Bayrampaşa'da bulunan yaya üst geçidi tehlike saçıyor. Çelik bölümleri korozyona uğrayan, beton bölümlerinde ise dökülmeler başlayan üst geçidi kullananlar tedirgin. Korozyonun taşıyıcı bloklara ulaşmasıyla tehlikenin büyüdüğünü ifade eden Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, "Eğer korozyon ilerlerse çelik taşıyıcılığını kaybediyor, un gibi oluyor. Çelik un ufak olup, kağıt gibi yırtılıyor. Taşıyıcı elemanlar birbirinden ayrıldığında köprü her an göçebilir" dedi. Ebru Özdemir ise, "Üst geçidi devamlı kullanıyoruz. Yıkılmak üzere, korkumuz var. Şikayette de bulunduk ama hiçbir faydası olmadı" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin sorumluluğunda bulunan üst geçit hakkında İBB yetkililerinden yapılan yazılı açıklamada ise yaya üst geçidinin yenisinin yapılacağı ve eski üst geçidin kaldırılacağı ifade edildi. Açıklamada çalışmalar sırasında hem karayolu trafiği hem de metro hattı etkileneceğinden, çalışmaların okullar kapandıktan sonra yapılacağı aktarıldı.
Bayrampaşa O-3 Avrupa Otoyolu üzerinde bulunan ve M1 metro hattına ait Bayrampaşa-Maltepe durağına ulaşımı sağlayan yaya üst geçidinin son durumu vatandaşları korkutuyor. Üst geçidin çelik bölümlerinde oluşan korozyon ve beton bölümlerinin dökülmesi, ortaya çıkan paslı inşaat demirleri tedirginlik yaratıyor. Üst geçidin yakın zamanda bakımdan geçmesine rağmen kısa sürede paslandığını ileri süren vatandaşlar korktuklarını dile getirdi. Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan ise bu tür yapıların sıklıkla, nem ölçümü yapılarak kontrol edilmesi gerektiğini, korozyonun taşıyıcı bloklara ulaşması halinde köprünün kendi yükünü bile taşıyamayacağını vurguladı.
Köprü'nün yaygın korozyona uğradığını söyleyen Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, "Korozyon, basamaklara kadar sirayet etmiş. O basamakların üzerinden insanlar geçmekte, basamaklar bir gün korozyon sebebiyle göçebilir. Bu yüzden tabii ki tehlikeli olabilir. Aynı zamanda çelik konstrüksiyon köprülerde taşıyıcı sistem çeliktir ve onun birleşim noktalarında da kaynaklar, bulonlar dediğimiz cıvatalar vardır. Köprü bunlarla durmaktadır. Eğer korozyon ilerlerse çelik taşıyıcılığını kaybediyor. Yani un gibi oluyor, un ufak oluyor. Kağıt gibi yırtılıyor. Ondan dolayı buralara sirayet ettiği zaman taşıyıcı elemanlar da birbirinden ayrıştığında köprü her an göçebilir. Yaygın korozyonlarda demek ki bunların bakımları ihmal edilmiş, zamanında yapılmamış. Koruyucu boyaları vardır, hatta nem ölçerler ile köprünün neme uğraması engellenebilirdi" ifadelerini kullandı.
Çelik konstrüksiyon olarak yapılan üst geçitlerin bakım periyotlarının çevre şartlarına göre değişebileceğini belirten Altan, "Bu çelik yapıların bakım periyodu için net bir şey söylenemez. Çünkü maruz kaldığı neme ve korozyona bağlıdır. Bir sene çok yağmur yağar, çok korozyona maruz kalabilir. Neme maruz kaldıkça korozyon oluşur demek istiyorum. Bakımlarını sürekli, rutin olarak yapmak lazım. Öyle bir periyot sınırlaması söylenemez" dedi. Her köprü için çelik kalınlığının değiştiğini söyleyen Prof. Dr. Altan, “Her çelik köprünün bir statik hesapları vardır. Bunların biz statik hesaplarını yaparız, ona göre et kalınlığını, ne kadar taşıyıcı sistem kullanılacağı hepsi, her imalata göre özeldir. Onun hesabına göre projesi oluşturulur ve o proje özel olmuş olur. Her köprü için değişir. Üzerinden geçen insan sayısı, aşırı yük sayısı, dinamik yükü, statik yükü, kendi zati ağırlığı hesaplanarak yapılan şeylerdir. Her köprüye göre değişen durumlardır" şeklinde konuştu.
Altan, "Her şey yayanın geçmesi demek değildir. Diyelim ki kar yağdı ve üzerinde kaldı. Bütün çelik yapı oradan hasar gördü, ağır hasar görüyor. Eğer o kar zamanında temizlenmezse, günlerce durursa veya 15-20 gün sürekli yağmur yağdı. Bunlar çeliği yıpratan unsurlardır.
Bu korozyon oldukça da çelik taşıyıcılık özelliğini kaybeder, kaybettiği zaman üzerindeki insan yükü de ağır gelmeye başlar. Kendi yükünü bile çekemez durumda olan köprüler vardı. O köprüler yıkıldı ve yenilendi" diyerek, bu yaya üst geçidinin de bir an önce yenilenmesi gerektiğini söyledi.
Bayrampaşa'da ikamet eden Ebru Özdemir, "Üst geçidi devamlı kullanıyoruz. Yıkılmak üzere, korkumuz var. Şikayette de bulunduk ama hiçbir faydası olmadı. Zaten burası yapılalı çok uzun zaman da olmadı aslında ama neden böyle oldu anlamadık. Yağmur sularından dolayı paslanma oldu galiba ama ülke olarak çalışmıyoruz galiba. Ben belediyeye başvuruda bulundum ama bir geri dönüş olmadı" dedi.
Üst geçidi sürekli kullandığını ifade eden Mehmet Koşucu ise, "Bazı yıpranan yerler var basamaklarda, üst geçitten ben devamlı geçiyorum ama bir sıkıntı yok. Buradan baktığımız zaman sağlam gibi duruyor, alttan hiç bakmadım doğrusu. Yukarıdan biraz belli eder, bel verir ama öyle bir şey yok gibi duruyor. Bu tür yapıların yenilenmesi lazım tabii ki. Allah korusun yayalar için olduğu kadar altta akan hızlı trafik için de büyük bir tehlike bu" diye konuştu.