Milyonlarca İngiliz, tüm ineklerin serbest gezinirken yaşadığına inanıyor. Oysa ineklerin yüzde 20'si aslında tüm hayatlarını ahırlarından hiç çıkmadan geçiriyor. 2 bin yetişkinle yapılan bir ankette, on yetişkinden yalnızca üçünün sıfır otlatma uygulamasından haberdar olduğu ortaya çıktı.
ÖZGÜRCE DOLAŞMALARINA İZİN VERİLMİYOR
Süt ineğinin hiçbir zaman özgürce dolaşmasına izin verilmediği ve tüm hayatı boyunca çiftliklerin ahırlarında tutulduğu biliniyor. Ancak kampanya yürütenler, bunun İngiltere'deki süt ineklerinin beşte birini etkilediğini iddia ediyor. Çiftçilik tekniğinden haberdar olduktan sonra, tüketicilerin yüzde 69'u etik gerekçelerle buna karşı çıktı ve yüzde 49'u bu kapalı mekan sürecinin sonucu olan herhangi bir süt ürününü satın alma ihtimallerinin düşük olduğunu söyledi.
CENNET GÖRÜNTÜLERİYLE GERÇEK KAMUFLE EDİLİYOR
Bu arada, yüzde 56'sı tamamen yasaklanması gerektiğini söyleyecek kadar ileri giderken, yüzde 87'si ineklerin güzel bir hayatı hak ettiğine inanıyor. Araştırma, sözcüsü şunları söyledi: "İngiltere süt ürünleri endüstrisi hakkındaki cehalet yaygın ve derin. Tüketicilerin süt endüstrisinde sıfır otlatma ve diğer zulümlerden habersiz olması tesadüf değil. Bu, var olmayan bir kırsal cennetin sürekli görüntüleriyle kasıtlı olarak kamufle ediliyor."
TÜM DÜNYAYI KASIP KAVURDU
"Sıfır otlatma tüm dünyayı kasıp kavuruyor, ezici bilimsel ve kamusal muhalefete rağmen Birleşik Krallık'taki beş süt ineğinden biri şimdiden kurban oldu." şeklinde konuştu. Araştırma aynı zamanda yetişkinlerin sadece yüzde 41'inin ineklerin süt vermeden önce hamile kalması ve bir buzağı doğurması gerektiğinin farkında olduğunu ortaya çıkardı. Ve sadece yüzde 27'si tüm buzağıların doğumda annelerinden alındığını veya öldürüldüğünü ya da izole bir şekilde kilitlendiğini biliyordu.
VEGAN OLMAYA ÇALIŞACAKLAR
Gerçeklerin farkına vardıktan sonra, neredeyse dörtte biri daha vegan olmak için alışkanlıklarını değiştirmeye hazır olduklarını iddia etti. Bunu yapma olasılığı en yüksek olan 25-34 yaşındakiler olarak belirlendi. Hayvanlara kötü davranıldığı düşüncesi ve et ve süt endüstrisinin çevresel etkileri bu değişikliğin ana itici güçleri oldu. Alışkanlıklarını değiştirmek isteyenlerin yüzde 53'ü mandıra sütü yerine bitkisel sütleri, yüzde 48'i ise peynir tüketimini azaltmaya çalışacak.
ZOR OLABİLİR
Her ikisi de, OnePoll aracılığıyla yapılan araştırmaya göre, tavuk ve tereyağının yanı sıra diyetlerinden çıkarılması en zor şeyler listesinin başında yer alıyor. Aslında, neredeyse on kişiden biri kendilerini bir "flexidairci" olarak görüyor. Bu terim süt ürünlerini kesmek isteyen ancak bunu yapmakta zorlanan birini tanımlamak için kullanılıyor. Sözcü şunları ekledi: "İneklere nasıl davranıldığı konusunda, genellikle geçiştirildiği için, açık bir bilgi eksikliği var, ancak insanların diyetlerini değiştirmeye ve süt ürünlerini kesmeye istekli olduklarını görmek cesaret verici."