Hacer Haniç

Hacer Haniç

Son Yazıları

Savaşmak kolay yönetmek zordur

Baas rejiminin sona ermesi ile Suriye’deki siyasi ve sahadaki gelişmeler hızla değişiyor. Yeni bir bayrak yeni haritalar üzerinden şekillenen süreci takip etmeye çalışıyoruz. Yerel, bölgesel ve uluslararası birçok unsurun rol aldığı Suriye’de Esed’in çöküşünden sonra siyasi figürler arasından özellikle HTŞ yönetimi öne çıkarılıyor.

Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ): Suriye’nin kuzeybatısında etkili olan ve Şam’a kadar ilerleme kaydeden Suriye’deki iç savaş sırasında ortaya çıkan radikal İslamcı bir grup olup, El Kaide ile geçmiş bağlantıları nedeniyle dikkat çekiyor. HTŞ, daha önce BM tarafından terör örgütü olarak tanımlanmıştı. Türkiye, HTŞ'yi terör örgütleri listesine almıştı. ABD, HTŞ’yi El Kaide'nin bir uzantısı olarak görmüş ve terör örgütü olarak ilan etmişti. AB de terör örgütü olarak sınıflandırmıştı. HTŞ, El Kaide ile resmi bağlarını kopardığını iddia etse de kendisini ideolojik olarak radikal İslamcı çizgisinde konumlandırıyor.

Yazının Devamı

İsrail Suriye’de

Suriye’de 13 yıldır devam eden, 1 milyona yakın insanın hayatına mal olan, 12 milyon insanı göç etmek zorunda bırakan iç savaş yeni bir aşamaya geçti. 61 yıl boyunca baskı ve zulümle ayakta kalan Baas rejiminin çöküşü ve Beşşar Esed'in başkentten kaçışı Suriye'deki dengeleri kökten değiştirecek gelişmelere gebe ve yalnızca Suriye için değil, tüm Ortadoğu için büyük bir dönüşümün habercisidir. Bu durumun bölgedeki insani ve siyasi krizleri nasıl etkileyeceği az çok tahmin edilse de şimdilik belirsizliğini koruyor diyelim.

Türkiye'nin en uzun kara sınırı Suriye iledir. Türkiye-Suriye sınırı yaklaşık 911 kilometre uzunluğundadır. Bu sınır, 1923 Lozan Antlaşması ve 20. yüzyılın başlarında yapılan diğer anlaşmalarla belirlenmiştir. Sınır boyunca Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Şırnak gibi iller yer alır. Aynı zamanda iki ülke arasında siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkiler açısından da önemli bir coğrafi çizgidir.

Yazının Devamı

Devlet Bahçeli’nin çağrısı doğrudan millete 

Türkiye, 1 Ekim’de TBMM’nin açılışı ile başlayan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin şahsında somutlaşan yeni bir siyasi iklime girdi. Alışılagelen siyasi paradigmaların dışında, ezber bozan, müesses siyasal önyargıları bitiren bu iklimin oluşturduğu şok etkisi iki ayı aşkın süredir devam ediyor.  

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin adım adım ilerlettiği süreç, Türkiye Cumhuriyeti devlet  aklının himayesinde, geriye dönük yapılan muhasebenin, sebepler ve sonuçlar üzerinden hareketle belirlenen terörsüz Türkiye idealini gerçekleştirmeye matuf bir vizyondur. 

Yazının Devamı

AK Parti’de kadrolar değişir mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yılda birkaç kez yerinde “özeleştiri” yapar. Bu sayede güven tazeler ve umutları yeşertir. Hataların farkında ve telafi etme yoluna gidilecek diye düşünülür. Aslına bakılırsa AK Parti 22 yıllık kesintisiz iktidarını bir nevi bu özeleştirilere borçludur.

Siyasette özeleştiri, politik aktörlerin veya partilerin geçmişte yaptıkları hataları kabul ederek, hataları düzeltmeye yönelik bir irade ortaya koydukları bir yaklaşımdır. Bu tavır, siyasal iletişime önemli faydalar ve katkılar sunar. Özeleştiri yapan bir siyasetçi ya da parti lideri, halkın gözünde güvenilir, itibarlı ve samimi bir imaj çizer. Çünkü seçmen, hatalarından ders alan liderlere daha fazla değer verir ve önemser.

Yazının Devamı

Terörün siyasi güç kazandığı yerde terör bitmez

Türkiye, yarım asırdır terörle mücadele halinde. Başta İsrail ve İsrail’i destekleyen egemen güçlerin, Türkiye’nin yıllardır mücadele ettiği terör örgütlerine destek verdiği kanıtlanmış bir gerçekliktir. Bu yüzden terör her geçen gün farklı boyutlarıyla karşımıza çıkıyor. Irak ve Suriye iç savaşından sonra doğu ve güney sınırımız terör tehdidi ile kuşatıldı. Türkiye, yurt içi ve sınır ötesinde düzenlenen operasyonlarla terör faaliyetlerini engellemek için büyük çaba sarf ediyor.

Terör bir ülkenin öncelikle kalkınma planını sekteye uğratır. Terörün sebep olduğu ekonomik kayıplar sadece fiziksel zararlarla sınırlı kalmaz aynı zamanda siyasi ve sosyal tahribatlara neden olur. Terör, yerli ve yabancı yatırımcılar için de risk teşkil eder. Bir ülke sürekli güvenlik sorunlarıyla karşılaşıyorsa, yatırımcılar ekonomik büyümeye katkı sağlamaktan kaçınır. Bu da kalkınma için gerekli olan finansmanı sınırlayarak, ülkenin ekonomik büyümesini engeller. Belirsizlik, güven kaybı, birlik beraberliğin zedelenmesi, sosyal sermayeyi aşındırarak toplumun dayanıklılığını ve iş birliği kapasitesini yok eder.

Yazının Devamı

"Kaliteli gıda” markası oluşturmak hedeflenmeli

Gıda enflasyonu ve gıda güvenliği, günümüzün en önemli sorunlarından birini oluşturuyor. Türkiye yüksek gıda enflasyonu oranıyla öne çıkıyor. Yapılara araştırmalar Türkiye'deki gıda fiyatlarının üç yıldır sürekli artış gösterdiğini ortaya koyuyor. Gıda fiyatlarındaki artış, halkın temel gıdalara erişimini zorlaştırarak gıda güvenliğini tehdit edici bir unsur haline geldi.

Gıda enflasyonu, gıda ürünlerinin fiyatlarının sürekli yükselmesini ifade eder. Bu durum, genellikle iki ana faktörle bağlantılıdır. Birincisi üretim maliyetleri: Tarım ürünlerinin üretim maliyetlerinde meydana gelen artışlar (gübre, enerji, iş gücü maliyetleri vb.) doğrudan ürün fiyatlarına yansır. İkincisi ise talep ve arz dengesizlikleri: Talep artarken arzın sabit kalması ya da azalması fiyatların yükselmesine neden olur. İklim değişiklikleri, tarım arazilerinin azalması, ekonomik krizler, pandemi, kuraklık, savaşlar gibi durumlar üretimi olumsuz etkileyerek arzı kısıtlar ve fiyatları yükseltir.

Yazının Devamı

Yanlışla kazanılan seçimlerin kaçınılmaz sonuçları

Kürt sorunu nedir? Kürtleri ülkesinde sorun gibi gösteren, hak ve taleplerin nerede sınırlanacağı bilinmeyen muğlâk bir konudur. Laf kalabalığı, laf cambazlığı üzerinden tartışılan Kürt sorunu hakikatin bulanıklaşmasına, birlik beraberlik, dayanışma ruhunun zedelenmesine yol açmaktadır.

Terör, Öcalan, Demirtaş, DEM, Kandil merkeze alınarak Kürtler ve ötekiler bağlamında tartışılan Kürt sorunu Kürt vatandaşların devletine mesafe koymasına, terör ve siyasi uzantılarına sempati duymasına sebebiyet vermektedir. Tahrik ve tehditle Türk ve Kürt düşmanlığı oluşturmak kin ve nefreti yaymak, Kürt algısının hafızalara olumsuz yönde yerleşmesini sağlamaktadır.

Yazının Devamı

Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın tam bağımsız Türkiye!

Devletin üç unsuru vardır: Millet, ülke ve egemenlik. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Cumhuriyetle birlikte egemenlik kayıtsız şartsız milletin olmuştur. Millet, devletin beşeri unsurudur. Devletin beşeri unsurunda milli bütünlük devletin sağlamlığı bakımından önemlidir.

Milli bütünlüğe sahip devletler krizleri kolay atlatır. Buna karşılık milli bütünlükten yoksun devletler büyük krizlerde dağılma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışa giden süreci azınlıkların milli bütünlüğü bozması ile başlamıştır.

Yazının Devamı

Terör terörlüğünden vazgeçmez

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un, Anayasa'nın 3. maddesine ithafen, “devletin ülkesi olmaz, devletin milleti olmaz” çıkışı büyük tepki toplamıştı. Sonrasında geri adım atıp, “Anayasa’nın ilk 4 maddesiyle ilgili tartışma söz konusu değil” dese de tepkilerin önüne geçemedi.

Ardından gözler MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yapacağı grup toplantısına çevrildi. Geçtiğimiz hafta merakla beklenen konuşma gerçekleşti. MHP lideri, isim vermeden Kurtulmuş'u eleştirdi ve “Anayasa’nın ilk dört maddesi her türlü tartışmanın dışındadır” sözleriyle Türk milletinin yüreğine su serpti. DEM Partililerle tokalaşmasıyla ilgili tartışmalara ise, “terörle asla masaya oturulmaz, ben elimi yeni bir süreç için değil kardeşlik için uzattım” şeklinde açıklık getirdi.

Yazının Devamı

Önce teşhis sonra tedavi

Artan şiddet olayları ile her gün daha fazla dehşete düşüyoruz. Akla mantığa sığmayan kötülükler silsilesi etrafımızı sarmış durumda. Şiddetin normalleşme, sıradanlaşma riski ile karşı karşıyayız. Şiddetin tırmanışa geçmesi ve önlenemiyor olması çok vahim. Belli ki alınan önlemler yeterli değil.

Şiddetin sonuçları üzerinden çokça değerlendirmeler, yorumlar yapılıyor. Ya sebepler? Ancak doğru soru sorarak tespitler, öneriler, tedbirler noktasında sağlıklı bir yol izlenebilir. Sorduğumuz sorulara göre cevap alırız. Sorular düşünceyi başlatır cevaplar ise sınırlar…

Yazının Devamı

Sanayi sektörü can çekişiyor

Sanayi bir ülkenin üretim gücünü ve kapasitesini ifade eder. Sanayi sektörü ülkeler için en önemli kalkınma aracıdır. Sanayisi güçlü olan bir ülke kalkınır ve aynı ölçüde diğer alanlarda da gelişme kaydetmeye başlar. Yatırım, üretim, istihdam, ihracat odaklı büyüme stratejisi ile hareket etmeyen ülkelerin ekonomik çöküşü kaçınılmaz olur.

Bilhassa ihracatta ve dış ticarette ülkeye döviz girişinin sağlanması iç piyasayı rahatlar. Tüketime oranla üretimin artması ekonomiye pozitif anlamda yansır. Dış ticaret konusunda gelişen ve ürünlerini dışa satabilen ülkeler, ekonomilerinin refah düzeyine ulaşmasına katkıda bulunurlar. Ülke ekonomisini ileri taşıyan ilk adım üretim kapasitesinde yaşanan artışla atılır. Bunun yanı sıra ithalatın azalması ihracatın artmasıdır ve cari açığın ortadan kalkmasıdır. Bu da ancak sanayiye, üretime, imalata, ihracata önem vermekle mümkündür.

Yazının Devamı

Bireysel-toplumsal şiddet, tespitler, teklifler

Son yıllarda şiddetin artış gösterdiğini, toplumun her alanına nüfuz ederek yaygınlaştığını fark ediyoruz. Sadece ülkemizde değil dünyada da şiddete eğilim hızı inanılmaz derecede yükseliyor. Rahatsız edici bu gelişmeler şiddetin nedenlerini ciddiyetle sorgulamamız gerektiğini ortaya koyuyor.

Öte yandan şiddetin normalleşmesi tehlikesi ile karşı karşıyayız. Şiddetin normalleşmesi sosyokültürel, ekonomik ve psikolojik birçok faktöre bağlıdır. Başlıca nedenler arasında medyanın rolü hayli büyüktür. Dizi, film, reklam, gündüz kuşağı yayıncılığı ve üçüncü sayfa haberciliğinde medya kuruluşlarının ve yapımcıların ahlaki ve etik kaygılarla hareket etmediğini gözlemliyoruz. Sunulan içeriklerin, verilen haberlerin kan dondurucu seviyede olması artık kimseyi şaşırtmıyor. Her gün daha kötüsü daha korkuncu olamaz dediğimiz vahim olaylar zinciri birbirini kovalıyor...

Yazının Devamı

Zırva tevil götürmez

Siyasetin gündemi yeni Anayasa çalışmaları ile hayli meşgul. Seçimler bittiğinden bu yana başka bir şey konuşulmuyor. Varsa yoksa yeni Anayasa. Ekonomik, sosyal, siyasi sorunların çözümüne yönelik adamakıllı yeni bir hamle, belirsizliği ortadan kaldıracak, umutları yeşertecek, güven tesis edecek yeni bir atılım ne yazık ki göremiyoruz…

Muhalefetin ülke yönetmek gibi bir derdi ve sorumluluğu olmadığına göre, vatandaş içine düştüğü zorluğa katlanıp bulunduğu sıkışmışlık ortamından çıkmak için iktidarın gözünün içine bakıyor. Sabırla ha geçti ha geçecek diye bekliyor. TBMM'nin yeni yasama yılı 1 Ekim’de açılacak. Açılacakta ne olacak?

Yazının Devamı

Bir medeniyetin iflası, toplumsal çürüme

“Oğlum Behçet, sen bir medeniyetin iflâsı nedir, bilir misin? dedi. İnsan bozulur, insan kalmaz; bir medeniyet insanı insan yapan manevî kıymetler manzumesidir. Anlıyor musun şimdi derdin büyüklüğünü? Cahilsin; okur öğrenirsin. Gerisin; ilerlersin. Adam yok; yetiştirirsin, günün birinde meydana çıkıverir. Paran yok; kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu bunun çaresi yoktur…

Bu sözler Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, medeniyet meselesini ele aldığı Mahur Beste romanında geçer. Tanpınar, Mahur Beste’yi, 1944 yılında kaleme almaya başlar ve toplumun sorunlarını eserine yansıtarak günümüze ayna tutar.

Yazının Devamı

MSÜ kapatılan askeri okulların durumuna düşer mi?

15 Temmuz darbe kalkışması sonrası gündeme gelen, askerî kurumların yeniden düzenlenmesi sürecinde askerî okullar da düzenlenme kapsamına alındı. Fetö yapılanmasının sızdığı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin astsubay ve subay ihtiyacını karşılayan Deniz Lisesi, Işıklar Askerî Hava Lisesi, Kuleli Askerî Lisesi, Maltepe Askerî Lisesi ile astsubay hazırlama okulları ve Harp Akademileri 31 Temmuz 2016 tarihinde yürürlüğe giren kanun hükmünde kararname ile kapatıldı ve tüm öğrencilerin bu okullarla ilişiği kesildi.

Aynı kararname ile subay ve astsubay ihtiyacını karşılamak amacıyla önlisans, lisans ve lisansüstü düzeyinde eğitim verecek olan Milli Savunma Üniversitesi kuruldu. Milli Savunma Üniversitesi, Türkiye’de askeri eğitim ve öğretimi bir çatı altında toplayan, Millî Savunma Bakanlığı'na bağlı askerî yükseköğretim kurumudur.

Yazının Devamı