Yarım asır sonra cenaze töreni
Rusya'da 2. Dünya Savaşı sırasında ölen ve cesetleri yeni bulunan 125 asker için resmi cenaze töreni düzenlendi. Askerlerin naaşı kızıl bayrağa sarılı tabutlarla taşındı.
Dünyanın en fazla can kaybının yaşandığı savaş olarak tarihe bir kara leke olarak geçen 2. Dünya Savaşı'nda yaklaşık 73 milyon kişi hayatını kaybetti. Savaşta en fazla kaybı veren taraf olan Sovyetler Birliği'nde hayatını kaybeden bazı askerler uzun yıllar bulunamadı. Belirli bir süre sonra ise haber alınamayan tüm askerlerin hayatından ümit kesildi.
Rusya’nın Kaluga bölgesinin Yukhnovsky kentinin Dolina köyünde 1942 yılında Sovyetler Birliği’nin cephesinde ölen askerlere ait 125 toplu mezar bölgede yapılan kazılardan sonra geçtiğimiz günlerde bulundu.
Alman askerleriyle çatışırken cephede hayatlarını kaybeden Kızıl Ordu’ya bağlı 125 askerin kimlikleri ayrı ayrı tespit edildi. Bu işlemlerin ardından Rusya’nın güvenlik birimlerinden biri olan Rusya Ulusal Muhafızları Birimi (Rosgvardiya) tarafından cephenin bulunduğu köyde askeri tören gerçekleştirildi. Yapılan törende 50’den fazla Rus askeri görev alırken kimlikleri tespit edilen Kızıl Ordu askerlerinin yakınları da törenlerde yer aldı.
Kızıl bayraklı tabutlar
Yapılan askeri törenlerde Sovyetler Birliği ve Rusya Federasyonu marşları çalındı. Kızıl Ordu askerlerinin tabutları yalnızca Sovyetler Birliği’nin simgesi haline gelen kızıl bayrağa sarıldı. Rosgvardiya Birliği Başkanı Vitaly Semin törende yaptığı konuşmada, "Bugün toprakları için savaşan birçok askerimizi toprağa verdik. Birçok asker bu savaşta cepheye gitti ve geri dönemedi. Bizim görevimiz nesilleri birbirine kavuşturmaktır. Bu nedenle torunları büyüklerine kavuşturmak için çalışmalara devam ediyoruz. Daha bulunamayan birçok askerimiz var” dedi.
2. Dünya Savaşı
İkinci Dünya Savaşı tarihin en kanlı savaşı olmuştur ve o zamanki dünya nüfusunun 1/40'ına takabül eden yaklaşın 73 milyon kişi hayatını kaybetmiştir. Bu kanlı savaşta en çok kaybı 27 milyon ile Sovyetler Birliği verirken onu 20 milyon ile Çin Halk Cumhuriyeti izledi.
1- Sovyetler Birliği (27.000.000)
27 milyon insanın 9 milyonu askerken 18 milyonu sivildi. Stalin 1946 yılında ülkenin kaybını 7 milyon olarak açıkladıysa da aslında bu rakamın sonradan daha fazla olduğu ortaya çıktı. Çünkü hem ölü sayıları kestirilemiyor hemde yiğitliğimize halel gelmesin diyerekten rakamlar küçültülüyordu.
2- Çin Halk Cumhuriyeti (20.000.000)
20 milyon kaybın sadece 4 milyonu askerdi ve geri kalan 16 milyon ise sivildi. 1937 yılında Japonlar Çin’e saldırdığında ülkenin nüfusu 500 milyondan oldukça fazlaydı ve bu rakam o dönem ki toplam dünya nüfusunun dörtte birinden fazlaydı.
3. Almanya (7.500.000)
6 milyonu asker olmak üzre 7,5 milyon insan yitiren Almanya 1,5 milyona yakında sivil kaybetti. Bu siviller genellikle İngiliz ve Amerikan hava saldırıları sonucu öldüler. Askerlerin ise büyük kısmı Fransa, İngiltere veya ABD ile savaşırken değil, doğu cephesinde komünizmle savaşırken ölmüştü.
4. Polonya (6.000.000)
Polonya’nın kısa bir sahil şeridi vardı ve bu sahil onlara kuruluş aşamasında iken denize sınırları olsun diye verilmişti. Ancak bu şerit Alman topraklarını bölüyordu. Almanlar hem Doğu Prusya ile kara bağlantısını sağlamak hemde kalabalık bir Alman nüfusun olduğu Polonya’yı ele geçirerek, Almanları tek çatıda toplama adımını tamamlamak üzre oluyordu. Almanlar bu yüzden Polonya’ya saldırarak yeni dünya savaşını başlattılar.
5. Endonezya (4.000.000)
Endonezya ile ilgili bilgi elde etmek gerçekten çok zor bu yüzden savaşta nasıl bir direniş gösterdiklerini bilemiyoruz. Ancak Japonlar 1942’de işgal ettikleri bu ülkede 3 yıl boyunca 4 milyon sivil katletmişler. Görünen o ki pek ciddi bir direnişte görmemişler. Japonlar her işgal ettikleri ülke gibi burada da büyük soykırımlara imza atmışlar.
6. Japonya (2.680.000)
Japonlar 3 milyona yakın insan yitirdiler. Bunun 2,1 milyonu askerlerdendi. Geri kalan siviller ise ABD bombardımanından dolayı ölüyorlardı. Japonların yaşadığı ana karalarda nüfus 80 milyona varıyordu. Bunların içinde oldukça yüksek sayıda Koreli köleler vardı. Dikkatinizi çekmişse Japonya’nın da tıpkı Almanya gibi sivillerden ziyade askerini yitirdiğini fark etmiş olmalısınız. Bu ülkeler oldukça kalabalık ordular halinde başka ülkeleri işgal ettiği için savaşın büyük kısmını kendi toprakları dışında yürüttüler bu yüzden sivil kayıpları görece daha az oldu.
7. Hindistan (1.600.000)
O dönemde Japonya uzak doğu da pek çok Avrupa kolonisini kendi kolonisi haline getiriyordu. İngiliz İmparatorluğunun incisi olan bu bölgede Hindistan Bağımsızlık Hareketi Japonları bir kurtarıcı olarak görmüştü. Bu düşünce sadece onların değil bütün Asya kolonilerinde dile getirilen bir düşünceydi.
O dönem 380 milyona yakın insanın yaşadığı günümüz Hindistan topraklarında ezici çoğunluğu sivil olmak üzre 1,6 milyon insan yaşamını yitirdi. Hintlilerin daha sonra Japonlar tarafından kurtarılma ümidi tükense de İngiliz siyasetinde yaşanan değişim onların bağımsız olmasını sağlayacaktı zaten.
8. Yugoslavya (1.027.000)
Yugoslavya da tam bir iç savaş durumu hakimdi. Sadece Almanlarla değil onlarla ittifak içinde olan pek çok tarafla mücadele söz konusuydu. Yugoslavya savaşın başlarında tarafsız kalmaya çalışsa da başarılı olamadı ve kızıl ordunun gelişine kadar amansız bir savaşın içine girdi.
9. Hinduçin (1.000.000)
Japonya günümüzde Vietnam, Laos ve Kamboçya’nın yer aldığı bu koloniyi Fransızlardan almıştı. Yerel halklar ise henüz Japonları tanımadıkları için onların gelişini memnuniyetle karşıladılar. Tıpkı diğer Japon işgal bölgelerinde olduğu gibi buralarda da çok iyi karşılandılar. Tabi sonradan diğerlerinde de olduğu gibi Japonların daha da beter olduğunu anlayacaklardı.
25 milyonluk bölgede 1 milyon sivil katledildi. Japon İmparatorluğu her yerde olduğu gibi burada da soykırım hobisini icra ediyordu. Fakat ilginçtir ki tıpkı diğer kolonilerinde yaptıkları gibi çekilirken silahlarını bölge halklarına dağıtacaklardı. Böylelikle insanların bu seferde Avrupalılarla savaşması sağlanacaktı. Yani Avrupa’dan intikam almak veya savaşın başka kişilerce devam ettirilmesi arzulanıyordu.
10. Romanya (833.000)
Romanya’nın Nazilerin yanında yer almak için önemli sebepleri vardı. Bu sebepler Anti-Komünizm veya Anti-Slav olmanın dışında savaşı Nazilerin kazanacağı düşüncesinin oluşturduğu bir korkuda vardı. Özellikle Avrupa da pek çok ülke Naziler tarafından büyük şiddete maruz kalmamak için gönüllü kölelik pozisyonuna geçebiliyordu.
11. Macaristan (580.000)
Tıpkı Romanya da olduğu gibi Macarlarda da Anti-Komünizm ve Anti-Slavlık düşüncesi yer edinmişti ama Yahudi ve Çingene karşıtlığı sadece Nazilerin baskısı yüzünden vardı. Bu ülkeler zaten Nazilerden korkarak hareket ettikleri için onlara yaranmak adına her tavsiyeyi emir olarak tatbik ediyorlardı.
Bu yüzden 200 bin Yahudi ve Çingene infaz edildi. O dönem 10 milyona yakın insan yaşayan bu ülke de sivil ölüm oranı yine savaşa göre azdı. Çünkü ülke birçok askerini komünizmle mücadele için Rusya’ya göndermişti. 300 bin asker hem taarruzda hemde ülke işgal edildiğinde öldü. Macar sivil kaybı ise 80 bin kadardı. Görüldüğü gibi mihver devletler yine sivilden çok asker kaybetmişti.
12. Fransa (567.600)
Fransızlar, Nazilere karşı şaşkınlık içerecek şekilde 6 haftada yenildiler ve Paris düştü. Bundan sonra Fransa da yeni bir hükumet kuruldu ve Almanya’nın kuklası haline geldi. Ne zaman ki ABD, İngiltere ve Kanada Normandiya çıkarmasından sonra Paris’i ele geçirdi, işte o zaman Fransa tekrar Almanya ile savaşmaya başladı ama zaten savaş bitmek üzereydi.
13. İtalya (454.500)
İtalya savaş boyunca 300 bin asker kaybetti. Özellikle Nazi bünyesinde Rusya’ya gönderdiği askerler içinde çok sayıda soğuktan ölenler oluyordu. Bunun dışında Doğu ve Kuzey Afrika da da müttefik kuvvetler ve yerel destekçileriyle savaşarak mücadelenin Afrika’da da azda olsa var olmasını sağlamışlardı. Ancak İtalya’nın savaşta hasar verme yönünden pekte faal olmadığını söylemek gerek.