Temel taşları sarsma gayreti nedir?
1) Erdoğan’ı devirmek uğruna, PKK'nın siyasi uzantısı HDP ile iş birliği yaparım, gerekirse iktidar olduğumda HDP'li bir bakan bile olabilir kabinede.
Araçta Dugin yerine kızının olması sebebiyle kızı Dugina öldürüldü.
Aleksandr Dugin Türkiye-Rusya ilişkileri açısından önemli bir isim.
Dediği gibi oldu. Ateş Suriye ile birlikte Türkiye’ye düştü. 2013 yılında Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde terör saldırısı ile patlayan bombalar, 53 vatan evladının şehadetine sebep oldu!
Suriye'nin kuzeyinde PKK örgütü, terör devleti kurmak için harekete geçti. Suriye'nin toprak bütünlüğü bozuldu, Suriye'de rejime muhalif örgütler türedi, Rusya ve ABD Suriye'ye girmiş oldu.
Millet olarak sabrımız sınanıyor, bizi celladımıza aşık etmeye çalışıyorlar. HDP diye bir parti var. Açılımı şudur .PKK terör örgütünün meclise girmiş hali. Yani tam olarak demek isterler ki, teröristlerimizle askerlerinizi, çocuklarınızı, bebeklerinizi şehit ederiz, sonrada meclisinize girer size hakaret eder, terör propagandası yaparız.
Hatta ve hatta genel başkanları terörist başı, cani, katil Apo’nun heykelini dikeceğiz der. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal paşanın “Zekidir, çalışkandır” dediği Türk milletinin zekası İle alay etmeye çalışırlar! Ben de diyorum ki, Bıçak gırtlağa dayandı. Bir yandan güneyimizde PYD, YPG ile bizi sıkıştırmaya çalışırlarken bir yandan da içerde PKK ve siyasi uzantısı İle bizi tahrik ediyorlar!
Fakat bu ülkede özgürlük, demokrasi adı altında PKK’ya destek veren, terörist başı, çocuk katili Apo’ya destek veren sözde bir siyasi parti HDP, teröristin kravat takmış hali olan HDP‘li vekiller, şerefsizler, namussuzlar, adiler var!
Saliha Aydemir denen şeref fukarası, bizim, yani Türk Milletinin şerefli polisine yumruk attı!
Bize vatan desinler, bayrak desinler, millet desinler, ezan desinler, canımızı, kanımızı feda eder, şehitlerimizi bayram şenliği gibi aziz toprağa veririz. Bu memleketin içinde elbette hain olanlarda var.
PKK, FETÖ, DHKP-C, MLKP ve diğerleri…
Halkımız iktidara oy vermeyeyim dese muhalefet nerdeyse ülkeyi HDP’ye teslim edecek, her şeye rağmen iktidara oy vereyim dese, güç zehirlenmesi yaşayan, burnu havada, kibirli bir kısım hükümet mensupları! Halkımızı böyle bir çıkmazın içine soktular. Her şartta ilmek halkın boynunda, kim gelse alttan sandalyeyi çekecek, olan yine halkımıza olacak. Ev kiraları asgari ücret seviyesine kadar gelmiş durumda. Devletin bir an önce bununla ilgili bir sınırlamaya gitmesi, düzenleme yapması gerekir, kanun çıkarması gerekir. Akaryakıt almış başını gidiyor.Gelelim gıda fiyatlarına. Ekmek 4 TL, simit 4,5 TL. Her şey ortada. Vergileri azaltıp pahalılık ortadan kaldırılmalıdır. Halkımız sessiz sakin olanı izliyor. Fakat bu sessizlik hükümet açısında hayrı alamet değil. Cumhur ittifakı ciddi oy kaybedebilir. Çünkü artık hükümet ile AK parti seçmeni arasında bir güven sorunu var. Güvensizlik ayrılık getirir. Allah birlik ve beraberliğimizi daim etsin. Allah vatana millete zeval vermesin. Vesselam ...
Sömürge güdümünde yönetimler ile kaynakları sömürüldü ,ocakları söndürüldü ,milyonlarca insan vatanından sürüldü.
Elbette ki ABD'nin hedefinde Türkiye de var.
Bazen ekranlarda, bazen yazılarımda mutlaka Reyhanlı’lı olduğumdan bahseder, Reyhanlı’nın taşından, toprağından, havasından, suyundan, insanından bahsederim .
Çocukluğumuzda ve gençliğimizin ilk yıllarında bir başka güzeldi Reyhanlı. Mis gibi bir havası, sakin yapısı, ne az ne de çok, kararında nüfusu, bereketli toprakları, mutlu, huzurlu insanları ile üzerine kitaplar, şiirler yazılacak bir ilçeydi Reyhanlı, Cemil Meriç‘in memleketi ,Ressam Faruk Cimok‘un memleketi ,yanık sesli sanatçı Gökhan Güney’in memleketi ,Kibar Feyzo filminin, Adak, Ezo Gelin, Kaçak ve bir çok filmin çekildiği Reyhanlı...
Bu sevgi sayesinde şeref, itibar, makam mevki, mal mülk sahibi oldunuz. Fakat iktidar mensuplarının bir çoğu artık sevenlerine, onları seven milyonlarca insandan biri gözü İle bakıyorlar. Onların bir çoğunun nazarında halkın başka hiç bir ehemmiyeti ve kıymeti kalmadı. Bu gidişatın tehlikeli bir gidiş olduğunu, sonun felaket olacağını son 4 senedir haykırıyorum. Fakat bizlerde milyonlarca haykıran ve endişe edenlerden biri olduğumuz için duyan olmadı ya da duymak istemediler... Bir gerçek vardır ki; çok acıdır, Yeryüzünde helak olan tüm kavimler işledikleri günahlardan dolayı helak olmadılar. Hatta Lut kavmi bile! Helak olan tüm kavimler ya kibre büründükleri için ya da zulmettikleri için helak oldular! O sebeple diyoruz ki kibirli olmayın! Yeryüzünde böbürlenerek yürümeyin! Zulmetmeyin! Sizi seven, sayan, destekleyen insanlara değer verin, sahip çıkın, kibre kapılmayın! Siz bu halk sayesinde var oldunuz... Diğer dikkat etmek çekmek istediğim konu ise hayat pahalılığı ve özellikle ev kiralarındaki anormal artış. Nerdeyse asgari ücret seviyelerine ulaşan ev kiralarını insanlar ödeyemiyorlar artık! Ev bulamaz oldu insanlar. Faturalar, gıda fiyatları, akaryakıt fiyatları derken şimdide kiralar! Gerçekten halkımız nefes alamaz oldu. Ve bir de üstüne değer vermiyorsunuz insanlara. Bu gidişatın sonu hayrı alamet değil! Olan yine zavallı çilekeş halkımıza olacak... Arada ezilen, yorulan, yaşarken ölen halkımız oluyor. Allah sonumuzu hayır eylesin. Allah yardımcımız olsun. Allah vatana millete zeval vermesin. Vesselam ...
Yıllardır beklediğimiz değişim olmadığı için, aynı tipler, aynı yüzler makamdan makama atandığı için, bu makam ve güç sahipleri güç zehirlenmesi yaşadığı için, halktan kopulduğu için, gerçekler ısrarla göz ardı edildiği için yazmaya devam edeceğim.
Öyle bir noktaya gelindi ki verdiğiniz emek ne olursa olsun sevginiz, fedakarlığınız ne kadar büyük olursa olsun, toplum içinde ne kadar değerli olursanız olun, siz milyonlarca AK parti seçmeninden birisiniz! Başka hiç bir değeriniz ehemmiyetiniz yok!
Bu ülkede Kürt olduğunuzu söylersiniz, Arap olduğunuzu söylersiniz, Çerkez olduğunuzu, Laz olduğunuzu, Ermeni olduğunuzu söylersiniz adı demokrasi olur, özgürlük olur, fakat Türk‘üm dersiniz adı kafatasçılık olur, adı milliyetçilik olur, faşizm olur!
Bu ülkede her şey olabilirsiniz ama “Ne mutlu Türküm diyene“ dersiniz yaygara kopar!
Domates 25 lira, patates 10 lira. Maydanoz 4 lira, marul 10 lira, biber 60 lira. Devamını yazmayacağım. Pazardan çıktım, aracıma yakıt almak için benzinliğe gittim mazotun litresi 22 lira ! Evin pazar ihtiyacını alayım, aracıma en az 300 km yol yapacak yakıt alayım derken bir saat içinde 1000 lira harcadığımı fark ettim.
Bundan yaklaşık bir sene önce aynı alışverişi 300 liraya yaptığımı çok iyi hatırlıyorum. 20 senedir iktidarda olan hükümetin bu olağanüstü pahalılığa bir çare bulamamasını ibretle ve üzüntüyle karşılıyorum! Ülkede başımıza gelen her felaket ya içerdekilerin ya da dışardakilerin oyunuyla oldu! Her felakette millet demokrasi adına hükümetin yanında dimdik durdu ve her şeye rağmen 20 senedir iktidarda tuttu.
Halkımız ayakta durmakta, dayanmakta zorlanıyor. Petrol fiyatları, gıda fiyatları, konut kiraları, faturalar almış başını gidiyor. Asgari ücrete yapılan zam çay kaşığı İle, yaşamsal ürünlere yapılan zam kepçe ile... Halkımız canından bezmiş durumda. Son 10 senedir halkımız adeta panik atak olmuş durumda. Her sabah uyandığımızda acaba nasıl bir felaketle karşılaşacağız korkusu İle yaşıyoruz . Neler atlatmadık geçen 10 yıl içinde… Gezi parkı olayları, 15 Temmuz darbesi, ABD’nin ekonomik tehditleri korona süreci. Her defasında millet olarak devletimizin yanında dimdik durduk. Mevcut olan hükümete yapılacak her türlü hukuksuzluğa karşı dimdik durduk. Fakat bunların dışında ters giden şeyler var. Liyakat sahibi insanların makama gelmemesi, mevcut olanların halkı canından bezdirmesi. Sayın Erdoğan hiç olmazsa bu seçimlere giderken partisinde ciddi değişimlere gitmesi gerekir. En azından halkımızın sevdiği görmek istediği insanları makama getirmelidir. Ancak ve ancak değişimler İle yeni yüzler ile yola çıkılırsa AK Parti hükümeti ayakta durur. Başka çaresi yok. Yoksa seçimlerde yukarıda anlattığım hayat şartlarından dolayı netice alınamaz.
Sayın Cumhurbaşkanımız bunları göz önünde bulundurup sahada olmalıdır. Yoksa zorlanacak.
Hatay’a aşık bir Reyhanlılı olarak açıklamayı defalarca okudum. Açıkçası bir faşizm ve ırkçılık göremedim açıklamada!
Sayın İçişleri Bakanımıza kayıtsız şartsız destek veren bir vatandaş olarak net söylüyorum. Lütfü Savaş Başkan ile ilgili yasal işlemlere başvurmak yerine, Hatay‘daki Suriyeli yoğunluğu İle ilgili bir planlama yoluna gitmek daha doğru olurdu diye düşünüyorum.