İstanbul’a dünyanın bile gıpta ile baktığı devasa bir havalimanı yapıldı… Doğal olarak da eskisinin ne olacağı merak konusu oldu… Yani Atatürk Havaalanı’nın…
İktidar partisi buraya çok büyük bir ‘millet bahçesi’ yapılacağını açıkladı…
İmamoğlu’na tepki gösterenler tırnak içinde söylüyorum hep kendi mahallesinden…Ne olmuş yani?.. Bu tür gezilere gazeteciler davet edilir, o gazeteci de bu davete katılır… Davete katılan gazeteciler de illa ki İmamoğlu taraftarı olarak etiketlenemez…Ortada çok daha ciddi tartışmalar varken, bu tür polemiklerle zaman kaybı yaşıyoruz…
Son yazımda bu turları düzenleyen İmamoğlu’nun gerçek hedefini dilim döndüğünce açıklamaya çalıştım… Bunu bir tarafa koyuyorum…
Partisinin neferi olduğunu iddia eden İmamoğlu’nun kendisi için çalıştığı çok açık ve net… Ortada cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili çok büyük tartışmalar varken, partisinin genel başkanı adaylık konusundaki tavrını, lafı hiç eveleyip gevelemeden, açıklamışken nereden çıktı bu Karadeniz gezisi?..
Niye CHP’li diğer belediye başkanları başka illerde miting yapmıyor?...Adaylık için ismi gündeme başka bir parti liderleri tarafından ortaya atılan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş mesela, neden İç Anadolu turuna çıkmıyor?...
Bu yetmedi, söz verdiği üzere borcunu ödemediği gerekçesiyle elektriği kesildiği iddia edilen bir vatandaşın evini ziyaret etti karanlıklar prensi!.. Mumlar eşliğinde sohbetler edildi, sıkıntılar masaya yatırıldı…
Karanlıklar prensi tam bu kampanyaların keyfini sürmeye hazırlanırken Enerji Bakanı Fatih Dönmez keyiflere taş koydu… Her ne kadar karanlıklar prensi, “Erdoğan’ın enerji bakanı budur. Beceriksiz, yalancı, kelime cambazı. Ey Bakan, bu yazdığın yalansa hemen istifa edecek misin?” dese de Bakan Fatih Dönmez haklı çıktı…
Bu yıl da içinde bulunduğumuz Ramazan ayında sayın Cumhurbaşkanı sanatçılara yönelik bir iftar verdi…
Buraya kadar her şey normal…
Doğal olarak merak ediliyordu… Çünkü, son anketlerde şişirilip pişirilen Ekrem İmamoğlu geri plana düşmüş, Mansur Yavaş ismi öne sürülmeye başlanmıştı…
Beklenen açıklama çok gecikmeden geldi Mansur Yavaş’tan: “Benim belediyecilik anlayışıma göre bir belediye başkanı seçildiği andan itibaren sadece görevini yapmalı. Ne diğer siyasi partilere ne de siyasi partilerin genel başkanlarına cevap vermemeli, sadece işini yapmalı. Ben kamu görevlisiyim, kendimi siyasetin içinde görmüyorum…”
O kadar göklere çıkarıldı ki bunu hazmedemedi!.. İstanbul yetmez oldu ona… Arkasına aldığı rüzgarı yanlış hesaplayınca başka hedeflere yelken açtı!... Hatta o kadar ileri gitti ki, ittifak ortakları olan partiye “Beni yalnız bırakmayın, bana destek verin cumhurbaşkanı adayı olayım” demekten bile geri durmadı…
Başarılı olmadı da değil hani…
Bir tarafta Rus heyeti diğer tarafta Ukrayna… Ayağa kalkmış Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı alkışlıyorlar… Neresinden bakarsanız bakın her yönüyle mesajlarla dolu. Minnet, hayranlık ne derseniz deyin… O alkışlar aynı zamanda Putin ve Zelenski’nin de alkışları…
Her ne kadar içeride manda yoğurdu polemiği ile meşgul olsak da dünyada taraflı tarafsız herkes Türkiye’ye gıpta ile bakıyor… Ölümlerin sona ermesi için Türkiye’nin gösterdiği samimi gayret büyük takdir topluyor… Cumhurbaşkanı Erdoğan öncülüğündeki Türk Dışişleri son yılların parmakla gösterilecek dış politikasını yürütüyor…
Siviller öldükçe, Putin konuştukça, nükleer silahı tehdit olarak kullandıkça Rusya kaybediyor…
Siviller öldükçe, Zelenski ABD ve Batı’ya inanarak ülkesini ateşe attığını itiraf ettikçe Ukrayna da kaybediyor…
O yazımın üzerinde 1 hafta geçti, Türkiye bu konuda üzerine koya koya yürümeye devam etti… Antalya’da Davos zirvelerini kıskandıracak organizasyondan tutun da dünya liderleriyle gerek yüz yüze gerekse telefon görüşmeleriyle kilit ülke konumunu daha da pekiştirdi…
Tablo tam da şu;Dünya liderlerinin görüşmek için sıraya girdiği tek ülke Türkiye…
Sadece 3-5 gün içinde Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, Türkmenistan Cumhurbaşkanı Berdimuhammedov, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Hollanda Başbakanı Rute, Avusturya Cumhurbaşkanı Bellen, İngiltere Başbakanı Jonshon, Litvanya Cumhurbaşkanı Nauseda ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic olmak üzere 14 liderle defalarca görüştü…
Ve son olarak ABD Başkanı Biden ile telefon görüşmesi…
Her iki ülke ile de ilişkilerimiz gayet sıcak…Birçok alanda işbirliklerimiz var… Özellikle turizm alanında en önemli müşterilerimiz…
İşte bu nedenlerle son 1 aydır çok daha yakından takip ettiğimiz gelişmeler doğrultusunda çıkardığım sonuçlar şunlar;
Her zaman olduğu gibi kimileri Bozdağ’ın gelmesiyle zehirlerini kustular!...Ancak şunu gözden kaçırdılar….
FETÖ bugün zehir kusanların tamamının o dönem telefonlarını dinliyordu… Bozdağ, bahsettiğim o dönem göreve geldiğinde önce bu arkadaşların da içinde olduğu birçok ismi FETÖ’nün dinleme ağından kurtardı… Şimdi tek tek bu isimleri sıralamayayım…
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, TV100’de katıldığı canlı yayında Kerem Kırçuval’ın, ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez aday olup olamayacağı’ tartışması ile ilgili sorusuna aynen şu cevabı veriyor:
“Aday olmak istiyorsa buyursun gelsin. Millet herkese boyunun ölçüsünü versin. Bu tartışmalar artık geride kalmalı. Bir karabasandan Türkiye’nin kurtulması lazım. Biz böyle tartışma açmayacağız. Başkası açarsa bilemem…”
İstanbul kar krizi yaşarken Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İngiltere Büyükelçisi ile balıkçıda vakit geçirmesi eleştirilere neden olmuştu… ‘Şehri karla boğuşurken bir belediye başkanının krizi yönetmek yerine 3 saatlik bir yemeğe katılması doğru muydu yanlış mıydı?’ üzerine yapılan tartışmalar doğruydu… Ancak gözden kaçan İmamoğlu’nun görüştüğü kişinin kimliği ve yemekte ne konuşulduğuydu…
Çok geçmedi ABD’nin yeni büyükelçisi de İmamoğlu’nu ziyaret etti…