Yılın ikinci yarısında dünya ekonomileri neleri takip edecek?
Yılın ilk yarısını bitiriyoruz.
Yılın ilk yarısı jeopolitik gerilimlerin yoğun olduğu, küresel piyasalarda sert dalgalanmaların yaşandığı, belirsizliğin çok yüksek olduğu bir yarı yıl oldu.
Dünyayı en çok rahatsız eden olay İsrail’in Filistin’e uyguladığı soykırım katliamı oldu.
Ve katliam hâlâ devam ediyor!
Jeopolitik açıdan sürecin bölgesel bir savaşa sürüklenmek istendiğini düşünüyorum.
Yılın ikinci yarısında yine jeopolitik gerilimler başta olmak üzere seçimler, enflasyon ve merkez bankalarının para politikasına ilişkin kararları önemli olacak.
- 5 Kasım’da ABD seçimleri küresel piyasalar için önemli bir sonuç doğurabilir.
ABD, 60. Başkanlık seçimini yapacak yeni Başkan 20 Ocak 2025’de yemin ederek görevine başlayacak.
- Çin-Tayvan geriliminde askeri müdahalenin olacağı bir süreci görebiliriz.
Çin-Tayvan gerilimininin çok tartışılacağı bir dönem olmasını bekliyorum.
- Merkez Bankaları, yılın ikinci yarısında istemeyerek de olsa faiz indirimlerine başlayabilir.
İlk önce Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve diğerleri.
Fed’in faiz indirimini yılın 3. veya 4.çeyreğinde yapmasını bekliyorum.
Fed tarafında kafa karışıklığı olsa da, yıl bitmeden 1 kez faiz indirme olasılığını güçlü görüyorum.
- İsrail’in planladığı bölgesel savaş ve ABD’nin bunu desteklemesi, yılın ikinci yarısında da Ortadoğu’nun çok konuşulacağı bir süreç olabilir.
Yine masum sivil insanların katledilmesi moralleri bozan bir süreci beraberinde getirebilir.
- Enflasyon konusunda merkez bankalarının almış olduğu tedbir ve kararların işe yarayıp yaramadığını takip edeceğiz.
Yılın ikinci yarısında enflasyon kalıcı mı, geçici mi düşecek izleyeceğiz.
ABD’de yüzde 3,4 olarak açıklanan enflasyon yüzde 3,1’e gerilemesini bekliyorum.
Türkiye’de ise yüzde 70’in üzeri görüldükten sonra yılın ikinci yarısında 20 puanlık bir düşüş öngörüyorum.
Öngörülemeyen gelişmeler ise daha riskli.
Savaş, doğal felaketler, terör eylemleri, lider değişimlerindeki süreçler küresel ekonomiler için riskli.
Anlık sert dalgalanmalar, yılın ikinci yarısında sürpriz olmamalı.
Yılın ilk yarısında olduğu gibi yılın ikinci yarısında da sepet yapmaya devam.
Riskler dağıtılmalı, fiyata değil miktara odaklanmalı, fiziki nakit biraz daha önemsenmeli.
Yılın ilk yarısında piyasalar daha çok anlık olayları fiyatlamaya çalıştı.
Öngörünün azaldığı, belirsizliğin arttığı bir süreç yaşadık.
Yılın ikinci yarısı için en azından risklerin belli olması, yatırımcının kendini koruması için şartların görülmesinde faydalı olmuştur.
Ne diyelim;
Her geçen yılımızı aramaya devam…