Bartın Amasra’daki maden katliamının ardından konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kader planına inanıyoruz. Bunlar her zaman olacaktır” diyordu.
41 işçinin TTK’nın bir madeninde can vermesinin ardından yapılan bu konuşma, aynı acıları uzun bir süre daha yeniden yaşayacağımızın habercisidir…
Süleyman Demirel ile Turgut Özal arasındaki siyasî rekabeti bilenler hatırlayacaktır…
Anavatan Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Turgut Özal ne vadetse Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel "Ben iki mislini vereceğim" derdi. Demirel, biraz da muhalefette olmanın rahatlığıyla, vaat üstüne vaat verirdi…
Türkiye, 27. Dönem Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin AKP’ye katılacağını tam iki ay önce ve ilk kez TV 100 ekranından duydu.
Hatırlarsanız; TV 100’ün başarılı programcısı Pınar Işık Ardor’un sunduğu ‘Gündeme Dair’ adlı programda CHP’den istifa edip Memleket Partisi’ne katılan, bir süre sonra ise o partiden de ayrılıp ‘bağımsız’ kalan Çelebi’nin AKP’ye transfer olacağını duyurmuştum.
Seçim tarihi yaklaştıkça, eski adıyla Millet İttifakı, yeni adıyla “Altılı Masa’’daki heyecan da artıyor.
Heyecanın sebebi ise hiç kuşkusuz ki; cumhurbaşkanı adayının kim olacağı?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasi yaşamanın belki de en zorlu ve iddialı yarışına hazırlanırken; üstelik rüzgârı da arkasına almışken, anlatmakta ve izah etmekte çok ama çok zorlanacağı bir yanlışa imza attı.
Neden bahsettiğimi anlamışsınızdır…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olmak istediğini, 2020 yılının ocak ayında ve henüz bu tartışmalar başlamamışken söyledim. CNN Türk’te katıldığım bir TV programında, “Kılıçdaroğlu, yapılacak olan ilk seçimde cumhurbaşkanı adayı olacak’’ dedim.
Kılıçdaroğlu, geride kalan süre içinde hem cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin güçlü mesajlar verdi hem de kendisini adaylığa hazırladı. Tabii; partisini ve seçmenleri de… Kılıçdaroğlu, artık bu seçimin iki favori adayından biridir… Ve Kılıçdaroğlu, daha önce de söylediğim üzere “her koşulda aday’’dır…
Yapılan tüm kamuoyu araştırmaları, 2023 seçimlerinde ‘ilk kez oy kullanacak’ olan gençlerden en az oy alacak partinin AKP olduğunu gösteriyor. Bu sonuç aslında hiç de şaşırtıcı değil.
Zira; iktidarda 20 yıldır kalmayı başaran AKP, sırtını yasladığı siyasal islamcı tarikat ve cemaatlerin taleplerini yerine getirdikçe, gençlerle arasındaki makası açıyor. Tarikat ve cemaatler festivallerden konserlere dek bir dizi yasağı iktidar eliyle hayata geçirtiyor, gençler ise ‘daha çok özgürlük’ istiyor.