İstanbul Sarıyer’de 2009 ile 2011 yılları arasında ünlü isimlerin oturduğu lüks villalarda peş peşe gasp olayları gerçekleşti. O villalardan birisi de ünlü sanatçı Faruk Tınaz'a aitti. Yeniköy’deki villaya 17 eylül 2010 günü gece yarısı giren maskeli 6 şahıs, sanatçı tınaz ve eşine dehşeti yaşattı. Sanatçı Faruk Tınaz ve eşi Canan Tınaz’ı bağlayarak feci şekilde döven soyguncular, evdeki iki kasayı zorla açtırdı. Yabancı uyruklu gaspçılar 400 bin dolar 250 bin Euro ve mücevherleri alarak kayıplara karıştı.
Rusça konuşan gasp çetesi o kadar profesyonel çalışıyordu ki hangi evde kaç kasa olduğunu içinde ne kadar para olduğuna kadar her şeyi biliyordu… Evlere giren yabancı uyruklu çete , ev halkını bağlayarak etkisiz hale getiriyor, darp ediyor, işkence yapıp kasaların şifrelerini öğreniyordu. Her olayda maske ve eldiven kullanan gaspçılar geride hiçbir iz bırakmıyordu.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Gasp Büro Dedektifleri soygunların faillerini bulmak için adeta iğne ile kuyu kazdı. 2 yıl süren 4 ayrı silahlı gasp zincirinden sonuncusu Sarıyer’de 11 ekim 2011 günü gerçekleşti. 3 soygunda hiçbir iz bırakmayan gasp çetesi bu kez arkasında bir iz bırakmıştı. Kameralara yansıyan bir görüntü polisin aradığı ipucuydu. Polis kiralık otomobilden yola çıktı. o ip ucu ise gaspçıların kaçarken kullandığı otomobildi. Otomobil soygundan sonra olay yerinden kaçan çete üyeleri tarafından kiralanmıştı. Polis otomobili kiralayan kişilerin Moldovya uyruklu Ion Fala ve Iurıe Procopenco olduğunu tespit etti. Kamera kayıtlarına yansıyan ve gaspçılar tarafından kullanılan otomobili geriye dönük takip eden polis ikinci bir ip ucun ulaştı. Çete üyelerinin kiraladığı otomobili adım adım takip eden polis ikinci bir araç daha tespit etti.
Polis artık aradığı ipucunu bulmuştu. Şimdi sıra bu otomobillerin içinde kimlerin olduğunu bulmaya gelmişti. Gasp Büro dedektifleri bu sorunun cevabını bulmak için gece gündüz demeden çalıştı. Soyguncular yabancı uyrukluydu. Bu nedenle havalimanları ve sınır kapılarını mercek altına alındı.
Gasp olaylarında kullanan otomobil kiralayan Ion Fala ve Iurıe Procopenco’nun son soygun tarihinden bir gün sonra 12 ekim 2011 günü yurt dışına çıktıkları belirlendi. Polis, Fala ve Procopenco’un izini sürerek diğer çete üyelerinin peşine düştü. Parçalar adım adım birleşmeye başladı. Pasaport kayıtlarını inceleyen polis Ion Fala ve Iurıe Procopenco’nun soygunun ertesi günü tarihler 12 Ekim 2011’i gösterdiğinde Atatürk Havalimanı’ndan yurt dışına çıktığını tespit etti.
İkilinin Türkiye’ye giriş ve çıkış yaptığı anlarda havalimanında birlikte göründükleri yerler mercek altına alındı. Ion Fala ve Iurıe Procopenco’nun yurt dışına çıktıkları gün yanlarında iki isim daha tespit edildi. Bu isimler ise Sergiu Cebotari ve Petru Calamanow’du. Binlerce kamera görüntüsü izleyen polis, Ion Fala ve Iurıe Procopenco’nun soygu öncesi Atatürk Havalimanı’na giderek yurt dışından gelen iki kişiyi karşıladıklarını belirledi.
Kameraya takılan bu isimler ise Moldova uyruklu Vıctor Bolgar ve Alexei Vıjııla’ydı. Şüpheliler havalimanında karşıladıkları suç ortakları ile havalimanından birlikte ayrıldı. 6 yabancı şahsın ortak özelliği soygundan bir hafta önce İstanbul’a gelmeleri ve soygunların gerçekleştiği tarihlerin ertesi günü yurt dışına çıkış yapmalarıydı.
Polis soygun sonrası yurt dışına çıkan Ion Fala, Sergıu Cebotarı ve Petru Calamanov’un 12 ekim 2011’de araçla havalimanına giriş ve otoparktan çıkış görüntülerine ulaştı. Görüntülerde Calamonov’un elindeki çanta dikkat çekti. Başka bir görüntüde ise Vıctor Bolgar ve Alexei Vıjııla’nın yurt dışına çıktıkları gün havalimanında pasaport kontrolünden geçiyordu.
Çete üyeleri rahat tavırlar sergilemişti. Polisin elide artık bir şema vardı. Deneyimli polis ekipleri gasp çetesinin karıştığı tüm olay tarihlerini çıkartarak bu şahıslarla eşleştirdi. Her silahlı gasp olayı bir diğerinin kopyası gibiydi. şiddet yöntemleri, hatta evde bulunanları bağlama şekilleri bile aynıydı. Mağdurların verdiği eşkaller kamera kayıtlarından tespit edilen şüphelilere bire bir uyuyordu.
Puzzle’ın son parçası gaspçıları adım adım izleyen gürcistan plakalı araçtı. Polis o aracın da izini sürdü.
O araç da her soygun olayından önce Kapıkule Gümrük Kapısı’ndan giriş yapıp soygunlardan sonra da yine aynı sınır kapısından yurt dışına çıkıyordu. Polis otomobili kullanan kişinin Romanya uyruklu Andreı Trofım olduğu belirlendi. Soygun paraları bu araçla yurtdışına kaçırılıyordu. Soyguncuların gasp ettikleri paralar ve mücevherleri yurt dışına kara yolu ile çıkarmak için Gürcistan plakalı aracı kullandıkları belirlendi. Polis, soyguncuların 2009 - 2011 yılları arasında farklı tarihlerde İstanbul’a gelip sanatçı Faruk Tınaz’ın evinin de aralarında bulunduğu 4 villada gasp olayı gerçekleştirdiklerini tespit etti.
Moldova uyruklu gaspçılardan Iurıe Procopenco’nun dört, Alexeı Vıjııla’nın ise üç soygun olayında baş rol oynadığı belirlendi. Polisin tespitlerine göre işadamı Necmettin Koç’un evindeki gaspı bu iki isim gerçekleştirdi. İki zanlı1 Ekim 2011 tarihinde Türkiye’ye giriş yaptı. İki soyguncu gasptan bir gün sonra 12 Ekim 2011 'de çıktı.
Büyük bir şirkette üst düzey yönetici olan Ahmet İpekçi’nin evi de gaspçıların hedefindeydi. Soygunu Iurıe Procopenco, Sergıu Cebotarı ve Vıctor Bolgar gerçekleştirdi. Gaspçıların geliş gidiş tarihi ise diğerlerinden farklı değildi. Soyguncular gaspın yaşandığı 11.11.2009 tarihinden 20 gün önce yani 21.10.2011 tarihinde Türkiye'ye girdi. Soygunun hemen ardından yani 12.11.2009 tarihinde Türkiye’den çıktı.
Faruk Tınaz’ı darp edip evinde silahlı gasp yapan soyguncular ise Iurıe Procopenco, Petru Calamanov, Alexeı Vıjııla ve Sergıu Cebotarı’ydi. Bu gaspçılar da diğerleri ile aynı yöntemi izlemişti. Soyguncular planlarını hayata geçirmek için 8 gün önce yani 9.9.2010 tarihinde Türkiye’ye giriş yaptı. Soygunun gerçekleştiği tarihin ardından aynı gün 17.9.2010 tarihinde Türkiye’den ayrıldı. Son gasp olayı ise tüm çeteyi buluşturdu. Hedef yönetmen Ertan Vecdi’nin Sarıyer’deki eviydi. Soygunda şebeke üyelerinden Iurıe Procopenco, Sergıu Cebotarı, Vıctor Bolgar, Petru Calamanov, Alexı Vıjııla ve Ion Fala ve Andre Trofım vardı. Çete üyelerinin tamamının buluştuğu soygunun tarihi ise 11.10.2011’di. Çete üyeleri diğer gasp olaylarının bir kopyası gibi olay tarihinden bir hafta önce Türkiye’ye geldi. Çetenin istihbari çalışmalar yapmasının ardından soygunu gerçekleştirdiği tarihden bir gün sonra yani 12.10.2011 tarihinde Türkiye’den ayrıldı. Ancak bu kez hepsi havayolunu kullanmadı.
Gasp ettikleri ziynet eşyaları ve paraları rahat kaçırmak için çete üyelerinden bazıları kara yolu ile Türkiye’den ayrıldı. Polis gasp çetesinin yurt dışı bağlantılarının izini de sürdü. Yapılan incelemede gaspçıların Moldova, Sırbistan, Belçika, Almanya ve Romanya’dan çeşitli tarihlerde vize işlemleri ile giriş çıkış yaptıkları belirlendi. Polis gaspçıların yakalanarak Türkiye’ye iadesi için Adalet Bakanlığı aracılığı ile İnterpol’e başvurdu. Ünlü isimlere kabusu yaşatan 7 kişilik gasp çetesi İnterpol üyesi ülkelerde görüldüğü yerde yakalanarak Türk adaletine teslim edilecek…