Dolardaki düşüş sürecek mi? Albaraka Türk Başekonomisti açıkladı
Hazine ve Maliye Bakanlığı yeni mevduat sisteminin detaylarını yazılı bir açıklama ile yayımladı. Albaraka Türk Başekonomisti Dr. Ömer Emeç yapılan açıklamanın ardından dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. İşte bilinmesi gerekenler...
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın yeni mevduat sisteminin detaylarının belli olmasının ardından Albaraka Türk Başekonomisti Dr. Ömer Emeç'ten dikkat çeken bir açıklama geldi.
Yeni sisteme ilişkin, "'Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat' ürünü TL’nin gücünü artırmak amacıyla yapılan bir hamle" diyen Ömer Emeç, "Şu an için kısa vadede pozitif etkiler oluştururken yatırımcıları TL’ye yönlendirebilecek bir ürün olarak öne çıktı. Enstrümanın yapısı yavaş yavaş netleşiyor. Bakanlığın açıklamasına göre 3-6-9 ve 12 ay vadede bu ürün uygulanacak. Mudiler, mevduatların vadesine uygun hareket ettiği müddetçe reel bir getiri elde edecek. Örneğin, 6 aylık bir vadede oluşturulan hesapta elde edilen getirinin üstünde bir kur artışının olması durumunda Hazine, aradaki farkı hesaplara TL bazında yatırarak TL’ye yatırım yapan yatırımcıya bir katkı yapacak" diye konuştu.
Kurun mevduat getirisinin altında kalması durumuna da dikkat çeken Emeç, "Eğer kur artışı mevduat getirisinin altında olursa, vade sonunu beklemenin bir getirisi olarak yatırımcılar mevduat getirisini elde edecektir. Kurun vadede yükselmesi halinde elbette Hazine üzerine ek bir maliyet yükleyecektir. Ancak bu hamleyle kurun hızlıca değer kazanması Hazine’nin stok döviz borcunu azalttığı için o maliyeti rahatlıkla karşılayabilecek bir kaynak açığa çıkarmaktadır" dedi.
Bu ürünün bankacılıkta uzun vadeli mevduatların ve katılıma hesaplarının da payını artırarak bu alanda da pozitif bir gelişme sağlayabileceğini ifade eden Ömer Emeç, "Bu adımları düşündüğümüzde kur artışına karşı etkili ve kararlı önlemler alındığı anlaşılıyor. Her ekonomik ürün ve model gibi bu üründe yatırımcıların güvenine bağlı. Yatırımcıların bu ürüne teveccüh göstermesi halinde TL’deki değerlenmeye ek olarak öngörülebilirlik ve stabilizasyon sağlanabilir. Bu durum da hem günlük ekonomik aktiviteye hem de yatırım, üretim ve ihracat alanlarına olumlu yansıyacaktır" ifadelerini kullandı.