Türkiye coğrafyası son dönemde doğal afetler nedeniyle olağanüstü günler yaşıyor. Deprem, sel ve salgın hastalıklar derken Türkiye'nin başına yeni bela olarak şap hastalığı geldi. Hızla yayılmaya başlayan şap hastalığı hakkında uzmanlar da görüşlerini dile getiriyor.
Türkiye'de hayvancılık sektörünü derinden etkileyen şap hastalığı alarmı yaşanıyor. Farklı illerde yaklaşık 2 aydır görülen SAT-2 serotipi şap hastalığı riskine karşı önlem olarak Kırıkkale'de hayvan giriş ve çıkışları yasaklanırken, hayvan pazarları da kapatıldı.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden yapılan açıklamada, il genelinde 64 bin büyükbaş, 175 bin de küçükbaş hayvan bulunduğu belirtildi. Şu ana kadar da Kırıkkale'de bulunan hayvanlarda şap hastalığının tespit edilmediği bildirildi.
Veteriner Hekim Behiye Dündar, yaptığı açıklamada, şap hastalığının geviş getiren hayvanları etkileyen viral bir hastalık olduğunu belirterek, "Maalesef şap hastalığı oldukça ekonomik kayıplara neden olan viral olan ve çok hızlı bir şekilde sürüye, ahırın içerisine bulaşan bir hastalıktır" dedi.
Şap hastalığının ağız içerisinde, meme bölgesinde veya tüysüz bölgelerde yaralar şeklinde ortaya çıktığını anlatan Dündar, şunları kaydetti:
"Yaptığı ateşten dolayı durgunluk mutsuzluk verir. Enfeksiyondan dolayı hayvanın yeme gücünü kısıtlar. Bu da süt ve et verimi kaybına sebep olur. Aylarca çalışıp büyüttüğümüz hayvanlarımızın 10 gün içerisinde eriyip bir ekonomik kazanç oluşturamadığını görürsünüz. Hastalık sonucu toparlanma aylarca vakit alır. 6 aylıktan küçük buzağılarda da kalpte oluşabilecek odaklardan dolayı ölümlerde gerçekleşir. Şap hastalığı ölümcül değildir ama yavrularda ölümcül olduğunu net söyleyebiliriz. Sürünün tamamı hatta yaklaşık 400 metre çevresinde kuşlarla, havalarla, toprakla temas halinde bulaşabilir. Çok ciddi bir ekonomik kayıptır. Hayvanlar açısından da neredeyse yüzde 50'ye yakın kayıp oluşturmaktadır."
SADECE AŞILAMA YAPMAK BİLE HASTALIĞIN ÖNÜNE GEÇER
Sadece aşılama yöntemiyle hastalığın önüne geçilebileceğini belirten Dündar, "Maalesef viral bir hastalık olduğu için net bir tedavi önerilmemektedir. Sadece aşılamalarla önüne geçebilecek bir hastalıktır.
Düzenli aşılamaların yapılması, ülke genelinde, bölge genelinde, karantinaya almak, hayvan giriş çıkışını yasaklamak. Böylece başka bölgelere de yayılımını birazda olsa önüne geçer" diye konuştu.
Dündar, "Ağırlıklı sığırlarda ve koyunlarda görülmektedir. Geviş getiren gruplarda yani. İnekler, danalar, besi danaları, koyunlar, özellikle gebelerde yavruya kadar giden yüksek ateşten dolayı yani sadece et kaybımız değil, yavru kayıplarımız gebelik kayıplarımız gibi bir sürü zarar yaşanır" şeklinde konuştu.