Ayça Soyer

Ayça Soyer

[email protected]

Son Yazıları

El alem ne derse desin

İnsanların ağzına laf vermeyi sevin. El alemi kendinize güldürmeyi, zayıf yanınızı göstermeyi de...

Lügatinizde, "Adam dediğin şöyle olur”, "Evlilik dediğin böyle olur”, “İyi ana-baba dediğin şunun gibi olur" kalıplarına yer olmasın. Çünkü hiçbir dediğiniz hayatın pratiğiyle örtüşmüyor sevgili kalıplaşmış değer yargıları ve onun yılmaz savunucuları...

Yazının Devamı

Tribal enfeksiyon mevsimi

Metroda adamın biri yanımdan sıçradı...

Sebep?

Yazının Devamı

Geleceğimizin mimarlarına...

Memlekette eskiye özlem, "Geçmiş fetişizmi"ne evrilmiş durumda. "Nerede o eski Ramazanlar"dan başlasan sızlanmaya, nerede o eski kokulu domateslere kadar çıkar yolun... Nerede o cefakâr analar? Nerede o kerpetenle diş çekilen dönemde, adamın saçındaki kepekten beynindeki tümörü teşhis eden Hulusi Kentmen doktorlar... Ve tabii ki, nerede o idealist, çevresine ışık saçan, çehresi apaydınlık Mahmut Hocalar...

Hani şu, zamanında, "eti senin kemiği benim" diye evlat teslim ettiklerimiz. Hani, sadece okulda değil, mahallede bile saygıyla karşılanan, baş köşeye buyur edilen öğretmenler...

Yazının Devamı

Enerci lazım

Bu ara suya sabuna dokunmuyorum. Zaten sabun cilde çok zararlı. Cilt bakımı, hyalüronik asit, küllü kumralın elli tonu falan derken bir bakmışsın akşam olmuş.

Ülke gündemi diye sunulan "şeyler" evimin karasularının en fazla 12 mil açığına kadar yaklaşabiliyor.

Yazının Devamı

Diren ana

Tatlının en fıstıklı yeri çataldan düşerken anlık bir refleksle anne kişisinin ağzında buluyor kendini.

Annelik ruh hastalığıdır demiş miydim?

Yazının Devamı

Laykıbıl hayatlarda bugün

Her şeye rağmen alemin keyfi yerinde yine, maşaallah!

Yazının Devamı

Kasım indirimine rağmen minimalizm

Minimalizmde on bilmem kaçıncı günden bildiriyorum. Bir süredir kapitalizme savaş açtığım, sadeleşmeye inceden selam çaktığım tüketim orucum Kasım indirimleri çılgınlığıyla yalan oldu.

Ezanı bekleyemeyip orucu hiç eden bir çocuk mahcubiyetiyle itirafımdır. Aslında ruhen ve bedenen arınmak iyi bir strateji gibi duruyordu. Ben iyiydim; fakat çevrem kötüydü.

Yazının Devamı

Bir taş meselesi

"Zamanında bağrına bastığın taşlar birikmiş" dedi doktor...

"Neremde" dedim.

Yazının Devamı

Yok mu halden anlayan?

Günler olmuş elim klavyeye gitmeyeli. Gitmedi çünkü gidemedi işte, anlayın halden... Masum çocuklar yok yere can çekişirken gidemedi...Yemeğe bile gitmiyor insan olanın eli.

Analık da böyle bir şey... Halden anlamıyor... "Yorgunum evladım" diyorsun, anlamıyor. "İki dakika daha uyuyaydım be yavrum" diyorsun zinhar anlamıyor. "Eşek sıpası yine mi çikolata diyorsun... I-ııh hiç oralı değil. "Eeehh yeter başlarım senin babanın bıyığına..!" diyorsun; ki işte o ara bi sessizlik... Anladı mı acaba? Anlama yavrum anlama deyip göğsünde pışpışlayıp vicdan söndürüyorsun.

Yazının Devamı

Açtığı yolda, gösterdiği hedefe...

Biz dün tv100 ailesi olarak yuvamızdaydık. O kutlu çatı altında, Cumhuriyet’in ilanına tanıklık etmiş tarihi Birinci Meclis çatısı altında yayın yapmanın gururunu yaşadık.

Efendim… Ayşe teyze Cumhuriyet içerikli reklam kuşaklarında bu yılda ağladı, Ali amca çiçekli balkonuna ay yıldızlı bayrağı gururla bu yıl da astı. Küçük Aslı bu yıl da belki biraz daha büyümüş olarak en güzel kıyafetleriyle okula koştu… Bu yıl Cumhuriyet’in ilk bebeği İstanbul’da gözlerini dünyaya açtı. Esnaf Murat kepengini açarken Atatürk’ün bir resmini köşeye iliştirmeyi ihmal etmedi bu yıl da… Anıtkabir bu yıl da doldu taştı. Korolar, gösteriler, şarkılar, marşlar bu yıl da onun için çalındı, söylendi... Türk milletini 100 yıldır birbirine kenetleyen, yenilmez kılan şey belki de budur. Bu ortak ruh bugün bir asrı devirdi.

Yazının Devamı

"Doğurmasaydın" lobisi

Siz de çocuktunuz ve ananızın yanında uslu uslu otururdunuz öyle mi? Ee sonra n’oldu peki şekerim? Nasıl böyle oldun? Ama sen olmamışsın...

Poponda hâlâ terlik izi duruyorken çocukluğuna inip mahcup olmanı istemem. Merak etme aynısından bende de var.

Yazının Devamı

Çeken bilir

Bazı fotoğrafların hayatımızda neye tekabül ettiğini, neyi temsil ettiğini, neyin sonu, neyin başlangıcı olduğunu sadece onu çeken bilir.

Bazı masumiyetlerin, aptallıkların ve dahi düş kırıklıklarının bir mazisi vardır. Bazı fotoğraflar size bunu anımsatır.

Yazının Devamı

Bize düşen yine hüzün

Hüznün kol gezdiği zamanlardayız. Neşeli kelimeler paçamdan akmıyor ne yazık ki... Masum insanlar ölüyor.

Artık ahlak ve çıkar arasında bir denge yok... Algının kendisi gerçeklikten önce gidiyor.

Yazının Devamı

Anne olmadan önce neydik?

“Sürekli çocuğunu paylaşan insanlardan yoruldum. Anne olmadan önce neydiniz?”

Hmmm mantıklı... Beğenerek takipte olduğum bir yazar ablamızın sayfasından yükselen bu serzenişi geçen senelerde görseydim alırdım bi dal...

Yazının Devamı

Kızıma ve tüm kız çocuklarına...

İki gün önce Dünya Kız Çocukları Günü’ydü. Biraz hüzün kapladı içimi. Her tarafta bombaların patladığı, masum çocukların öldüğü bir ortama tanıklık etmek ruhuma dokundu. Bu zamanda çocuk olabilmek, çocuk kalabilmek ne zor. Elimden bir şey gelmeyince kâğıda kaleme sarıldım her zamanki gibi. Evladıma ve tüm dünya çocuklarına bir mektup yazsam acım hafifletir mi? Deneyelim...

İncir ağacısın, gam götürensin.

Yazının Devamı