“Asrın felaketi” olarak adlandırılan Kahramanmaraş depreminin ardından olası İstanbul depremi senaryoları tartışılmaya başlandı. Uzmanlar uzun yıllardır Marmara denizinin içerisinden geçen Kuzey Anadolu fayına dikkat çekiyor. AFAD Bilim Kurulu üyesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, ise konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
“FATİH’TEN SİLİVRİ’YE HEP ÇÜRÜK”
Olası İstanbul depremine ilişkin uyarılarda bulunan AFAD Bilim Kurulu üyesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Marmara denizinin içerisinden geçen Kuzey Anadolu fayı üzerinde 7 şiddetinden büyük bir depremin olabileceğini belirtti. Ersoy, deprem olmayan her süreyi iyi değerlendirilmesi gerektiğini ve kentsel dönüşümün hızlandırılması gerektiğini söyledi.
Şişli, Beşiktaş, Beyoğlu, Eyüpsultan, Sarıyer ve Başakşehir gibi ilçeler zeminlerinin sağlam olduğunu Fatih, Zeytinburnu, Bağcılar, Güngören, Esenler, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Avcılar ve Silivri’ye doğru kesimlerin ise çürük olduğunu belirten Ersoy, hassas zeminler üzerinde de sağlam bina yapıldığı zaman gönül rahatlığıyla oturulabileceğini anlattı. Karot testine de değinen Ersoy, karot testinin sadece 1 tane örnek olduğunu ve başka testlerin de yapılması gerektiğini açıkladı.
“ANADOLU YAKASINDAKİ ZEMİNLER SAĞLAM”
Sağlam zemini olan ve riskli olan ilçeleri tek tek sıralayan Ersoy, “İstanbul’u zemin açısından değerlendirecek olursak genel bir söylemde bulunacağım. Bina, mahalle veya ada bazında bir söylem değil. Ben şimdi en sağlam yerde en çürük yapı en çürük zemin olabileceğini başta söyleyeyim. Anadolu yakasındaki kayaçlar ve zeminler çok sağlam kayaçlar üzerinde yapı stoku var. Aynı şekilde Avrupa yakasında da var. Haliç’in kuzeyindeki ilçeler zeminleri biraz daha sağlam. Şişli, Beşiktaş, Beyoğlu, Eyüpsultan, Sarıyer ve Başakşehir gibi ilçeler zeminleri sağlam. Ama bu zeminlerin üzerinde çok çürük kısımlar da olabilir.
Dere yatakları özellikle çok tehlikeli. Haliç’in güneyindeki Avrupa yakasının olduğu kısımlar Fatih, Zeytinburnu, Bağcılar, Güngören, Esenler, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Avcılar ve Silivri’ye doğru kesimler nispeten daha çürük zeminler var. Böyle hassas zeminler üzerinde de sağlam bina yapıldığı zaman gönül rahatlığıyla oturabiliriz. Bunu bir yerden kaçıp bir yere göçmek için söylemiyorum. Zemin de önemli. Çünkü Esenyurt’ta yaptığınız bir gökdeleni Maslak’ta da yapabilirsiniz ama Esenyurt daha hassas bir zemin olduğu için Maslak gibi sağlam kayalar üzerinde değil” kaydetti.
“TEK KURTULUŞUMUZ SAĞLAM BİNALAR”
Sağlam binaların tek kurtuluş yolu olduğuna dikkati çeken AFAD Bilim Kurulu üyesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, “İstanbul olası bir depreme hazır mı ben teknik olarak çok şeyin yapıldığına inanıyorum ama yapılanlar yeterli mi bence yapılanlar yeterli değil. Daha çok yol almamız gerekiyor. Deprem olmayan her süreyi de iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bizim tek kurtuluşumuz sağlam binalar. Sağlam binalarda depremde hiçbir şey olmaz sallanır içinden sağ çıkarsınız esas olan budur” diye ifade etti.
“BÜYÜK BİR DEPREM OLABİLİR”
İstanbul çevresinde 7 şiddetinden büyük bir deprem olabileceğini söyleyen AFAD Bilim Kurulu üyesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, “İstanbul’da 7’den büyük bir deprem Marmara denizinin içerisinden geçen Kuzey Anadolu fayı üzerinde mutlaka olacak. Ama bu şimdi de olur bir 30 yıl sonra da olur. Eninde sonunda olacak. Bekleyiş süresi çok fazla olmayabilir. Eninde sonunda İstanbul çevresinde büyük bir deprem olabilir. Bu bakımdan deprem olmayan her süreyi iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Özellikle riskli alanlarda riskli binaları güçlendirmek veya yıkıp yeniden yapmak gibi bir uğraş içinde olmamız gerekiyor. Kentsel dönüşümü hızlandırmamız gerekiyor” dedi.