyobalon ile ablasyon yöntemi kullanılıyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 5000 hastaya atriyal fibrilasyon ablasyonu gerçekleştirildiğini belirten uzmanlar, hem işlem süresini azaltan hem de güvenliği ön plana çıkaran yeni yaklaşımların gelecekte daha önemli bir yere sahip olacağını belirttiler.

“Pulse Field Ablasyon” olarak bilinen bu yeni ablasyon yönteminin ise halen mevcut olan cihazlarla benzer etkinlik göstermesi yanında hastalarda işleme bağlı oluşabilecek ciddi komplikasyonları azaltabildiği biliniyor. Yakın zamanda Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkelerinde de kullanılmaya başlanan bu yöntemin ülkemizde de kullanıma girmesinin atriyal fibrilasyon hastalarına yeni bir seçenek sunabilmesi açısından önemli olduğu belirtiliyor.