İstanbul'da ve birçok kentte artan kira fiyatları nedeniyle geçen yılın haziran ayında yürürlüğe giren kira artış oranına getirilen yüzde 25 sınırlandırılmasının süresi doluyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 1 Temmuz 2023’te tarihi dolacak düzenlemeyi yeniden TBMM’ye getirmek için çalıştıklarını söyledi. AK Parti MYK toplantısı sonrası açıklama yapan Ömer Çelik de fahiş kira artışlarıyla ilgili iletilen bütün şikâyetleri yakından takip ettiklerini belirtti.
Türkiye’yi 21 yıldır aralıksız AK Parti hükümeti yönetiyor. Tabii bu tabloyu 2015 öncesi ve 2015 sonrası şeklinde iki ayrı bölümde değerlendirmek gerekiyor.15 Temmuz Darbe Girişimi ile Türkiye yeni bir sürece girdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin darbeye karşı güç birliği yapması, AK Parti ile MHP arasında kurulan Cumhur İttifakı ve seçmen potansiyeli 2015 sonrası yapılan seçimlerin kaderini belirleyen en önemli etkendir.
Seçimi kazanan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, TBMM Başkanı sıfatıyla Devlet Bahçeli'den mazbatasını alma ânı ve yemin töreni Cumhur İttifakı seçmenini hem duygulandırdı hem gururlandırdı. Bu unutulmaz tablo umudun, güvenin ve istikrarın yansıması olarak tarihe geçti.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Göreve Başlama Töreni” baştan sona muhteşemdi diyebilirim. Törene, 50’si devlet ve hükümet başkanı olmak üzere, 81 ülkeden yüze yakın üst düzey yabancı konuk katıldı.
Türkiye 14 Mayıs’ta 28. Dönem Milletvekili, 28 Mayıs’ta da Cumhurbaşkanı tercihini gerçekleştirdi. İkinci tur seçimlerinde bir sürpriz yaşanmadı ve beklenen oldu. Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52,16 oy oranıyla Cumhurbaşkanlığı seçiminden rakibine fark atarak zaferle ayrıldı. Cumhur İttifakı, Meclis'te çoğunluğu elde etmeyi başardı.
Türkiye'deki tarihi seçimler dünya basınında da geniş yer buldu. Yabancı gazeteler Türkiye'deki seçimleri yakından takip etti. Seçimden önce diktatör tarzı ifadeler ile isnat ettikleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, yeniden seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak manşetten vermek durumunda kaldılar. Türk milleti, yabancı basına kapak öyle değil, böyle yapılır dedi.
İki yılı aşkın süredir gündemimiz seçim. Seçimle yatıp seçimle kalkıyoruz. 6’lı Masa görüşmeleri ile başladık, uzun süre cumhurbaşkanı adayları kim olacak konusu ile devam ettik. Masa'ya oturanlar, Masa'yı terk edip gerisin geri dönenler, gizli ortaklıklar, yapılan pazarlıklar, taahhüt edilen şeyler, beyannameler, çıkan siyasi krizler, terör, mafya desteği, kumpaslar, istifalar derken 14 Mayıs seçim gününe geldik.
Gelişmeleri takip ederken, yaşanan bu karmaşayı ancak sandık çözer demiştim. Öyle de oldu. Tahmin ettiğim üzere parlamento çoğunluğunu Cumhur İttifakı aldı, 6’lı Masa projesi çöktü, terör siyasetine geçit verilmedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açık ara farkla önde tamamladığı seçim ikinci tura kaldı.
Türkiye, siyasi tarihinin en yüksek katılımlı seçimlerinden biri olan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimi’ni geride bıraktı. Cumhur İttifakı meclis çoğunluğunu aldı. Millet İttifakı’nın ortak Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzde 44’te kaldığı seçimde Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 49’u geçerek birinci turu açık ara önde tamamladı. Seçim ikinci tura kaldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın balkon konuşmasındaki, “Bu süreçte herkes milletimize sözünü söylemiş, milletimiz de bugün kararını vermiştir. Artık buna yeni yeni kılıflar uydurmanın anlamı yok. Sonuç ne olursa olsun, Cumhurbaşkanlığında tercihini bizden yana kullanan 27 milyon vatandaşımıza şükranlarımı sunuyorum. Tercihini kimden yana yaparsa yapsın, demokrasi şölenine katılan 56 milyon vatandaşıma teşekkür ediyorum. Milletimiz tercihini seçimin ikinci tura kalmasından yana yaptıysa başımızın üstünde yeri var. Seçim sonuçlarının ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini diliyorum” ifadeleri "Türkiye’de demokrasi yok, otoriterlik, tek adam rejimi var" şeklinde kasıtlı ve yalan yanlış üretilen algılarını yıktı geçti.
Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) hazırladığı Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi takvimi işliyor.
Türkiye, üç gün sonra beş yıl boyunca görev yapacak cumhurbaşkanı ile 600 kişilik yeni parlamento üyelerini seçecek.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bir gereksinimin neticesi olarak hayata geçti. Bugün muhalefet bloğunun ana seçim gündemi Parlamenter Sistem’e geri dönmek üzerine şekilleniyor. Özellikle genç seçmeni bu yönde etkilemeye çalışıyorlar. Türkiye, Parlamenter Sistem ile yönetilirken neden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ihtiyaç duyuldu? Türkiye’yi sistem değişikliğine mecbur bırakan gerekçeler neydi?
Türkiye, demokrasi anlayışının gerekliliği olan çok partili siyasi hayata Cumhuriyet'in ilanından tam 23 yıl sonra geçebildi. Buna rağmen ilerleyen yıllarda Türk demokrasisi askeri ve sivil pek çok müdahaleye karşı mücadele vermek zorunda kaldı.
Ramazan ve bayramın manevi havası ile son bir ayını sakin geçirdiğimiz seçim gündemi yerini daha sert bir ortama bırakacak gibi.
Bugün yarın derken seçime kaldı 17 gün. Etnik ve mezhep kışkırtıcılığı üzerinden siyaset sahnelendiğine şahitlik ediyoruz. CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu geçmişten bu yana üzerine oynanan iki konuyu siyasi malzeme haline getirdi.
Bin aydan daha hayırlı olduğu bizlere bildirilen, Kadir Gecesi’nin de içinde bulunduğu on bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif’i bu yıl seçim atmosferinde idrak ettik.
Bugün arefe yarın Ramazan Bayramı. Bu vesileyle milletimizin ve tüm İslam âleminin Ramazan Bayramı’nı kutluyor, insanlığa huzur, refah getirmesini diliyorum.
Hatırlayın, 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde AK Parti’nin 13 yıllık iktidarı sekteye uğramıştı. Seçmen FETÖ ve PKK’nın, siyaseti dizayn etme hamlesine karşılık AK Parti’yi cezalandırarak tepkisini ortaya koymuştu. O dönem devletin içindeki FETÖ yapılanması, Kürt sorunu adı altında başlatılan açılım sürecinde verilen tavizler nedeniyle AK Parti sorumlu tutulmuştu. Akabinde FETÖ ve PKK ile mücadele politikaları devreye girince, AK Parti yeniden tek başına iktidara gelme imkânı yakaladı.
15 Temmuz 2016 hain darbe girişimi sonrası Cumhur İttifakı’nın temelleri atıldı. Darbelere, vesayetlere, siyasi krizlere yol açan Parlamenter Sistem yerine 16 Nisan 2017’de halk oylaması yapılarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildi…
Öncelikle üzerime düşen bir sorumluluğu yerine getirmek istiyorum. Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ile ilgili düzenlemeleri içeren kanun teklifinin, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaşmasının ardından, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) çalışanları yoğun bir iş yükünün altına girdi.
8 Eylül 1999 ve öncesinde sigorta girişi bulunanlar, yaş sınırına takılmadan, Emekli Sandığı, SSK ve BAĞ-KUR ayrımı gözetilmeden emekli olabilecekler. 2 milyon 250 bin kişiyi doğrundan ilgilendiren yasanın yürürlüğe girmesiyle SGK önlerinde uzun kuyruklar oluştu. Vatandaşların taleplerine yetişebilmek için yoğun çaba harcayan SGK çalışanları seslerinin duyulmasını istiyor.
Seçimlere az bir süre kaldı. Muhalefet, bütün stratejisini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı göndereceğiz üzerine şekillendiriyor. Ülkeyi nasıl yöneteceklerine dair henüz net bir fikir yok. Sadece seçim kazanmaya odaklanmış bir bloklaşma var.
Bu bloklaşmaya bakılırsa seçim yapmakta anlamsız. Seçim sonuçlarını şimdiden tayin ettiler. Bazı medya ve anket şirketlerini kullanarak seçimi garantiledikleri, hile dışında seçimi kaybetme ihtimallerinin bulunmadığı algısını yerleştirmeye çalışıyorlar. Olası seçim kaybedilirse "hile yapıldı" diyerek seçimleri manipüle etme, sokakları karıştırma durumları yaşanabilir.
Seçim trafiğine girdik. İttifakları genişletme arayışları, siyasi pazarlıklar devam ediyor. Aday adaylığı başvuruları sona erdi, sıra milletvekili listelerini belirlemeye geldi. Siyaset sahnesinde yer almak isteyenlerin büyük bir gayretle bu alanı zorladığını görüyoruz.
Belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, bürokratlar, kamu görevlileri siyasete atılmak ve milletvekili olmak için sıraya girdiler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Haziran’da yapılması gereken cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin 14 Mayıs’ta yenilenmesi kararını imzaladı. Seçim 14 Mayıs’ta. Seçimin ikinci tura kalması halinde 28 Mayıs’ta tekrar sandığa gidilecek.
Millet İttifakı’ndaki aday krizi, süren gergin toplantılar ve yürütülen “arka kapı diplomasisi” ile şimdilik çözüldü. Seçime kaldı 59 gün. Gündemde yeni ittifak bileşenleri, aday adaylığı başvuruları, milletvekili listeleri var.