Türkiye'ye yönelik korkunç bir uyarı yapıldı. Hepimiz perperişan olacağız, bunun kaçışı yok
Bartın Üniversitesi araştırmacıları tarafından Türkiye'ye yönelik korkunç bir uyarı yapıldı. Türkiye'nin su kıtlığı haritasını çıkaran araştırmacılar, yüksek risk içeren yerleri tek tek gözler önüne serdi.
Su kıtlığı yaşamasına artık kesin gözüyle bakılan ülkeler arasında yer alan Türkiye'de havaların rekor sıcaklıklara ulaşmasının ardından bu durum bir kez daha net bir şekilde gözler önüne serilecek.
Bartın Üniversitesi tarafından 3 yıl önce ‘Türkiye'nin dağ ekosistemi ekolojik koşulları, arazi kullanımı, arazi örtüsü değişimlerinin izlenmesi ve iklim değişikliği uyum kapasitelerinin analizine yönelik uzaktan algılama tabanlı bir algoritmanın geliştirilmesi’ isimli proje TÜBİTAK’a sunuldu. Proje, TÜBİTAK’IN 1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında kabul edildi. TÜBİTAK destekli projenin yürütücüsü BARÜ Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Ateşoğlu ve İstanbul Üniversitesinde görevli Prof. Dr. Yusuf Serengil ve Bartın Üniversitesinden Dr. Öğretim üyesi Hüseyin Şensoy çalışmalarını tamamladı.
AYRI AYRI HARİTALAR HAZIRLANDI
Projeyle birlikte Türkiye'nin iklim değişikliğine adaptasyonu, ekosistem hizmetleri ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde, dağlık alanların ne ölçüde iklim değişikliğinin etkilerine karşı dirençli olduğu ve sürdürülebilir yönetimleri için önümüzdeki yıllarda nasıl bir strateji ve arazi planlaması yaklaşımları geliştirilmesi gerektiği konusunda birçok veri sağlandı. Proje sonunda ‘Arazi bozulumu tehlike duyarlılık haritası’ ve ‘Su kıtlığı tehlike duyarlılık haritası’ hazırlandı.
ZONGULDAK VE ÇEVRESİ DE RİSKLİ
Projeyle birlikte su kıtlığı bakımından riskli bölgeler de tespit edildi. İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesi ile birlikte Artvin'in Borçka ilçesi, Kars, Iğdır, Ağrı ve Erzurum bölgelerinde en yüksek düzeyde su kıtlığı riskinden bahsedilebileceğinin altı çizilirken, İnebolu, Cide, Bartın kıyı şeridi, Zonguldak kıyı şeridinin de yüksek seviyede su kıtlığı yaşayan ve lokal olarak gözlenen bölgeler arasında olduğuna vurgu yapıldı. Proje kapsamında değerlendirilen veriler ışığında genel anlamda dağlık alan ekosistemlerinde durum ve değişimin son 22 yılda iyiye gitmediğine de dikkat çekildi.