Çok değil 2021 yılı sonunda “Çip krizi asıl filoyu vurdu” yorumunu yapmıştım. Çünkü araç bulunurluğunda yaşanan sorunlar nedeniyle otomotiv sektörünün önceliğinin perakende olduğu ortadaydı. Sektör yetkilileri de bu çerçevede, tedarik problemleri nedeniyle genel olarak filo satışlarını azaltıp, önceliği perakende talebini karşılamaya verdiklerini aktarmıştı. Sonuçta arz kısıtlı olunca iskontolu filo satışı yerine kârlılığın ön planda tutulduğu bir dönem yaşıyoruz. Peki öncelik perakende olunca, filo kiralamadaki araç sayısı bundan ne kadar etkilendi?
İşte bunun cevabı da Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği’nin (TOKKDER) açıkladığı raporlarda net olarak yer alıyor. Araç kiralama sektörünün 2017 yılı sonunda 366 bin adet ile rekor seviyede olan filosu, 2020 yılında 263 adede gerilerken, 2021 yılında ise yüzde 9.4’lük daralma ile 238 bin adede kadar indi.
BİLDİĞİNİZ gibi Ticaret Bakanlığı’nın ikinci el otomobil ve arazi taşıtlarının satışına yönelik düzenlemesi geçen hafta Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, ikinci el kara taşıtı ticaretiyle iştigal edenler, otomobil ve arazi taşıtlarının pazarlanmasını veya satışını, ilk tescil tarihinden itibaren 6 ay ve 6 bin kilometre geçmedikçe 1 Temmuz 2023 tarihinden önce doğrudan veya dolaylı olarak yapamayacak. Bakanlık, bu tarihi 6 aya kadar uzatmaya yetkili olacak.
‘İşe yaramaz’ demiştimYani 2.el otomobil ticareti yapan şirketler sıfır aldıkları bir aracı 6 ay ve 6 bin km dolmadan satamayacak. Bu düzenlemeyle Bakanlık tarafından 2.elde oluşan fahiş fiyatların ve fırsatçılığın önünün kesilmesi hedefleniyordu. Ama en başından beri bunun işe yaramayacağını, zaten var olan arz sıkıntısını iyice artıracağını, talep varken bunun da fiyatları indirmeyeceğini söyleyip durdum. Bugün 2.el fiyatlarında sıfır araç bulunurluğunda sorun olduğu için ortalama yüzde 30’un üzerinde bir köpük var. Geçen hafta bu düzenleme sonrası 2.elde kurumsal satışlarda fiyatların sadece %5-8 arasında indiği söyleniyor. Yani köpüğün sadece bir kısmı alınmış. Perakende de ise aynı şeyi söylemek pek mümkün değil. Bu da düzenlemenin fahiş fiyatlar açısından sonuç vermediğini gösteriyor.
2022 yılının ilk 7 ayında otomotiv pazarı yüzde 6,45 daralırken, devletin otomotiv sektöründen tahsil ettiği ÖTV geliri yüzde 101 oranında artmış durumda. Yani Türkiye’de fiyatlar artıkça, alım gücü düşüyor, otomotiv pazarı daralıyor ama ÖTV geliri ise hiç düşmüyor tam tersine hep artıyor. Bugün en ucuz otomobilin üzerindeki vergi yükü yüzde 112’ye çıktığı için de bu durum hiç şaşırtmıyor.
8 Ağustos’ta ilk kez gündeme getirdiğim, daha da sonra Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un açıkladığı ikinci el otomobil satışında 6 ay ve 6 bin kilometre şartı dün gece Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Düzenleme 1 Temmuz 2023 tarihine kadar geçerli olacak, Ticaret Bakanlığı isterse 6 ay uzatabilecek.
VATANDAŞLARI KAPSAMIYOR
Zorunlu trafik sigortası primlerine yapılan zam ve değişiklikler dün gece Resmi Gazete'de yayımlandı. Ağustos ayı azami sigorta prim tutarlarına eylül ayından itibaren geçerli olacak tarifeye göre, taksi, minibüs, otobüs ve kamyon gibi gruplara yüzde 10, diğer araçlara ise yüzde 20 zam yapıldı. Yani tüm otomobillerin zorunlu trafik sigortası eylülden itibaren yüzde 20 artacak.
5 ayda ikinci zam
HERKESİN bildiği gibi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 25 Temmuz akşamı sosyal medya hesabından yaptığı canlı yayında 1.6 lt ve altı motora sahip otomobillerdeki ÖTV oranlarını 4'te 1'e indireceklerini belirterek, "Bizler iktidara gelinceye kadar, otomobil alımını öteleyin, almayın. Geldiğimizde halkımızın en çok rağbet gösterdiği araç segmentlerinde ÖTV'yi çizeceğiz. ÖTV'yi de lüks araç alanlara uygulayacağız. Onlar da güzel güzel ödeyecekler vergilerini ülkelerine" açıklamasını yapmıştı.
Her ay zamlanıyor