Güney Afrika'daki Mala Mala Av Rezervi'nde rehber olan Jaco Joubert, yanında bulunan grup üyeleriyle tur esnasında sevimli sahneyi yakalayıp insanlarla paylaştı.
PEMBE BİR FİL!
“Ne bulabileceğimize bakmak için nehre doğru gittiğimizde öğleden sonraydı. Günün sıcağından serinleyen su kenarında müdavimler bulmayı beklerken, oldukça benzersiz bir küçük yaratık bulduğumuzda hoş bir sürpriz yaşadık. Pembe bir fil!”
KALIN VE PÜRÜZLÜ DERİLERİ VAR
Fillerin derileri çok kalın olup bazı bölgelerde kalınlığı 2,5 santimetreye kadar çıkabilmektedir. Derileri aynı zamanda çok sert ve pürüzlüdür, bu da onların yırtıcı hayvanlardan ve sert Afrika güneşinden korunmasına yardımcı olur.
PİGMENTASYON KAYBI YAŞIYOR
Buzağının derisinin pembe olmasının nedeni lösizm adı verilen bir durumdan kaynaklanmaktadır. Lösizm, bir hayvanın derisinde, saçında veya tüylerinde pigmentasyon kaybına neden olan genetik bir mutasyondur. Bu pigmentasyon kaybı, diğer anormalliklerin yanı sıra beyaz, soluk veya yamalı cilt, saç veya tüylerle sonuçlanabilir.
DAMARLARI DAHA BELİRGİN OLDU
Lösizm cildinin pembemsi bir renk almasına neden oldu. Bunun nedeni, pigmentasyon olmadan buzağı derisinin daha şeffaf olması ve derinin altındaki kan damarlarının ve kılcal damarların daha görünür olması ve ona pembemsi bir renk vermesidir.
ÇOK NADİR BİR DURUM
Bu durum oldukça nadir olmakla birlikte fil buzağısına zararlı değildir. Hatta pembe derinin sert Afrika güneşine karşı bir miktar koruma bile sağlayabileceğine inanılıyor. Deri daha şeffaf olduğundan daha fazla ışığın geçmesine izin verir, bu da buzağının vücut sıcaklığının düzenlenmesine yardımcı olabilir.