Funda Yılmaz

Dünyayı ve Bizi Neler Bekliyor?

27 Nisan’da Boğa burcunda gerçekleşecek Yeni Ay hem dünya genelinde hem de bireysel hayatlarımızda sarsıcı etkiler yaratabilir. Evrenin sorusu net. “Dengede miyiz, yoksa her şey bir adım ötede dağılmaya mı hazır?” İşte tam da bu sorunun eşiğindeyiz.

Dünya Genelinde Neler Olabilir? Ekonomik Gerçeklikler Masada Boğa burcundaki Yeni Ay, doğrudan ekonomi, güven, üretim, tarım, toprak ve para sistemlerini işaret ediyor. Bu sadece bireysel bütçelerimizi değil; dünya genelindeki ekonomik yapıları da yakından ilgilendiriyor.

Geçmişin Şimşeği; Güney Ay Düğümü

Sevgili okuyucularım;

Bu aralar gökyüzünde “Eskiyi bırak; ama önce bir şok yaşa” teması dolaşıyor. Güney Ay Düğümü ile Uranüs arasında oluşan uyumlu üçgen açı; geçmişin sırlarını âdeta elektrik gibi çakıyor. Kiminin kalbinde; kiminin haber bülteninde...

Para , Aşk , Sınav Venüs – Satürn Kavuşumu

Gökyüzü bu aralar resmen soğuk bir duş etkisi yaratıyor! İçimizde sevgi olsa da bunu göstermek zorlaşıyor. Birbirimize yaklaşmak yerine, kolayca surat asıp uzaklaşabiliyoruz. Bu yüzden özellikle aşk ilişkileri bu süreçte biraz zorlanabilir. Kalpler hassas; bir şey söylemek istiyoruz ama kelimeler sanki boğazımıza düğümleniyor. Küçük bir söz bile yanlış anlaşılabiliyor.

"Eğer son günlerde kendinizi garip bir duygusal hava içinde bulduysanız, yalnız değilsiniz..."

Aşk Varsa Baskıdan, Güven Varsa Şüpheden Uzak Kal

Bu gökyüzü görünümü bize şunu soruyor: “Sen gerçekten ne istiyorsun?” Çünkü Güneş ile Plüton kafa kafaya gelince, bir yanda hedefler, güç ve başarı arzusu; diğer yanda kontrol kaybı korkusu, ego savaşları ve bastırılmış duygular çıkıyor sahneye.

Bu dönem kendini sanki durmadan çalışan bir makine gibi hissedebilirsin. Hedef odaklısın, “ben yaparım” diyorsun, ama dikkat! Bu hırs seni biraz fazla zorlayabilir. Her şeyi kontrol etmek, ipleri elinde tutmak isterken farkında olmadan hem kendine hem de başkalarına baskı kurabilirsin.

Biraz Öfkeli, Huzursuz ya da Sabırsız!

Gökyüzü şu sıralar biraz gergin, çünkü Güneş ile Mars arasında zorlu bir kare açı var. Bu transit, adeta sabrımızı test etmek üzere gökyüzünden inmiş bir karakter sınavı gibi... Özellikle rekabet içeren durumlar, otorite figürleriyle (patronlar, baba figürleri ya da genel olarak erkekler) yaşanabilecek çatışmalar ön planda olabilir.

Kendinizi zaten biraz öfkeli, huzursuz ya da sabırsız hissediyorsanız, bir kıvılcım yeterli olabilir. Ama dikkat! Dürtüsel ve fevri tepkiler hem sizin hem karşınızdakiler için riskli olabilir. Bu süreçte, gücünüzü göstermek veya egonuzu ortaya koymak pek de fayda getirmeyebilir. Aksine, geri çekilmek, stratejik davranmak ve olası çatışmalardan uzak durmak çok daha akıllıca olur.

Kimi Yıkar, Kimi Yeniden İnşa Eder!

Gökyüzü bu günlerde sahneyi iki sert aktöre teslim ediyor; Mars ve Plüton. Biri eylemin, mücadele gücünün ve iradenin temsilcisi; diğeri ise kontrol, dönüşüm ve yer altı güçlerinin sembolü. Bu iki gezegenin karşıtlığı, zorluklar kadar büyük değişimleri de beraberinde getirir.

Bu görünüm hem bireysel hem de toplumsal alanda bazı sınırların zorlanacağını gösteriyor. Güç mücadelesi, otoriteyi sorgulama ve bastırılmış meselelerin yüzeye çıkması kaçınılmaz hale geliyor.

Güç Gösterileri! Mars Aslan’da

Mars'ın Aslan burcuna geçişiyle birlikte hem dünya sahnesinde hem bireysel yaşamlarımızda “güç gösterileri”, “ben buradayım!” deme halleri, cesur çıkışlar ve liderlik savaşı hız kazanabilir. Aslan sabit bir burç olduğu için, Mars burada sabrını kolay kolay kaybetmez ama gururu incindi mi, tepki çok sert olabilir. Haydi birlikte hem dünya hem bireysel etkilerine göz atalım.

DÜNYA ÜZERİNDE OLASI ETKİLER:

Aşka ve Romantizme Kapını Arala

Gökyüzü bu hafta bize oldukça zarif ama bir o kadar da güçlü bir destek sunuyor. Mars ile Neptün arasında oluşan üçgen açı, ilhamla hareketin, hayalle cesaretin el ele verdiği bir süreci başlatıyor. Sanki içimizde bir yer, uzun süredir kurduğumuz düşleri nihayet gerçeğe dönüştürmek için harekete geçmeye hazır.

Mars; eylemin, iradenin, cesaretin ve bazen de savaşın gezegeni. Neptün ise hayal gücünün, sezginin, şefkatin ve zaman zaman da belirsizliklerin temsilcisi. Bu ikilinin birbiriyle uyumlu çalıştığı zamanlarda, en derin arzular, en karmaşık düşler bile bir yön bulabilir. Çünkü Mars adım attırır, Neptün ise nereye doğru gitmen gerektiğini hissettirir.

Başla, Niyet Et, Adım At!

Bugün gökyüzünde güzel bir haber var: Mars ile Kuzey Ay Düğümü arasında destekleyici bir üçgen açı oluşuyor. Ne demek bu? Hayatın ileriye akması, hedeflerin kolaylıkla şekillenmesi ve bazı şeylerin “kendiliğinden yoluna girmesi” demek.

Ve bu açı 12. evden 9. eve uzanıyor. Yani içten gelen bir fikir, bir hayal ya da uzun zamandır aklında olan bir düşünce artık harekete geçmek istiyor. Belki bir seyahat planı yapacaksın, belki bir eğitime başlayacaksın, belki de sadece artık “Ben bunu istiyorum!” deyip yola çıkacaksın.

Bastırılmış Ne Varsa: Aşk, Öfke, Utanç...

Nisan ayı; suskunluğun çatladığı, taş kesilmiş duyguların çatlaklarından sızmaya başladığı bir dönem. Gökyüzü bu ay kulağımıza değil, içimize konuşuyor. Bastırılmış ne varsa ; aşk, öfke, utanç, arzu, haklılık, haksızlık tüm bu hisler, göğüs kafesinden çıkmak için sabırsız. Çünkü Satürn ile Kara Ay Lilith arasında keskin ve sinsi bir bağ kuruluyor ; 135’lik açı.

Bu görünüm sessiz ama sarsıcıdır. Sanki kadim bir taş yapının içinden çıkan yankı gibi… İlk bakışta fark edilmez ama duymayı bilen kulaklar için orada bir isyan vardır. Satürn, “kuralları ben koyarım” derken; Lilith usulca fısıldar: “Ama ben o kuralların dışında doğdum.”

Yod açı kalıbı Uranüs’e işaret ediyor

Gökyüzü bazı anlarda susmaz; bir işaret verir.

Önümüzdeki günlerde oluşacak Yod kalıbı da bu sessizliğin içinden yükselen bir çağrı gibi düşünülebilir.

Kriz, Bir Duvarın Ardında Başladı!

Gökyüzü bu hafta, dünya sahnesinde hem zihinleri hem de karar mercilerini sınayan bir açıya ev sahipliği yapıyor. Ay ile Satürn arasındaki sert temas, ülkelerin iç yapılarıyla uluslararası düzen arasındaki dengeyi sarsabilir. Bu görünüm, birçok coğrafyada halkla yönetimlerin farklı gündemlere sahip olduğunu ortaya koyabilir.

Barınma, mülkiyet, güvenlik, toprak kullanımı ve aile politikaları gibi temel meseleler birçok ülkede yeniden masaya yatırılabilir. Aynı anda, göç politikaları, vatandaşlık yasaları, inanç temelli tartışmalar, yüksek eğitim kurumları ya da dış ilişkilerle ilgili gelişmeler hızla tetiklenebilir.

Terazi Dolunayı ve Dünya'daki Astrolojik Etkileri

Terazi burcunda gerçekleşecek olan Dolunay, dünya genelinde ortak kaynaklar, ekonomik iş birlikleri, uluslararası krediler ve derin diplomatik bağlarla ilgili konuları gündeme getirir. Bu alanlarda tamamlanma, sonuç alma ve küresel farkındalık dönemi olabilir. Uluslararası ilişkilerde ekonomik sorumluluklar ve gizli kalmış meselelerin açığa çıkması mümkündür.

Dolunay'ın hava elementi olan Terazi'de gerçekleşmesi, iletişim, sosyal etkileşimler ve diplomatik faaliyetlerin önem kazandığı bir dönemi gösterir. Ülkeler arasında fikir alışverişi, yaratıcı çözümler ve diplomatik müzakereler ön plana çıkabilir. Uluslararası iletişim ve teknoloji anlaşmaları artabilir; hava ulaşımı ve iletişim altyapısı gibi konular gündemde olabilir. Küresel düzeyde zihinsel uyanışlar ve yeni perspektifler gelişebilir.

Mükemmellik mi, Özgürlük mü? 

Bugünün Sabian sembolü diyor ki; “Mükemmel bir kelebek, içinden geçen bir okla sabitlenmiş.” İlk bakışta kulağa hoş geliyor olabilir. Bir kelebek düşün, kanatları pırıl pırıl, renkleri şahane. Onu mükemmel göstermek için çerçeveleyip duvara astık mı, evet görüntüsü harika olur ama artık uçamaz. Bu sembol bugün bize aynen bunu soruyor; Mükemmel görünmek uğruna nelerden vazgeçiyorsun? Kendini sabitleyip, güzellik, zarafet ya da beğenilme uğruna ruhunun uçuşunu engelliyor musun?

Gücün Tanımı Değişiyor!

Güce dair bildiğimiz her şey, Toro’nun Balık burcuna geçişiyle birlikte değişiyor. Toro, gökyüzünde "maço enerjiyi", rekabeti, fiziksel gücü ve testosteronu temsil eder. Adeta meydan okuyan, zorbalığa yatkın, “ben buradayım” diyen bir enerji. Ancak şimdi bu güç, hayal gücüyle örülmüş, merhamet dolu ve çözülmeye meyilli Balık burcunda. Bu da demek oluyor ki, artık bilek gücünden çok yürek gücü konuşacak.

Bireysel olarak bu geçiş, insanları içsel bir sorgulamaya itebilir. Fiziksel enerjisi yüksek olanlar, şimdi o enerjiyi sanata, inanca ya da spritüel arayışlara yönlendirme ihtiyacı duyabilir. Cinsellik ise bu dönemde daha yoğun ama karmaşık yaşanabilir. Cinselliğe gereğinden fazla anlam yükleme, idealize etme ya da fantezilerle gerçeklik arasında kaybolma riski gündeme gelebilir. Toro'nun gölge yönleri Balık’ın puslu sularında bulanıklaşırken, içsel bir savaş başlayabilir. Güç nedir? Zorbalık mı, yoksa şefkat mi?