Tarihin en yıkıcı depremi.
İngiltere, Almanya, Hollanda gibi birçok ülkeden büyük bir alan.
Yakın tarihimizde İzmir, Elâzığ ve Van depremlerini yaşadık.
İzmir depreminde, salgın döneminde eşim Dilek ve oğlum salgın sebebiyle Didim’de Kayınpederimin yanında olduğu için ben de onların yanına gitmiştim. Didim’de bizzat hissettik. Van’da günlerce deprem bölgesinde kaldım. Elâzığ’a da gittim. Hepsini bir şekilde gördüm, yaşadım. Yaşayanlarla empati kurmaya çalıştım. Uzaktan ‘ahkam’ kesmeye çalışmadım hiç.
Hızla 14 Mayıs 2023 seçimlerine doğru ilerliyoruz.
Masa için zaman daralıyor.
Bir araya gelmelerinin üzerinden bir yıl gibi bir süre geçmiş olsa da sonunda Masa, seçimlere ilişkin bir metin ortaya çıkarmış oldu.
Bunu eleştirebiliriz. Ancak, öncesinde tebrik de etmek gerekir.
Tüm Türkiye’nin merak ettiği soru.
Hatta sadece biz değil, gözü bizim üzerimizde olan dost ve düşman ülkeler de Masa’nın Erdoğan’a karşı kimi aday yapacağını konuşuyor. Bizim gibi dünya gündeminin de merak ettiği bir soru olarak karşımızda duruyor.
Bir edebiyatçı olsam İmamoğlu fotoğrafları üzerinden bir roman ya da fotoroman yazabilirdim. Çünkü insan bazen beden diliyle ve mimikleriyle, ağzıyla söylediğinin tam tersini söyler.
Dün CHP'li büyükşehir belediye başkanlarının, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu parti genel merkezinde ziyaretinde çekilmiş bir fotoğrafı vardı. Bir gün önce ismi cumhurbaşkanlığı için de geçen Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’ın açılış töreninde Kılıçdaroğlu’na, “Temennimiz cumhurbaşkanı olarak teşrif etmeniz” şeklindeki sözleri açık destek olarak da anlaşılabilecek bir takdim olarak görülmüştü.
Masa’nın oluşturulma sürecinde uluslararası telkin olmuş mudur? Bu ayrı bir soru olmakla birlikte o Masa'nın kamuoyunun bildiği şekliyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından oluşturulduğudur.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Masa’nın oluşturulmasındaki moderasyonu bir gerçektir. Bununla birlikte CHP ve kendi aleyhine olma ihtimali olsa da fedakârlık yaptığı da bir gerçektir. -Bu kendi adaylığı için taşları döşediği sonucuna varmamızı da sağlar ki o da ayrı bir gerçektir.-
Benim yaklaşık bir yıldır söylediğim seçimin 14 Mayıs'ta yapılması idi. Salı günü MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, "Mayıs ayı içinde bu işi bitirelim, sözü ve kararı hep birlikte aziz milletimizin kutlu iradesine tevdi edelim" açıklamasından sonra dün de Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz 14 Mayıs'ta 6'lı masaya 'Yeter' diyecek” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu geçmişte, “Seçim 6 Nisan’dan önceye alınacaksa onay veririz” demesine rağmen bu açıklamalar sonrasında “Sandıklar gelecek. 14 Mayıs'ta seçim olacak. Sandığa gideceğiz” dedi. Akşener, “Mayıslar bizimdir” şeklinde bir paylaşım yaptı. Gültekin Uysal ise “14 Mayıs 2023 yerli ve milli şefe karşı 'Yeter söz milletindir' diyeceğimiz gün olacaktır" dedi.
Billur sesli sanatçımız Emel Sayın’ın seslendirdiği bir şarkımız var.
‘’Şu dünyada sevgi büyük ihtiyaç Herkes sevmeye sevilmeye muhtaç Herkesle dost ol herkesle arkadaş Ömrümüz geçiyor bak yavaş yavaş
Dün Habertürk Ana Haber’de Sevgili Mehmet Akif Ersoy’a konuk olan Davutoğlu gündemi sarsan açıklamalarda bulundu. “Cumhurbaşkanı ‘sizin aldığınız oy zaten düşüktü, ben bu kararı veriyorum’ derse, 6’lı Masa’nın mutabakatına uymazsa kriz çıkar ve Meclis desteğini kaybeder” dedi ve ekledi: “Çok açık söylüyorum ülke yeniden seçime gider.”
Davutoğlu, “Ülke yeniden seçime gider” derken 7 Haziran sonrası gibi bir sonuç beklemiyordur elbette. O dönem kendisi AK Parti’deydi ve başbakandı. 1 Kasım’da AK Parti’nin oylarını yükselterek tekrar yüzde 49’a çıktığı gibi oylarının yüzde 50’ye çıkmasını ve geçmesini mi bekliyor bilmiyorum. Ancak, bu sürecin imasının bile tabanında ciddi bir istikrarsızlık havası oluşturacağını söyleyebilirim.
Özellikle 15 Temmuz 2016 sonrası muhalefet ortak hareket etmeye başlamış ve Akşener henüz parti kurmadan bile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ittifak etmeye başlamıştı. 16 Nisan halk oylaması sürecindeki “Hayır Bloku” ekseninde birleşilmesi bunun en somut örneğidir.
O dönem “Hayır Bloku” içerisinde Akşener ile birlikte Abdullah Gül’ün muhalefetin ortak adayı olması için CHP’lilerle masada pazarlık için oturduğunu söyleyen Ali Babacan da vardı, Konya’da alttan alta “hayır” için çalışan Ahmet Davutoğlu da.
Türklük’ten rahatsız olanlar var.
Bunların bazıları Türk oldukları halde aşağılık kompleksi ile Batı ya da başka emperyalist ülkelerin hayranı. Devşirme oldukları için Türklük onlara ağır gelir, taşıyamazlar.
2023 bilindiği gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin 100'üncü yılı.
Hissedenler için derin anlamları var. Şahsen bir Türk olarak heyecanlanıyorum. Her geçen gün tam bağımsızlık noktasındaki adımları coşkuyla karşılıyorum.
Erken emeklilik ilk Süleyman Demirel zamanında kadınlarda 38 yaş, erkeklerde 43 yaş olarak yasalaştı. Sonraki süreçte Kemal Kılıçdaroğlu’nun Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı olduğu dönemde Demirel’in çıkardığı yasa iptal edildi.
1999’daki Erken Emeklilik Kanunu'nun iptalinin çıkarılmasını sağlayan Kemal Kılıçdaroğlu idi. Şu an Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı olan Kürşat Arat’ı kimse tanımaz. İş odaklı çalışan, geçmişte Merkez Bankası gibi bir kurumda çalışmış, Bakanlık'ta da Müsteşar Yardımcılığı yapmış, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin tarafından atanmış, Vedat Hoca gibi liyakatli bir Başkan’dır.
Meral Akşener, Selanik göçmeni bir ailenin kızı olarak 1956 yılında doğmuş. 1979’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden mezun olarak 1982 yılına kadar öğretmenlik yapmış. Ardından da Yıldız Teknik Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olup doktorasını tamamlayarak doktor öğretim görevlisi olarak çalışıyor.
1994 seçimlerinde Yalım Erez’in önerisiyle Kocaeli Büyükşehir Belediyesi için DYP’den aday yapılıyor. Sonra DYP milletvekilliği dönemi var. Tansu Çiller ile yakın çalışma arkadaşı olarak Çiller ailesi ile yakınlaşıyor. Sekiz ay İçişleri Bakanlığı yapıyor. DYP sonrasında bir ara AK Parti kurucuları arasına ismini yazdırmış sonrasında kamuoyunun çok bilmediği bir sebeple kurucu olmuyor. Ben konuyu bilen birisine sordum. Meral Hanım kurucu olmak için ısrarcı oluyor. Ancak, Millî Görüş hareketinden ileri gelenler tarafından önlerine koyulan bazı belgelerle kurucu olması uygun görülmüyor. Yani AK Parti kuruculuğundan vazgeçen kendisi değil. Bunun üzerine Afyon’daki AK Parti’nin toplantısına Hüseyin Çelik ile birlikte gidecekken gitmiyor. Sonrasında MHP’de siyasetine devam eden Akşener, Grup Başkanvekilliği yapıyor.