Yahudilerle Türkler arasındaki fark nedir: “Yahudilerin geçmişi Türklerin geleceğidir”
Bu bir Alman fıkrası.
Muhammet Koçak’ın Dergipark’ta yayınlanan “Türkler hakkında ırkçı Alman fıkraları” başlıklı araştırmasını (*) okuduğumda, Almanların Türkler hakkında ne çok öldürme, aşağılama, hakaret içeren ve Türkleri yok etme motivasyonu taşıyan fıkra üretmiş olmalarına önce şaşırdım ama sonra neden şaşırdığıma şaşırdım.
Hazır Filistin ve Gazze’de İsrail soykırımı devam ederken, Alman Nazileri tarafından 6 milyon Yahudi’nin soykırım ve tehcir ile imha edildiği bu “Üstün Cermen ırkı" topraklarındaki yeni nesil ırkçılığa mercek tutalım istedim. Yayınlayan sitelerin “Bu bir kara mizahtır, ciddiye alınmamalıdır” uyarısına rağmen bilmeliyiz ki tam tersine çok ciddiye almalıyız.
Ama benim asıl ilgimi çeken, Almanların Türkleri öldürme arzularını dile getirirken, 1936-1945 arasında yaptıkları Yahudi Soykırımı’nı referans almaları.
Alın size bir örnek:
İki Türk bir barda oturuyorlarmış. Biri diğerine der:
- Yakında tüm Almanya’yı ele geçireceğiz. Şimdiden 5 milyonu aştık lan!
Bu esnada yaşlıca bir Alman kadın yanlarına yaklaşır:
- Bir zamanlar da 6 milyon Yahudi vardı. (www.grocceni.com)
Giderilemeyen öldürme arzusu:
- Önünde bir bisikletle giden Türk’e neden çarpmamalısın?
- Çünkü o bisiklet seninki olabilir. (www.witze1000.de)
Bir tane daha:
- Ezilmiş bir lağım faresi ile ezilmiş Türk arasındaki fark nedir?
- Lağım faresinin önünde fren izi vardır. (www.witze-kiste.de)
---
- Üç Türk bir arabada gidiyorlar. Araba duvara çarpıyor ve üçü de ölüyor. Bunda üzücü olan nedir?
- Arabaya iki Türk daha sığabilirdi. (www.philslaus.de)
Türkler Almanlara göre aynı zamanda pis ve hastalıklıdırlar!
- Türkler neden kapüşonlu kazak giyerler?
- Taşıdıkları pire tasmasını gizlemek için.
---
- Çöp bidonundaki Türk kimdir?
- Ev sahibi.
---
- Türk kadınları neden başörtüsü takar?
- Türk erkeklerinden ayırt edilebilmek için. (www.ladyshirt.zweipage.de)
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın, Filistinlileri hedef alarak “İnsansı hayvanlarla savaşıyoruz ve ona göre hareket edeceğiz” sözlerini işittiğimde, Tevrat’taki Yavhova’nın, Yahudi kullarına Promised Land’i (Vadedilmiş Topraklar) yeniden ele geçirmek için “İki nehir arasını (Fırat-Nil arası) alacaksın, orada yaşayan yedi kavmi yok edeceksin. Nefes alıp veren bir varlık bırakmayacaksın” emrini hatırlamamak mümkün değil. Bu inanca göre dünyadaki tüm insanlar Yahudilere hizmet için yaratılmıştır, başkasının malı onların gasp edilmiş hakkıdır. Bayrağındaki iki şerit de Nil ve Fırat’ı temsil etmektedir zaten.
Dini kitaplarında yer alan sistematik hedefler, kurulduğundan bu yana İsrail eğitim müfredatının bir parçası haline getirilmiş durumda. Günümüz İsrail neslinin yüzde 75-80’i bu doğrultuda mutantlaştırılmıştır halde.
Ancak devran böyle gidecek değil.
Bu soykırım Batı’da ve Amerika’da büyük tepkilere sebep olmaya başladı.
Geçtiğimiz hafta Prof. Dr. Burak Küntay birlikte olduğumuz Akşam Raporu programında ABD’de yapılan bir araştırmada, Demokrat Parti üyesi gençlerin yüzde 80’den fazlasının Filistin-İsrail çatışmasında Filistinlileri haklı bulduklarını belirtilmekte. Tüm Demokrat Partililer içinde bu oran daha az ama yine de yüzde 32’si Filistinlileri haklı buluyor. Yüzde 19 ise iki tarafın da haklı olduğu kanısında.
Bu bilgiyi neden yazdım…
Harvard Üniversitesi’nde yüzlerce öğrencinin Filistin’e destek toplantısını okuduğumda.
Avrupa ve ABD’deki Filistin’e destek mitinglerine yoğun katılımları görünce.
Ve dünden bir haber.
ABD'nin San Francisco şehrinde bulunan Balbao Lisesi'nde öğrenciler, Gazze'de katledilen Filistinlilere destek için okul koridorlarında gösteri yaptı: "Nehirden denize kadar Filistin özgür olacak."
Başlığın sebebine gelince…
Yani Almanların Yahudileri referans alarak Türkleri aşağılayan fıkraları anlatmasına.
Filistin mevzuu İsrail’in Arz-ı Mevud’unun bir parçası ve gelip dayanacağı yer Türkiye.
Geldiği zaman ne olacağını hep birlikte göreceğiz.
Kendisini katleden Nazi canilerine dönüşen İsrail kavminin sonunu yani.
Ben olmasam sizler göreceksiniz.
