Kırklareli'nin Asılbeyli köyünde 2014 yılında keşfedilen jeotermal su kaynağında, sera kurulması için başlatılan montaj çalışmaları devam ediyor. Bölgede incelemelerde bulunan Vali Birol Ekici, "Bugün çok sevinçliyiz. Adeta beyaz altını, beyaz petrolü keşfettik. Bugün 60 derece bir jeotermal kaynak bulduk" dedi.
Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğünce, Trakya'nın ilk jeotermal su kaynağı 2014 yılında Kırklareli’nin Asilbeyli köyünde bulundu.
1370 metre derinliğinde 60 derece sıcaklığındaki kaynağı kullanarak tarımda yüzde 70 tasarruf sağlamayı amaçlayan yatırımcı bir firma tarafından, bölgede ilk etapta 54 dekar alanda sera kurulması için başlatılan montaj çalışmaları sürüyor.
Bölgede incelemelerde bulunan Kırklareli Valisi Birol Ekici, “Bugün çok sevinçliyiz. Adeta beyaz altını, beyaz petrolü keşfettik ilimizde. 2014 yılında yapılan çalışmalar sonucunda 57 derece bir su bulunmuştu bu bölgede ama bugün 60 derece bir jeotermal kaynak bulduk" dedi.
Jeotermal kaynakların, yatırımcıların da ilgisini çektiğini belirten Ekici, şunları ifade etti:
"Jeotermal kaynakla Kırklareli hem turizmin hem seracılığın hem de jeotermal enerjinin Trakya'daki başkenti olacak. Diğer bölgelerde de jeotermal arayışları devam ediyordu, en verimli kuyularımız bugün itibarıyla keşfedilmiş durumda. Gerçekten ilimize yapacağı değişim ve dönüşümü şu anda ben hayal edemiyorum."
"Bir defa İstanbul pazarına çok yakınız. Bu bölgenin en kısa sürede bir seracılığın merkezi olacağını, jeotermal hotellerin merkezi olacağını ve jeotermal enerjinin de merkezi olacağını hep birlikte göreceğiz "
Yatırımcıları bölgeye davet eden Ekici, MTA'nın Trakya'nın birçok yerinde jeotermal kaynak arayışını sürdürdüğünü anımsatarak, "60 derece gerçekten çok önemli. 5 litre kendiliğinden artezyen olarak çıkıyor. 25 litreye kadar kaynağı alabiliyoruz. Deneme çalışmalarımız devam ediyor." ifadesini kullandı.
Vali Ekici yatırımcıları da bölgede sera ve oteller kurmaya, enerji üretmeye davet etti. Kırklareli Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy ise kentin seracılıkta Antalya gibi olabileceğini dile getirdi.
Kent tarımının, jeotermal kaynaklar ile güçleneceğini aktaran Aksoy, şunları kaydetti:
"500 dekarda, yaklaşık dekar başına 50 ton ile 60 ton domates üreterek ihracat programımıza almayı hedefliyoruz. Çok düşük maliyetle ısıtmayı yaptığımız için üründe karlılık oranımız artacak."
"Kırklareli'nin bu havzasında çok yoğun termal su var. Burada yaptığımız çalışmada sıfır atık ile çalışıyoruz. Çıkan sıcak suyu tekrar derin deşarj ile çıktığı yere geri veriyoruz. Dolayısıyla su tekrar döngüsünü tamamlamış oluyor. Bu da suyumuzun hoyratça dışarıya atılmasını engelliyor. Sıcak suyumuzu defalarca kullanmış olacağız."
Yatırımcı şirketin genel müdürü Hüseyin Kerkez de 500 dekar alanda sera kurmak için çalıştıklarını belirtti.
Yaptıkları araştırmada, Kırklareli'nde rezervlerin büyük olduğunu öğrendiklerini anlatan Kerkez, şu bilgileri paylaştı:
"Bitirmek üzere olduğumuz seramız 54 dekarın üzerinde. Burada su kaynakları ve gün ışığı fazla. Rezervlere baktığımız zaman jeotermal kaynaklar potansiyel olarak çok yukarıda. Biz de bu sahada çok ciddi bir çalışma içerisindeyiz. Devletimiz de tarıma çok büyük destekler veriyor. Devletimizin destekleri devam ederse burada 1500 dekara kadar çıkabiliriz. Burada üretim maliyetiyle ilgili yüzde 70 tasarruf sağlayacağız."