24 Ağustos 2016, Fırat Kalkanı Harekâtı…
Bugünkü tüm süreç, “işte tam o gün” başladı.
Suriye’de yaşanan son gelişmelerle birlikte Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kamuoyunda ve ekranlarda çok konuşulan “Vakit Tamam” ve “Öcalan” çıkışlarının ne mânâya geldiği çok net görüldü.
Ak Parti ve MHP’nin “uyum içinde” içeride ve dışarıda çok dikkatli hareket ettiği de görüldü.
“Tan abi” dedim.
“Baletim diye dolaşıyorsun, ama bak halay çekemedin” dedim.
Suriye’de birçok muhalif gruba öncülük eden, Suriye Geçici Hükümet Başkanı Abdurrahman Mustafa ile telefonda görüştüm. Kendisi o esnada “operasyon odasında” idi.
Başkan Mustafa son durumu şöyle anlattı:
Saadet Partisi'nin yeni Genel Başkanı Mahmut Arıkan ile parti genel merkezindeki odasında baş başa uzunca görüştük.
Görüşmeye girmeden önce bazı STK yetkilileri de genel merkezdeydi. “Saadet Partisi'nin ilk siyah saçlı genel başkanı” diye aralarında konuşarak Mahmut Arıkan'ın genel başkan olmasından memnun olduklarını söylüyorlardı. Henüz 47 yaşında... Kendisiyle aynı üniversiteden mezun olduk. Genel Başkan Arıkan, İnşaat Mühendisliği okuyarak tanınmış bir mühendis oldu; ben Türk Dili ve Edebiyatı okudum. Daha sonra Radyo ve Televizyon Programcılığı’nı da bitirdim.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 11-12 Kasım’da benim de katıldığım Azerbaycan ziyareti dönüşü sorularımızı yanıtlamış ve Suriye’de 30 kilometre derinlikte olduğumuzu hatırlatarak; “Sınırlarımızda hâlâ teröristlerin tutunduğu alanlar bulunuyor ve burası bizim güvenliğimiz için risk oluşturuyor. Oraları tamamen temizlemeden ve terör bataklığını kurutmadan tam anlamıyla güvenliği sağlamak mümkün değil." demişti.
Aynı gün Devlet Bahçeli’nin MHP resmi hesabından “Vakit Tamam” videosu yayınlandı.
Atilla Taş bir mesaj paylaşarak; “90’ları doya doya yaşamış biri olarak bazen soruyorlar; “90’lar neden güzel ve mutlu yıllardı?” Diye, Cevabı çok basit. Çünkü o zamanlar AKP yoktu.” demiş.
Uzaylı ham çökelek Atilla Efendi, evet 90’larda Ak Parti yoktu; peki ne vardı?
Birileri, “Hacı Bey sen Kemalistleri eleştiriyorsun, CHP'lilerin ne yapacağını niye dert ettin?” diyebilirler. Bana bunu diyenler CHP'ye neden sessiz? Neyse, onlara cevabı birazdan vereceğim.
“İç Cephe Süreci” gerçekten kolay olmayacak. Sürecin sonunda “Terörsüz Türkiye” büyük atılım yapacak, ancak sürecin tamamlanması ve gidişatı nasıl evrilir tam kestirmek zor.
23 yaşından beri siyasetin içinde..
Belçika'da belediye meclis üyeliğinden partisinin teşkilat başkan yardımcılığına, Brüksel Parlamentosunda milletvekilliğinden Sosyal Hizmetler Komisyonu Başkanvekilliğine birçok alanda görev yapmış.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile makamında “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ve eğitimdeki son gelişmeler üzerine sohbet ettik.
Bakan Bey yılların tecrübesi ile alanına tamamen hâkim vaziyette, tüm mevzuları geniş ve net biçimde izah ediyor.
Asker, polis, hakim, doktor, gazeteci, işçi, memur fark etmez; hepimiz bir bütünün parçaları olarak büyük milletiz.
Herkes işini en güzel şekilde yapacak.
Geçtiğimiz pazartesi ve salı günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve heyetiyle Azerbaycan’da idik. COP29 İklim Zirvesi’ni takip ettik.
Dönüşte Başkan Erdoğan ile sohbetimizde birçok soru sorduk. Bunları TV100 ekranlarından da aktardık.
Milletin parasını kim gereksiz yere harcıyorsa israfın dibine vuruyordur. Bunun partilisi, partisizi yok.
Son gelişmeleri Ankara'da duyduklarımla beraber analiz edelim.
İsrail'e Türkiye'den tek çöp bile gitmemeli.
İsrail'i, bizzat işgal ettiği topraklarda durdurmak elzemdir.
Bunu yazdığıma inanamıyorum; ama titre ve kendine dön CHP!
Sen CHP'sin!