Av. Bışar Özbey

Av. Bışar Özbey

[email protected]

Son Yazıları

Deniz’lerin Yolu Bizi Nereye Götürür II

Z kuşağı onu henüz tanımadan önce siyasi köşe yazıları gündem yaratıyor, siyaset programlarının aranan ismi oluyordu.. Türk soluna çok ağır eleştiriler içeren bu yazısı ise ilk çıkış yaptığı köşe yazısı olup, çok uzun süre konuşuldu.

Kütahyalı yazısında özetle; 68 kuşağının aslında özgürlükçü sol düşünceler içermediği, bu kuşağın kendisinden önce gelen 60 darbesini desteklediği, tam bağımsızlık söylemlerinin altında ırkçı eğilimler bulunan milliyetçilik hatta nasyonalizm yattığını, yabancı düşmanlığından beslendiğini yazmıştı. Hatta Deniz Gezmiş’in babasına yazmış olduğu bir mektuptan alıntı yaparak bu mektupta; “küçüklüğümden beri evde devamlı kurtuluş savaşı anılarıyla büyüdüm ve o zamandan beri yabancılardan nefret ettim” dediğini belirtiyordu. 68 hareketinin mirasçılarının ise günümüzde Kürtleri ve Ermenileri de içimizdeki yabancılar olarak nitelendirip, ulusalcılık adı altında nefret edilecek yabancı toplumları genişletip, ırkçılık yaptığını söylüyordu.

Yazının Devamı

Bu kaçıncı şampiyonluk

Üçüncü MHK başkanının geldiği, TFF başkanının istifa ettiği, 11 Süper Lig hakeminin görevden el çektirilip, sonrasında görevlerine tahkim kararına rağmen dönemediği ve ancak MHK ile görev alabildikleri, dört kulüp başkanının istifa ettiği tuhaf bir sezon geçirdik. Tüm bu tuhaflıklarda, kimsenin ağzını açamadığı bir konu varsa o da Trabzonspor’un şampiyonluğu oldu.

Kutlama törenleri başladıkça çıkan görseller ise asıl tartışma konusu oldu. Takım otobüsünden, takım kaptanı Uğurcan Çakır’a kadar yapılan her paylaşımda, 8. Şampiyonluk geldiği iddia edildi. 2010-2011 sezonu şampiyonunu Trabzonspor olarak gördükleri için bunu yapıyorlar. Hatta “38 yıl aradan sonra şampiyon olan Trabzonspor’u tebrik ederim” cümlesi Trabzon kentinde yasak. 

Yazının Devamı

 Riske Girmeyen Şampanya İçemez!

Ancak ihtiyatli tavır, fazla sağlam adımlar sosyolojik kodumuzda yok. Sonuç olarak da Ali Babacan’a olan ilgi azaldı. Hatta oyları. %1 civarında bir oy oranıyla sabit kalmaya başlamıştı Özellikle Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Deva Partisi adeta toplamda bir parti gibi anılıyorlardı. Altılı masanın kurulmasının ardından ise Deva Partisi, CHP ve İYİ Partinin tamamen gölgesinde kalmaktaydı. Deva kadrolarınca bu durumun hiç hoşnut karşılanmadığı bilgisine sahiptim. Tabanda Deva Parti’nin inin iktidar namzeti ile yola çıktığını bu sebeple kendi varoluşunu ispat etmesi gerektiğine dair çok büyük bir baskı vardı. Ali Babacan gibi ihtiyatlı yapıda bir işim için ise belki de bu durum riskler taşıyordu ancak bu sefer Babacan, Parti tabanının kendisinden beklediği siyasi riski aldı. Deva Partisi seçimlere kendi adı ve logosuyla girecek. Bu tabi ki altılı masadan kalktığı anlamına gelmiyor. Cumhur İttifakı cenahında tamamen böyle yorumlandığını söyleyebiliriz.

Şaşkınlıkla karşılandı ama.. 

Yazının Devamı

44 Milyar Dolar

Birincisi Twitter'ın satın alınmasının gerekçesi ne olabilir? İkincisi 44 Milyar Dolar gibi bir rakamı yalnızca Twitter'ı satın almak ve bunu ödemek nasıl bir sermaye gücüdür.

İnternetin hayatımızda geliştiği her geçen gün şirket kavramı değişiyor. Bununla beraber şirketlerin satın alma gücü de çok büyüyor. Örneğin medya tarihimize damga vuran Doğan Medya Grubu’nun satışı 1 milyar dolara tamamlanırken, Aydın Doğan’ın kızı Hanzade Doğan’ın yatırımı hepsiburada.com’un piyasa değeri 4,5 milyar dolar olarak değerlendiriliyor.

Yazının Devamı

Ümit Özdağ’ın yolu bizi nereye götürür?

Ümit Özdağ, İyi Parti ile devam ettiği siyasi yaşamını, İstanbul Milletvekilliği yaparak taçlandırdı. Son dönemde ise Zafer Partisi’nin lideri olarak sahne alıyor. Özdağ, Türkiye’de son dönemlerde gündemi belirlemeyi başarıyor. Önce cılız bir sesle göçmen karşıtlığını dile getirdi. Sonrasında ise Mansur Yavaş adaylığını öne atarak, tüm Türkiye’yi ayağa kaldırdı. Son haftalarda ise Suriyeli ve Afgan karşıtlığı ile çok daha ön planda Ümit Özdağ.

Kayıtsız ve düzensiz bir göç dalgası aldığımız şüphesiz. Bunun bir sorun olduğu da gerçek. Ancak Ümit Özdağ’ın milliyetçilik kavramından uzak, toplumların iliklerinde var olan ırkçılığı uyandırmaktan başka fayda sağlamayan söylemleri, toplumsal barışımız için çok tehlikeli. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra hiçbir demokratik ülkede bu tür siyasi söylemlere yer yok. Milliyetçi Hareket Partisi ve İyi Parti’den demokrasi kaygılarıyla ayrılan Özdağ’ın,  bugünlerde örnek aldığı liderler kimdir sorusu beni çok derinden düşündürüyor.

Yazının Devamı

Futbolumuz parçalı bulutlu

Avrupa’da Galatasaray çeyrek finale gidiyor diyorduk bir anda Başkan yönetimden el çektirildi.

Milli takım dünya kupası yolundaydı, bir anda Avrupa’nın 20. Takımı olduğu gerçeği yüzümüze tokat gibi çarptı.

Yazının Devamı

Yavaş yavaş!

Adı geçip kamuoyunda tartışılan her isim aynı zamanda yıpratılmaya da çok müsait. Bu nedenle mi bilinmez ama muhalefet adayını belirlememekte ya da ismini zikretmemekte kararlı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile benzer hikayesi olması hasebiyle, İmamoğlu ortak adaylık için çok konuşuldu. Yapılan anketlerde ise her geçen gün irtifa kaybediyor. Kemal Kılıçdaroğlu ise adalet yürüyüşünden beri çok iyi işler çıkardı. Muhalefeti bir arada konsülüde etmeyi başardı. Bugün altılı masa konuşuluyorsa şüphesiz aslan payı Kılıçdaroğlu’nun. Ancak Kemal Bey’in yıllardır müzmin mağlup olması karizmasını fena halde çizdirmiş durumda. Kendi çıktı, olmadı. Ekmeleddin İhsanoğlu ile muhafazakar aday çıkardı, olmadı. “Gel bakalım Muharrem” dedi, yine olmadı. İstanbul ve Ankara’yı kazanan stratejiyi geliştirdi belki ama aday kendi değildi.

Yazının Devamı

Riva'nın ışıkları bu gece hiç sönmeyecekti!

Gün geçmiyor ki futbol da yeni bir hamle yaşanmasın. Dünya Ukrayna - Rusya savaşına kilitlenmiş durumda. Ancak Türkiye futbolu deyim yerindeyse bu savaşı aratmıyor. Futbolun paydaşları, yorumcusundan yöneticisine, başkanından teknik direktörüne kadar birbirine girmiş durumda.

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir dün istifa etti. İstifa edeceğini Var Odası’nda Ertem Şener milyonlara günler öncesinden de söylemişti. Nihat Özdemir’i istifaya götüren süreç bir anda yaşanmadı. Aslında ilk sinyal, pandemi döneminde verildi. Özdemir, ligler ertelenmeyecek dedikten bir gün sonra tüm ligler ertelendi. Aynı sezon ise küme düşme söz konusu diye kamuoyuna açıklama yaptı. Ancak o yıl Türkiye’de ilk defa küme düşme kaldırıldı. Nihat Özdemir’in ekibi, açık açık onu kamuoyunda zor duruma düşürüyordu. 

Yazının Devamı

Yeni yasayla büyük transferler tarih oluyor!

Hali hazırda kulüplerimizde yönetimlerin çok kötü durumda olduğu açık. Mali sorunlar hat safhada. Gelir ve gider arasında ciddi dengesizlikler var. Oluşan bu bütçe açığı, kulüp başkanı ve yöneticilerinin şahsi borç vermeleri ile geçici olarak kapatılıyor. Sonuç olarak borç katlanarak büyüyor ve kulüplerimiz fiili iflas yaşıyorlar. Yani mevcut durum içler acısı. Peki yeni yasa neleri getiriyor ?

Yeni kanun ile birlikte futbol kulüpleri tamamen Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı olacak. Spor Bakanlığı’nın işlevsel kılınmasını doğru bir yaklaşım olarak değerlendiriyorum. Ancak tek başına, kulüpler üzerinde vesayet rejimi uygulayabilmesinin de önü açılmamalıdır.

Yazının Devamı

VUK'u değişikliği neyi getiriyor?

İlk olarak İnsan Hakları Eylem Planında değişiklik yapılacağına ilişkin açıklama yapılan, 1961 model bu kanun, reel politiğe uygun hale getiriliyor. Peki yeni hükümler ne getiriyor ne götürüyor?

-Defter belge ibraz etmeme suçunda 18 aydan 3 yıla kadar hapis ceza verilirken, yeni kanunda üst sınır 5 yıla çıkarılıyor.

Yazının Devamı

BURAK TOPU BIRAK!

Kura gerçekten çok kötüydü. Portekiz ve İtalya. Biri Euro 2016 diğeri Euro 2020 şampiyonu. Elenmemiz de çok güçlü ihtimaldi. Nitekim 2-0 geriye de düştük. Aslında sahada ki Portekiz dağınıktı. Ronaldo yaşlılığını belki de ilk kez bu kadar hissettirdi. Bireysel olarak çok yetenekli olan takımımızın , Euro 2008 ruhu yoktu. Bu takımda örneğin sol kenarda Berkan değil de Tuncay Şanlı olsa neler olmazdı ki?

İkinci yarı muazzam bir gol ile farkı bire indirdik. Kritik an ise çok formda Enes’in penaltı kazanmasıydı. Darbeyi aldığı an arkadaşlarına özgüvenle topu dışarı atın dedi. Beklediğimiz an gelmişti. Enes topun başına geçti ama Burak bana bırak dedi.

Yazının Devamı

Kim bu operasyonu çeken?

Dün futbolun içinden çok önemli iki ismi ofisimde ağırladım ve olayların perde arkasına ilişkin çok detaylı görüşmeler yaptım. Öte yandan hakemlikten çıkarılan çok önemli iki isimle de telefonda görüşme fırsatım oldu. Bu bağlamda hakemlerin tahkime yapmış olduğu itirazın hukuki gerekçelerini öğrendim.

Buna göre;

Yazının Devamı

Çok büyüksün Real Madrid

Geçen hafta perşembe, Camp Nou’de kimse böyle bir Galatasaray beklemiyordu. 8-9 yer denen takım, gol yemeden beraberlikle dönmüştü İspanya’dan. Dün gece ise tam bir şölen havasında başladı maç. 1-0 öne de geçti.

Ancak Galatasaray, kadro tercihlerinin ve takımın tecrübesizliğinin kurbanı oldu. Fizik gücü yetersiz Gomis yerine, fizik gücü çok iyi Muhammed, sonradan oyuna giren Morutan yerine formda Emre Kılınç tercih edilebilirdi. Taylan ve Berkan ikilisinin yetersizliği yine ortaya çıktı.

Yazının Devamı

VUK 359'a Anayasa Mahkemesi müdahalesi

Her vergi yılına ayrı bir ceza verilen kanun tekniği çağ dışı bir anlayıştır. Bunun yanı sıra diğer her suçta zincirleme suç hükümleri uygulanırken, bu suçta zincirleme suç hükümleri her yıl için ayrı uygulanıyor. Yani taraf aynı, olay aynı, yıl farklı diye her yıla ayrı zincirleme suç hükümleri uygulanıyor.

Evrensel hukuk ilkesi ihlal ediliyor 

Yazının Devamı

Zaferin Diğer Adı: Galatasaray

Onun gelişiyle Galatasaray adeta daha bir coşkulu oynadı. Ya da direndi... Bir haftadır 8-0’lar 9-0’lar konuşuluyor, basket maçı olacak geyikleri dönüyordu. Galatasaray bu sezon Avrupa’da oynadığı gibi oynadı. Haddini bildi. Yine bir deplasmandan gol yemeden döndü.

İlk turda, Lazio, Lokomotiv Moskova ve Marsilya gibi bir kura geldiğinde, hepimiz turu geçemez yorumları yapmıştık. Ancak Galatasaray lider olarak gruptan çıktı. Ligde Konyaspor’dan 2 tane yemesine inat, Camp Nou’den beraberliği aldı. İkinci maç için ümitler yeşerdi.

Yazının Devamı