Veresiye defteri geri gelir mi?
Parasal sıkıştırma politikasının bir gereği olarak Orta Vadeli Program’da açıklanan ve uygulanacak tedbirlerin belki de en önemlisi kredi kartlarında yapılacak düzenlemeler olacak.
Kart kullanımının tüketim talebini dengeleyecek şekilde yeniden düzenlenecek olmasının tüketiciyi nasıl etkileyebileceğini gelin yazımızda birlikte inceleyelim.
KREDİ KARTI KULLANIMINA VE KREDİLRE SINIRLAMA GETİRİLİECEK
Önceki gün katıldığı bir televizyon programında kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kredi kartı kullanımına ve kredilere sınırlama getirileceğini açıkladı.
Şimşek, “Kredi kartları, bireysel kredi, taşıt kredisi ve ikinci konut kredisinde sadece faizleri artırarak değil, bankalar üzerinden kredi verme iştahını keserek de kredi büyümesini düşüreceğiz. Başkasının parasıyla, krediyle, kartla zenginlik olmaz” dedi.
KART KULLANIMI NASIL AZALTILACAK?
T.C.M.B Merkez Bankası Para Politikası Kurulunca ağustos ayında alınan karar kapsamında politika faizi yüzde 25’e yükselmiş ve akabinde tüm bankalarca kredilere uygulanan faiz oranları güncelleştirilmişti.
21 Eylül Perşembe günü toplanacak olan kurulda yeni bir faiz artışı bekleniyor. Gerçekleştirilmesi muhtemel faiz artış miktarı ile tüketicinin kullanımına sunulan kredi kartı faizlerinde yapılması muhtemel sert bir yükseliş ile kredi kartına olan ilgi belki bir miktar azalabilir.
SADECE FAİZ ARTIŞI KREDİ KARTI KULLANIMINI SINIRLANDIRABİLİR Mİ?
Sadece faiz artışı kart kullanımını sınırlandırmaya yetmeyebilir ancak kredi kartına belirli ürünlerde taksit yapılmayacak olması, kredi limitlerinin düşük tutulması, kredi kartı asgari ücret ödemesinin yükseltilmesi, temerrüt faizlerinin artması ve yeni müşterilere limit tahsis edilmemesi gibi farklı mekanizmalar kullanılarak kredi kartı kullanımım nasıl sınırlandırılacağını hep birlikte göreceğiz.
VERESİYE DEFTERİ GERİ GELİR Mİ?
Sınırlı bir bütçe ile ay sonunu getirmeye çalışan işçi ve emekçiye bankanın açmadığı krediyi mahalledeki kasap, manav, bakkal, fırın açar mı?
Bunu da yine hep birlikte yaşayarak göreceğiz.
