Yargıtay'ın kararı kiracıları üzecek! Mülk sahibi de kiradaysa...
Son yıllarda birçok davaya konu olan ev sahibi -kiracı anlaşmazlıklarıyla ilgili, Yargıtay'dan kiracıları üzecek bir karar çıktı. Yargıtay, kirada oturmak zorunda kalan ev sahibinin evinin kiracıyı tahliye ederek kendi evinde oturabileceğine hükmetti.
Yüksek Mahkeme, konut tahliye davalarında ev sahibinin kirada oturmasının ihtiyacın varlığının başlıca kanıtı olduğunu vurguladı.
İşten çıkarılmasıyla bulunduğu kentten kirada evi bulunan ilçeye taşınan mülk sahibi, kiracısına ’İşimi kaybettim, evi boşalt’ dedi. Kiracısının evi boşaltmaya yanaşmaması üzerine Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kapısını çalan davacı ev sahibi, işten çıkartılması sebebiyle çalıştığı ilçeden taşınarak dava konusu taşınmazın bulunduğu ilçeye yerleştiğini, halen başka bir konutta kiracı olarak yaşadığını belirtti. Ev sahibi, oğlunun konut ihtiyacı sebebiyle kiralanan evin tahliyesine karar verilmesini talep etti. Davalı kiracı ise davanın reddini istedi.
MÜLK SAHİBİNİN KİRACI OLMASI YETERLİ DELİL
Mahkeme, davacı tarafın ihtiyaç iddiasını kanıtlayamamış olması sebebiyle davanın reddine karar verdi. Davacı kararı temyiz edince devreye Yargıtay 3. Hukuk Dairesi girdi. Emsal nitelikteki kararda, mülk sahibinin başka bir dairede kiracı olarak oturması yeterli delil olarak sayıldı. Kararda şu ifadelere yer verildi:
"İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye sebebi yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Somut olayda kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava, davacının oğlunun konut ihtiyacının doğmasına dayanmakta olup, ihtiyaçlının kirada oturduğuna ilişkin akit dosya arasında bulunmaktadır."