Zenginden alınınca neye itiraz ediyorsunuz?

Kredi kart limiti 100 bin TL ve üzeri olanlardan “yılda 1 defaya mahsus” 750 TL alınacak ve savunma sanayii için kullanılacak.

“Zenginden alınsın” diyenler neye itiraz ediyorsunuz?

“Efendim limitim 100 bin ama gelirim 50 bin” diyenler var.

Eyvallah, o kadar gelirin var ise yılda 1 kere savunma sanayiine vereceğin para gelirinin %0,14’üne denk geliyor. Çok mu fazla?

Buna mı itiraz ediyorsun?

Deprem bölgesi için 1 defaya mahsus 2. MTV istenince Murat131'e binen adam; "Devletime fedâ olsun" dedi ve deprem bölgesinde 100,000'inci konutun anahtarı verildi. Bunun adı milli birlik ve dayanışmadır. Benden yana helal olsun.

Durumu orta hal üzeri olanlardan yılda 1 defa 750 TL savunma sanayii için isteniyor.

İtirazlar samimi mi?

Burnumuzun dibine, 140 km mesafeye kadar İsrail girmiş! Dolayısıyla YPG, PKK, ABD girmiş.

Suriye’nin 33 km içerisinde Mehmetçik devriye atıyor.

Verilecek 750 TL’ye neden itiraz ediyorsunuz?

“Efendim paraya değil de nereye harcandığına itirazım var?” diyenler bu kez sahneye çıkıyor.

“Deprem vergileri nerede?” diye devam ediyorlar.

Vatandaşın, “Vergiler nereye harcanıyor?” deme hakkı vardır.

İkna olmuyorsa, detaylı anlatmak da elzemdir.

Lakin mevzu anlatılınca da “sırf muhalefet olsun diye” anlamazlıktan gelinmemelidir.

Nereye harcandığı net; ama bazısının kafa net değil arkadaş!

“İHA’lara dokunacağız” diyen adama sustunuz!

“YPG bize ne yapar ki?” diyen adama sustunuz!

TSK’nın sınırötesi terörle mücadele tezkeresine “hayır” diyenlere sustunuz!

Devlet şimdi savunma sanayi için 750 TL istedi diye yeri göğü inletiyorsunuz.

Bu bir hükümet, muhalefet meselesi değil; Ak Parti-MHP meselesi değil; bu bir vatan meselesi ve artık bu hususlarda birleşmemiz lazım. “Vatan meselesi” deyince dalga geçenler bile var, heyhat!

Düşman dibimizde!

Buyrun, DEPREM VERGİLERİ neredeymiş bakalım:

Bu mevzuyu geçtiğimiz 2023 Mart’ta yazmıştım. Bu sebeple rakamlar o güne ait; ama size fikir verecektir.

1999 depreminden sonra Ecevit Hükümeti tarafından “özel iletişim vergisi” çıkarıldı. O günkü şartlar altında mecburdular.

2000-2022 yıllarını kapsayan 22 senede toplam 36 milyar dolar “özel iletişim vergisi” toplandı.

Aslında “deprem vergisi” diye vergi yok! Bunun adı özel iletişim vergisidir ve her vergi gibi hazinede toplanır. Yani bu parayı kenara koyup, “deprem gelince sadece bu parayı kullanalım” demezsiniz! Bunu ben değil, uzmanlar söylüyor.

Şimdi bazı arkadaşlar; “Anladık kardeşim de sonuçta 1999’dan sonra çıkmış bir vergi var. Şu ana dek toplanan 36 Milyar dolar haydi hazineye gitti diyelim. Tamam da depremler için ne harcanmış, onu bir söyleyin hele” diyebilir.

İşte bilgiler:

2003 Bingöl, 2011 Kütahya Simav, 2011 Van, 2020 Elâzığ, 2020 İzmir depremleri...!

En son 2023 asrın felaketi ve 11 şehrin kısmen harabeye dönmesi, bazı ilçelerin yerle yeksan oluşu…

2003-2020 depremlerinden sonra yapılan konutlar, doğrudan ve dolaylı deprem yatırımlarının değeri o güne dek toplanan özel iletişim vergilerinin hemen hemen iki katı!

Yani toplanan verginin 2 katı oranında deprem bölgelerine harcanmış.

Büyük depremde 11 ilde eksiksiz bir şekilde 100 bininci konut teslim edildi, 50 bin konutun temeli atıldı.

Tüm depremzedeler evlerini alana dek devlet durmayacak.

Peki, “kentsel dönüşüm” de bir deprem önlemi değil midir?

Evet, dönüştürülen her konut eğer sağlam yapılırsa depreme karşı önlemdir.

TOKİ son 22 yılda, yani 2002-2024 arasında 1 milyon 365 bin konut yapmış. Büyük afetin yaşandığı 11 ilde yaptığı konutların 1’i bile yıkılmamış, hasar görmemiş, kullanılıyor.

Hülâsa; deprem vergileri yani özel iletişim vergileri fazlasıyla deprem bölgesine harcanmış. Şimdi savunma sanayii için toplanacak ücretler de fazlasıyla ülkemizin savunması için harcanacak.

SON SÖZ: Ak Parti’de genel başkan yardımcıları ve Cumhurbaşkanlığı’nda kabine değişikliği geliyor. Zaten esas değişim kongreyle beraber Merkez Karar Yürütme Kurulu’nda olacak. Genel Başkan Yardımcıları da farklı bir sürpriz olmazsa 2025’in ilk çeyreğinde değişecek. Kabinede “sil baştan” bir değişim olmayacak. Ancak “bürokrat-teknokrat” ağırlığından “siyaset” ağırlığına bir geçiş olacağı Ankara’da konuşuluyor.