Geçen 26 Kasım’daki “59 intiharın verdiği mesaj ve imdat çığlığı! POLİSLER İKİNCİ SINIF MEMUR MU?” başlıklı yazım şöyle başlıyordu:… 2021 yılında Çanakkale’de bir akşam.
Aynalı Meyhane’nin önü. Mekânın ‘bodyguard’ ları, yani fedaileri ile bir başka barınkiler kavgaya girişiyor. Sebebi belirsiz. Olay yerine polis çağrılıyor. Genç meslektaşlarının “Şef” dediği 50 yaşındaki polis memuru H.E. de aralarındadır. Kavgayı ayırıp olayı sonlandırmak isteyen polisler bu kez kavga eden bu magandaların saldırısına uğruyor. Onlardan biri Polis Memuru H.E’nin kafasına demir bir sopa ile vuruyor. H.E’nin kafası yarılıyor, kaşı parçalanıyor. Doğal olarak hastaneye kaldırılıyor ve aylarca tedavisi sürüyor.
Herkes taraf olduğu yerden bakmayı tercih ediyor.
Türkiye’den bahsediyorum.
Haftalardır İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mezun olduğu okuldaki şaibeli durumunu ve geçersiz sayılacağı aşikâr olan üniversite diplomasını konuşuyoruz.
İmamoğlu bu meseleyi unutturmak için her gün bir arıza çıkarıyor. Kreş meselesinden mağduriyet üretmeye çalışıyor, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in aslanlar gibi yaptığı akademik kariyerine çamur atıyor ama şu yasa dışı “yatay geçiş” ini gündemden düşürtemiyor bir türlü.
Neden ve kimin için tehlikeli?
1-Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve hatta Kemal Kılıçdaroğlu için.
2021 yılında Çanakkale’de bir akşam.
Aynalı Meyhane’nin önü. Mekânın ‘bodyguard’ ları, yani fedaileri ile bir başka barınkiler kavgaya girişiyor. Sebebi belirsiz. Olay yerine polis çağrılıyor. Genç meslektaşlarının “Şef” dediği 50 yaşındaki polis memuru H.E. de aralarındadır. Kavgayı ayırıp olayı sonlandırmak isteyen polisler bu kez kavga eden bu magandaların saldırısına uğruyor. Onlardan biri Polis Memuru H.E’nin kafasına demir bir sopa ile vuruyor. H.E’nin kafası yarılıyor, kaşı parçalanıyor. Doğal olarak hastaneye kaldırılıyor ve aylarca tedavisi sürüyor.
Altılı Masa fikri ortaya atıldıktan sonra muhalefetin başını çeken CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu büyük bir beklenti yarattı seçimlere dair. Öyle bir atmosfer oluştu ki bu kez kesin iktidara geleceklerdi. Medya Altılı Masa haberlerinden geçilmiyordu.
Sonra masaya, Milliyetçi-Atatürkçü İyi Parti, Muhafazakâr-İslamcı Gelecek Partisi, Liberal-Muhafazakar DEVA Partisi ve bi şey bi şeyci(*) Demokrat Parti’nin genel başkanlarının oluruyla HDP de katıldı. Ama onu iktidara gelinceye dek Masa’nın altında tutmaya karar verdiler. Çünkü Türkiye’deki milliyetçi damarın oy potansiyelini biliyorlar ve PKK’nın siyasal uzantısı ile işbirliği yaptıklarının ortaya çıkmasını ve oy kaçışı olmasını istemiyorlardı haliyle.
Geçen ay Girne Amerikan Üniversitesi’nin (GAÜ) 2024-2025 yılı "Barış" akademik teması altında açılış töreni yapıldı.
Törenin en büyük sürprizi ise sinemamızın sultanı Türkân Şoray’ın da davetli olarak orada bulunmasıydı. Çünkü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Üniversiteleri" içinde 'ilk kez' GAÜ Senatosu tarafından oybirliği ile alınmış karar doğrultusunda, Türkân Şoray’a “Fahri Doktora Unvanı” diploması verilecekti. Her zamanki gibi çok duygusal bir konuşma yaparak içten teşekkürlerini ileten Türkân Şoray artık FAHRİ DOKTOR olmuştu.
Harekete geçmeniz için köpeklerin sizin çocuğunuzu da yemesini mi bekleyeceğiz?
Çünkü başka türlü empati yapacağa benzemiyorsunuz. Başıboş sokak köpeklerinin kimseye zarar vermesi değil dileğimiz ama insanın aklından geçmiyor da değil Sayın Hükümet yetkilileri; İçişleri Bakanı, Tarım ve Orman Bakanı, Sayın belediye başkanları; İBB Başkanı, ABB Başkanı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve diğerleri…
Bu hafta başında Göç ve Diaspora Vakfı’ndan bir davet aldım. Basın toplantısı yaparak “Türkiye’de Göçmen hareketliliği Raporu” nu açıklayacaklarını bildiriyorlardı. Gidemedim ama raporu bana gönderdiler.
Resmî kurumlardan alınmış çok çarpıcı bilgiler ve grafiklerle dolu bir rapor.
Acayip gelişmeler var.
Her şeyin MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan çağrısı ile başladığını sananlar fena halde yanılmakta.
Meral Akşener, İyi Parti Genel Başkanlığı’ndan ayrılmadan önce 5 Nisan 2024’de Nevşehir’de bir iftar programında yaptığı konuşmada“Hepimiz dürüst olduğuna kefalet koyup seçilmesine vesile olduğumuz kişilerin daha sonra kocaman birer hırsız olduğunu anladığımızda çektiğimiz acıları anlatmam mümkün değil" demişti.
Meral Akşener ve lideri olduğu parti Erdoğan’ı ve iktidarın belediye başkan adaylarını desteklemediğine göre kimlerin seçilmesine vesile olmuştu?
Donald Trump’ın hem delege bazında hem de Temsilciler Meclisi ve Senato’da kazandığı ezici zaferin ardından Dünya ve Türkiye’deki Küresel Çete aparatları nedense şaşkına döndü. Kamala Harris’in kazanacağına ilişkin kesin inançları başlarını döndürmüştü.
CHP, PKK-YPG, FETÖ, Deva, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel… Hepsi aynı beklenti içindeydi. Bir Rolex ekonomisti var, muhalifler çok seviyor. O Trump’ın seçim günü tutuklanacağını söylüyordu. Tıpkı FETÖ’cüler gibi. Çok tedirginler. Onlar açıktan düşmanca bir kampanya yürütmekle kalmadılar, Fetullah Gülen’in iadesiyle alakalı oldukları gerekçesiyle Trump’ın adamlarını yargılattılar. Hatta “Bu iş Trump’a kadar uzanacak” diye yayınlar yaptılar. Şimdi bu durumu Trump’a hatırlatan bir diplomatik kanal olması gerek. Aslında geçen ay Trump’ın en büyük destekçisi Elon Musk’ın sahibi olduğu X’teki tüm FETÖ’cü hesapları bloke etmesi bir işaretti.
Olay Ergenekon Davası sanıklarından Dursun Çiçek’in kızı Avukat İrem Çiçek’in X’te yaptığı paylaşımla başladı. İrem Çiçek “Yenidoğan Çetesi’nden haberdar olmamızı sağlayan görevini en güzel şekilde yerine getiren Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’e dosyadan el çektirildi” diyordu.
CHP Genel başkanı Özgür Özel, kucağına bırakılmış, pimi çekilmiş bir bomba ile sürekli birlikte ve sonunda korkarım ki kendini imha edecek.
O bomba DEM-PKK’dan başkası değil.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın pek çok tarihi konuşması oldu ama dün Meclis Grubu’ndaki hepsinden farklıydı.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan açıklamasını yaptığı gün yazdığım şuydu: