Güney Afrika'da yapılan bir araştırma, insanların hastalığı ne kadar ağır geçirdiğinin cinsiyetleriyle bağlantılı olduğunu ortaya koydu.
Öte yandan, Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur Şahin'in kurucu ortağı olduğu Alman biyoteknoloji firması BioNTech'in Amerikan ilaç şirketi Pfizer ile geliştirdiği yeni tip koronavirüs aşısı geçen Salı Günü İngiltere’de kullanılmaya başlandı.
Bununla birlikte, İngiltere Aşı Görev Gücü Başkanı Kate Bingham, Pfizer/BioNTech, Oxford ve Moderna aşılarının farklı kombinasyonlarını denemeyi plandıklarını açıkladı.
Koronavirüs aşılarının güvenilirliğini tartışırken bir şeyi akılda tutmak gerek: Covid-19 öldürmeye devam ediyor. Örneğin Birleşik Krallık'ta yaşayan her 1000 kişiden biri bu virüs nedeniyle öldü.
Dolayısıyla aşıyla ilgili riskleri göz önüne alırken, diğer riskin de devam ettiğini unutmamamız gerekiyor. Tıpta "güvenli" ve "zararsız", "risk" ve "riskli" kavramları arasında önemli bir fark bulunuyor.
Pfizer/BioNTech aşısını alan iki kişide alerjik reaksiyon görülmesini değerlendirirken buna dikkat etmek gerekiyor.
Londra Hijyen ve Tropik Tıp Okulu'ndan Prof. Stephen Evans "Eğer 'güvenli' derken kesinlikle hiçbir yan etkisi olmamasını kast ediyorsanız hiçbir aşı veya ilaç için güvenli diyemeyiz" diyor ve ekliyor:
"Ben güvenli derken istenmeyen yan etkilerin, ilacın faydasına kıyasla dengesini kastediyorum ve bu aşıda denge açık ara ilacın faydasından yana."
Bazı ilaçların felaket yan etkileri vardır fakat ilacı kullanmama riskiyle kıyaslandığında önemsiz kalırlar ve bu yüzden hastalara verilirler.
Örneğin kemoterapi ilaçlarının yorgunluk, saç kaybı, anemi, kısırlık, hafıza ve uyku sorunları gibi çok sayıda yan etkisi vardır. Fakat ilacı kullanmayıp kanserden ölmek bunun karşısında çok daha büyük bir risktir.
Bazı ilaçların ise çoğu kişide hiçbir yan etkisi görülmezken az sayıda kişide ciddi yan etkileri olabiliyor. Örneğin ibuprofen ağrı kesicisi yaygın olarak kullanılır ama nadir görülen yan etkileri arasında mide kanaması, nefessiz kalma, böbrek hasarı ve midede delinme ihtimali yer alır.
Riskler yine oradadır ama nadiren görüldüğü için ilacı kullanmanın faydası baskın gelir. BBC'ye konuşan Prof. Evans "Hiçbir ilaç için tamamen güvenli diyemeyiz ama kullanımın bağlamına göre güvenli olduğunu söyleriz" diyor.
Aşıların ilaçlara kıyasla bir farkı var: İlaç hastalara verilir ve zaten hasta olan kişi daha fazla risk alabilir fakat aşı sağlıklı kişilere yapıldığı için riskin son derece küçük olması gerekir.
Güney Afrika'da yapılan bir araştırmada Covid-19'a yakalanan erkeklerin yoğun bakıma ihtiyaç duyma olasılığının kadınlardan üç kat fazla olduğu tespit edildi.
Bilim insanları ayrıca yine erkek hastaların virüsten ölme riskinin de kadınlara oranla çok daha yüksek olduğu konusunda uyardı.
Cape Town Universitesi, ocak-haziran ayları arasında 46 ülkeden koronavirüs testi pozitif çıkmış üç milyondan fazla kişiyle yaptığı çalışmada, erkek hastaları "üzecek" sonuçlar elde etti.
Covid-19 salgını sonrası özellikle Çin'de hayatını kaybedenler arasında çok daha fazla erkek olması sonrası yapılan araştırmada, vakaların "tam olarak yarısı" erkek hastalar olduğundan enfeksiyon riskinin kadınlar ve erkekler için aynı olduğu keşfedildi.
Ancak çalışma, erkeklerin yoğun bakıma kaldırılma olasılığının kadınlardan neredeyse üç kat, virüsten ölme olasılığının ise yüzde 39 daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
"Cinsiyet birçok çalışmada gözardı edilen bir değişkendir" diyen Cape Town Üniversitesi araştırmacılarından Kate Webb ise yaptığı açıklamada "Bu çalışmada cinsiyetin dikkate alınması gereken önemli bir faktör olduğu hatırlatıldı" dedi.
Öte yandan araştırmaya imza atan bilim insanları, söz konusu olasılığın birkaç istisna dışında küresel olduğunu ve çoğunlukla biyolojik farklılıklara indirgenebileceğini açıkladı.
Araştırma ayrıca enfeksiyonlara karşı kadınların bağışıklık sistemlerinin erkeklerden daha güçlü olduğu yönündeki çalışmaları da destekler nitelikte.
Öyle ki araştırmada "dişi" östradiol hormonunun, enfekte olmuş hücreleri öldüren T hücrelerinin tepkisini güçlendirdiği ve antikor üretimini artırdığı görüldü.
Bilim insanları bunun aksine erkek cinsiyet hormonu "testosteronun ise bağışıklık sistemini baskıladığını" belirtiyor.
Bu sırada araştırmacılar, elde edilen bulguların gelecekteki aşı çalışmaları için önemli olduğunu söylüyor.
Diğer enfeksiyonlara karşı geliştirilen önceki aşıların hali hazırda kadın ve erkekler arasında farklı tepkiler gösterdiğini belirten Webb, "Araştırmamızın aşı çalışmalarında cinsiyeti değişken olarak dahil etme ihtiyacını vurguladığını umuyoruz" ifadelerini kullandı.
Avrupa İlaç Ajansı (EMA) Başkanı Emer Cooke, Pfizer ve BioNTech’in Kovid-19'a karşı geliştirdiği aşı adayının ajansa sunulan verilerinin “çok sağlam” olduğunu belirterek, ancak şu aşamada inceleme sonucunun “pozitif” olacağını garanti edemediklerini bildirdi.
Avrupa Parlamentosu'nun bir komite toplantısında konuşan Cooke, Amerikan ilaç şirketi Pfizer ile Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur Şahin'in kurucu ortağı olduğu Alman biyoteknoloji firması BioNTech’in, Kovid-19 karşı geliştirdikleri "BNT162b2" adlı aşı adayına yönelik ajansa "çok sağlam" veriler sağladıklarını söyledi.
Avrupa Birliği’nde ilaç ve aşıların değerlendirilerek onaylanmasından sorumlu EMA'nın Başkanı Cooke, "Klinik deneylere katılan 30 binden fazla deneğin bir veri setine sahibiz. Bu bize hem güvenlik hem de etkililik konusunda karar verebilmek için çok sağlam bir veri seti sağlıyor." ifadesini kullandı.
Cooke, söz konusu aşının Avrupa Birliği ülkelerinde kullanılmasının onaylanıp onaylanmayacağına ilişkin ise, "Şu aşamada olumlu bir değerlendirme yapılacağını garanti edemeyiz." diye konuştu.
Örneğin her yıl yapılan grip aşılarının milyonda bir de olsa Guillain Barre sendromu adlı bir sinir sistemi hastalığına yol açması mümkün. Öte yandan grip olan kişilerde bu sendromun oluşma ihtimali bundan daha fazla.
BioNTech ve Pfizer’in Kovid-19 aşısı onay sunum belgelerine siber saldırı düzenlenmesi konusunda da değerlendirmelerde bulunan Cooke, son birkaç haftadır siber saldırıya maruz kaldıklarını anlatarak, söz konusu saldırının aşıların onay sürecini etkilemeyeceğini vurguladı.
Fakat gerçek şu ki, insanlar sürekli hastalanıyor. İngiltere'de her beş saniyede bir kişi kalp krizi bir kişi de felç geçiriyor. Her yıl 600 bin kişi ölüyor.
Bu yüzden aşılama programı yaygın bir şekilde uygulanırken soğukkanlılığınızı korumanız lazım. Aşıların güvenliği, uygulanmaya başladıktan sonra uzun süreler takip edilmeye devam ediyor.
BioNTech ve Pfizer, geliştirdikleri aşıya ruhsat alabilmek için 30 Kasım'da EMA'ya başvurmuştu.
EMA’nın Pfizer ve BioNTech’in "BNT162b2" adlı aşısının kullanımına ilişkin kararını en geç 29 Aralık'ta vermesi bekleniyor.