Yahudi 75 yıldır, Türk 400 yıldır Kudüs'te!
İsrail polisi beni çağırıyor soru sormaya! Bazı sorular Türkler ile ilgiliydi... Gerçekten Türkler buraya dönmek istiyorlar mı?
Filistinli Musa Hicazi Kudüs'te İsrail polisiyle arasındaki "Türkler" diyaloğunu anlatıyor.
Aşağıda Hicazi'nin naklettiğim sözlerini muhakkak okuyun, “Neden Filistin meselemizdir?” sorusunun cevabını şuuru, kalbi ve vicdanı açık olanlar yeniden bulacaklardır.
Şahsen her yönümle Filistin'den yanayım. 1967 sınırlarına değil, 1947 sınırlarına dönülmesinden yanayım.
Türkiye'nin de ecdadın ayak bastığı her yerde fiilen hakimiyet alanı oluşturmasından yanayım. Dünyada ülkemizin her taşın altından çıkmasından yanayım!
Bunlar hayal mi?
Anadolu’da yurt tutmak da hayaldi!
Bizans'ın alaycı namertlerine rağmen Ayasofya'ya minareler dikildi!
Filistin'in Başkenti Kudüs vatandaşı Musa Hicazi anlatıyor:
İsrail polisinin kendisine, "Bu Türkler neden diğer Müslümanlardan farklıdır?" diye sorduğunu söyleyen Hicazi, polisin devamla, "Diğer ülkelerden gelen Müslümanlar uçaktan iner, pasaportlarını mühürler, sırayla odalarına gider, yemeklerini yer, kimseyle konuşmadan namazlarını kılarlar. Mescid-i Aksa'da kimseyle konuşmazlar. Fakat Türkler gelince ev sahibi gibi gelir. Ona bakar buna bakar, onla konuşur bunla konuşur, okullara gider, Filistinlilerin hastalarına gider, çabukça kaynaşır. Mescid-i Aksa'ya giderken polislere ters ters bakarlar. Ya Türkler ne istiyor?" dediğini aktardı.
Kudüslü Hicazi’nin İsrail polisine cevabı şöyle:
“Tabi ben dedim, siz ne zaman geldiniz Filistin'e. 30 sene oldu, dedi.
Bu sorunuz garip geliyor bana. Çünkü siz 30 sene önce gelip ev sahibi oldunuz, fakat Türkler 450 sene buradaydı.
Ev sahibi kim, siz misiniz onlar mı?
Ev tabii onların.
Kudüs'e, Yafa'ya, nereye bakarsanız bakın Türkler’in medreseleri var, hastaneleri var, evleri var, hepsi Osmanlı dönemindendir. Onlar haklıdır.
Bana dedi ki, Türkler buraya dönmek istiyorlar mı?
Ben dedim, vallahi seni gördüğüm gibi bundan eminim.
“Neden?” dedi.
Ben dedim ki, anne çocuğunu geri istiyor.
Bana, “Hakikaten Türkler buraya gelmek istiyorlar mı?” diye tekrar sordu.
Dedim ki evet...
Türkler’de o kadar ayrılıklar var ki, onları birleştiren tek şey Mescid-i Aksa'dır.
Abdülhamid Han'ın torunlarıyla, mehter marşlarıyla inşallah Kudüs'ün zaferini birlikte kutlayacağız.”
SON SÖZ: Zulüm ile âbad olanın âhiri berbat olur. Zulüm ile büyüyenin, zenginleşenin sonu rezalet olur. İsrail zulmü sonsuza dek sürmez. Amerika emperyalizmi sonsuza dek gitmez. Türkiye zincirleri paramparça eder. Allah’ın günleri aramızda dönüyor, dönecek! Ne ABD ne AB ne Rusya ne Çin; yaşasın büyük ve güçlü Türkiye!