Yazıya 2019 yılında Ekrem İmamoğlu’nun İBB Başkanı seçilmesinden hemen sonra, aradan bir yıl bile geçmeden İstanbul’un outdoor reklâmlarını (Açık hava reklâmları) kimlere, ne karşılığı ve nasıl teslim ettiğine götürerek başlayayım, sonra başlıktaki şifreleri, bu isimlerin birbirleriyle olan bağlantılarını ve hepsinin son yaşadığımız yolsuzluk operasyonuyla ilgisini tek tek anlatacağım.
BVA Reklamcılık İmamoğlu başkan seçildikten 4 ay sonra kurulan bir şirket. Şirketin reklam markası ise Advertcity. İstanbul’da dolaşırken başınızı her kaldırdığınızda reklam duvarlarında eğer boş ise bu ismi görmeniz kaçınılmazdır.
Ülkemiz son tercihini 28 Mayıs 2023 seçimlerinde yaptı ve Tayyip Erdoğan’ı yeniden Cumhurbaşkanı olarak seçti.
Erdoğan güçlü ve karizmatik lider profiliyle Türkiye’yi 2028 seçimlerine kadar taşıyacak.
Saçlarına beyaz düşmüş ama güzelliğini muhafaza eden Aylin hoca üniversitede bankacılık dersleri verirken içeriye onun da hoca olduğu her halinden belli bir adam girer… Kendinden emin “Aylin hocam izin verirseniz bu dersi ben anlatayım” der. Öğrenciler şaşkındır. Aylin hoca da şaşırmıştır ama yadırgamaz, “Buyrun” diyerek tebeşiri uzatır.
Yıl 2013’tür…
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Suriye’deki Esad kalıntısı silahlı katil sürülerinin başlattığı ayaklanma üzerine çıkan çatışmaları “Suriye’de Aleviler katlediliyor” yalanlarıyla Türkiye’ye taşımak isteyenlere yönelik sözlerinin iki kelimeden oluşan son cümlesi böyleydi:
“Artık başaramayacaksınız”
Suriye’nin Lazkiye, Deraa ve Tartus bölgesindeki eli kanlı Esad rejiminin kalıntıları ve onların arkasındaki güçler bir ayaklanma başlattı. Ülkedeki mezhep çatışmasını körüklemeye yönelik bu provokatif saldırı, Cumhurbaşkanı Ahmet eş Şara’nın dirayetli yönetimi ve orduyu mobilize edip yönlendirmesi sayesinde bastırıldı ama geriye kanlı bir bilanço kaldı. Çoğu Suriye ordusundan 250’ye yakın ölüm var. Ayaklanmanın elebaşıları yakalandı. Tedirginlik içindeki Nusayrileri ellerindeki hediyelik yiyeceklerle ziyaret eden devlet görevlileri durumun sakinleştiğini bildirerek kimsenin kılına dokunulamayacağının güvencesini verdiler.
Ahmet eş Şara’nın ayaklanmanın bastırılmasından sonraki açıklaması son derece netti:
İçinde CHP’nin olduğu her olay, kısa süre sonra bir YALAN RÜZGÂRINA dönüşüyor.
Aslında ne yaşanıyorsa hepsi yalanlar üzerine inşa ediliyor da ondan.
Rekabet Kurulu hatırlayacaksınız bundan iki yıl önce beş adet zincir markete kartelleşme cezası kesmişti. Miktarı Türkiye tarihinde görülen en yüksek tutardı; tam 2,7 milyar lira.
O zincir marketlerin arasında BİM de vardı.
Onun için “Bir dönem bitti” gibi klişe bir söz yazmamak için zor tutuyorum kendimi ama parmaklarım kendiliğinden gidiyor harflere doğru.
Çünkü önceki gün kaybettiğimiz Edip Akbayram, Barış Manço, Cem Karaca, Erkin Koray, Fikret Kızılok, Timur Selçuk neslinin hayatta kalan son temsilcisiydi.
Geçen Perşembe günü Şanlıurfa’dan İstanbul’a döndüğümde aynı akşam televizyonda Yılmaz Erdoğan’ın İnci Taneleri dizisinde Kazancı Bedih’in sesinden Divan Şairi Fuzuli’nin sözlerini işittiğimde açıp defalarca dinledim.
Öyle sermestem ki idrâk etmezem dünyâ nedir
YÖK 1981 yılında ülkenin üniversitelerini kontrol altında tutmak, istenmeyen “siyasi cereyanları” barındırmamak amacıyla 12 Eylül faşist cuntası tarafından kuruldu. Üniversitelerdeki özerklik ve özyönetim kaldırıldı. İlk işi üniversitelerde başörtüsü yasağı getirmek oldu. Ve tabii İmam Hatip okulu mezunlarına katsayı şartı konularak onların ancak fark dersleri vermeleri koşuluyla üniversitelere girebilmelerine imkân tanındı.2004 yılına kadar YÖK’ün yönetiminde Genel Kurmay Başkanlığı’nın bir temsilcisi de bulunmaktaydı.
Öylesine güçlü bir kurumdu ki üniversitelerin üzerinde, neredeyse taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmıyordu.
Ekrem İmamoğlu fondaşı Oda tv adlı internet sitesinin sahibi Soner Yalçın, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diploması ile ilgili başlattığı soruşturmayı “Fuat Uğur başardı, İmamoğlu’na bir soruşturma daha” manşetiyle duyurdu.
Bu konuda son zamanlarda yazdıklarıma dikkat çekmişler ve beni hedef gösteriyorlar.
Çok kısa bir hatırlatma.
Ne olmuştu?
İyi parti Kurucusu Meral Akşener, İyi Parti eski İBB Meclis Grup Başkanı İbrahim Özkan hakkında MASAK’a dilekçe vererek malvarlığının araştırılmasını istedi. Bu durum İyi Parti cephesinde ilginç bir gelişmenin daha işaret fişeği oldu. Bu dilekçenin arkasının geleceği ve eski İyi Parti Milletvekili Ümit Dikbayır’ın malvarlığının araştırılması için de Akşener tarafından MASAK’a dilekçeyle başvurulacağı öğrenildi.
Bu sabah ilk olarak Gazeteci Erdem Atay tarafından bildirilen iddia üzerine İyi Parti Kurucusu Meral Akşener’in Özel Kalem Müdiresi Esma Bekar ile konuştum. Esma Bekar sorum üzerine haberin doğru olduğunu belirterek, Akşener’in kendisine ve ailesine iftira atıp sebepsiz zenginleşenleri, bu kişilerin kimlerle akçeli işlere girişip malvarlıklarını artırdıklarını, yaşam tarzlarında aşırı sıçramalar olan kişileri tek tek ortaya çıkarmaya kararlı olduğunu belirtti.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 1990 yılında YÖK tarafından tanınmayan Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne bağlı İşletme Fakültesi’nin İngilizce İşletme bölümüne, yüksek puan tutturan öğrencilerin hakkına girerek yasa dışı yatay geçişle kaydını yaptırtıp “mezun” olmasını, hatta bir de diploma almasını konuşurken aldığım bir haber, meselenin ne denli ciddi olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Bu aynı zamanda ahlaki anlamda da problemli olan söz konusu yasa dışı idari işlemin gereğini yapmayan İstanbul Üniversitesi ve YÖK için de ibretlik bir haber.
İşittiğime göre İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nin İngilizce İşletme bölümüne Türkiye ve YÖK tarafından tanınmayan Girne Amerikan Üniversitesi’nden yasa dışı yollardan yatay geçişiyle ilgili olarak zaman aşımına güveniyormuş.
Şimdiden söyleyeyim. Güvendiği dağlara kar yağıyor.