Fenerbahçe’nin efsane futbolcuları arasında yer alan Volkan Demirel, aktif futbol yaşamını noktaladıktan sonra kariyerine teknik adam olarak devam etti. Fenerbahçe’de yardımcı antrenörlük yaptıktan sonra Fatih Karagümrük, daha sonra ise Hatayspor’un başına geçti. 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem felaketine Hatay’da yakalanan ve bölgedeki insanların sesi olarak onların bir an olsun yanından ayrılmayan Volkan Demirel ve eşi Zeynep Sever Demirel herkes tarafından takdir edilmişti.
Sanılanın Aksine YouTube Kanalı konuk olan Zeynep Sever Demirel, samimi açıklamalarda bulundu. Demirel şunları söyledi:
“Biraz zor zamanlar geçirdik. Şimdi toparlanmaya çalışıyoruz. Hayatımın herhalde en zor dönemini geçirdim. Geçirdik ailece ama her günüme şükrettim. O yaşadığım zor zamanlar sayesinde şimdi yavaş yavaş toparlıyoruz artık. Bakınca böyle hayatıma zaten çok radikal büyük değişimler bir evliliğimdi herhalde. Belçika’dan Türkiye’ye taşınıp evlenmemdi, çocuk sahibi olmamdı. Hala düşünüyorum mesela Belçika’da yaşamaya devam etseydim ne olurdu? Nasıl bir gelecek beni beklerdi? En büyük hayatımdaki karar buydu. Çünkü çok erken bir yaşta aldım bu kararı.”
VOLKAN DEMİREL İLE NASIL TANIŞTI?
“20 yaşındaydım. Volkan’ın evlilik planları vardı. Ben daha çok emin değildim. Sonra da işte böyle bir karar aldık. Evlenelim dedik. Ben Belçika’dan Türkiye’ye taşındım. Sonuçları çok güzel oldu. İyi ki de böyle bir karar almışım diyorum tabii şimdi baktığım zaman.”
“Ben lise okuyordum aslında Volkan’la Türkiye’ye geldiğim zaman yazın bir ortak arkadaşlığımız sayesinde Volkan’la tanıştık. İlk zaman tabii böyle tanıştığımız zaman benim de tabii ki de herkesin olduğu gibi ön yargılarım vardı. Sonra bir müddet böyle bir konuşmadık. Bir yıl kadar. Sonrasında bir yıl sonrasında da çıkmaya başladık öyle oldu.”
“Benim zaten öyle bir planım vardı. İstiyordum. Volkan da hatta çok böyle emin değildi. Yapmasan mı acaba falandı böyle. Sonra ben zaten kafaya koyduğumu yapan bir tip olduğum için ‘hayır ben bunu yapacağım’ o da destek oldu sonrasında öyle oldu.”
“Bize öğretilen şey en başta çok yanlış olabilir mi acaba? Ne bileyim sanki böyle aşk hiç bitmeyen bir şeymiş gibi lanse edilir. Ne bileyim filmlerde mesela çok değerlidir. Çok önemlidir. Aşk çok ön plandadır ve sanki sonsuza dek sürebilecekmiş gibi gözükür. Ama ben mesela aşkı da herhangi bir duygu olarak nitelendiriyorum. Yani birinden de nefret ettiğin zaman çok uzun süre sürmüyor bu. Ya da sinirlendiğin zaman sinirin bir süre sonra geçiyor. Bunun bilincinde olursak eğer işte bazı şeylerde yürümeye başlıyor.
Ben bunun bilincine tabii ki de 19 yaşında Volkan’la tanıştığım zaman varmamıştım. Gelemezdim yani buna zamanla alışıyorsun. Zamanla o ilk zamanlardaki duyguyu aslında evlilikte aramamaya başlıyorsun. Çünkü yerine farklı şeyleri koyuyorsun. Farklı değerlerin olmaya başlıyor. Bu ilişkinin en başında da aslında ilişkini kurduğun temel değerlere çok bağlı. Eğer sürekli bir arayış içerisinde isen ve sürekli yeni bir şey yeni bir heyecan yeni bir duygu peşindeysen o ilişki de yürümemeye başlıyor. İnsanlar da ne bileyim evlilikten beklentilerini bu şekilde eğer alırsa yani bu şekilde olduğunu bilirse bence daha doğru daha uzun süreli ilişkiler görülebilir diye düşünüyorum.”
“VOLKAN FAZLA TAVİZ VEREN BİR BABA”
“Çocuklar olduktan sonra çocuk öncesi yaptığın bütün kavgaların saçmalığın farkına varıyorsun. Çünkü zaten ana topik çocuklar olmuş oluyor ve hep bütün tartışmalar ve zıtlaşmalar çocuklar üzerinden olmaya başlıyor. O yüzden çocuklar çok büyük bir değişim yapıyor evlilikte. İyi bir baba. Ama mesela bana göre Volkan fazla şey taviz veren bir baba. Bizim mesela çatıştığımız noktada o. İyi polis. Ben evde bir düzen, disiplin sağlamaya çalışıyorum. Volkan bir geliyor. Yerle bir ediyor her şeyi.”
“VOLKAN BİR ŞEYİ KAFASINA KOYAR. HOP ANINDA YAPAR”
“Volkan’da çok büyük bir öz güven vardır. Bilmiyorum belki futbolculuk geçmişinden kaynaklanan bir şeydir. Belki de karakter yapısı zaten öyledir. Kendine çok güvenir. Her konuda ve yaptığı bir şeyinde hep arkasında olur. Ben de mesela onun tam tersidir. Ben çok kolay etkilenirim eleştiriden kötü sözden çünkü zaten belki de şeyden kaynaklanıyor olabilir bu. Bu ben kendim eleştirmeyi ve karşımdakine kötü söz söylemeyi sevmediğim için bana böyle bir şey yapıldığı zaman ben hemen etkilenirim bundan ve bu benim kalbimi kırar. Çok kolay iş bitirir Volkan bir de. Yani bir şeyi hemen mesela ben çok tezcanlı bir tip değilimdir. Bir karar almam tipik bir yengeç burcu olarak çok uzun sürer. Yani onu tartarım işte ardına arkasını düşünürüm. Volkan bir şeyi kafasına koyar. Hop anında yapar mesela.”
“DOĞRU GELMEYEN BİR ŞEYDE DE EN KATI BEN ELEŞTİRİRİM”
“Her şeyi paylaşırız. Ben Volkan’ın en katı eleştirmenlerinden bir tanesiyimdir. Kimse bilmez bunu çok fazla ama popüler insanların çevresinde çok fazla onları yükselten iyi sözler söyleyen ve onlarla birlikte olmak için iyi yönlerini ön plana çıkaran tipler olur. Bu bence işte popüler insanlarda ya da futbolcularda ya da işte ne dersen de çok büyük bir eksiklik. Ben hep onun yani yaptığı doğru bir şeyde de hep arkasında olurum. Bana göre doğru gelmeyen bir şeyde de en katı ben eleştiririm mesela.”
“AMELİYAT ELDİVENİNE SÜT KOYUP AMELİYAT ELDİVENİNİ DELİP BEBEĞE VERMEYE ÇALIŞTIM”
“Arkadaşlarımızın bebeği vardı. Onlar enkazdan çıktılar. Çok çok kötü bir şekilde çıktılar. Saatler sonra çıktılar. Bir gün önce beraber yemek yediğimiz, sevdiğim bebek yani üzerinde sadece bezi ve bir battaniyeye sarılı bir şekilde kucağımıza geldi. Annesi babası hastaneye gitmek zorunda kaldı. Ve bize kaldı. O an emzik yok, bez yok, biberon yok. Yani bütün çaresizliği yaşadık biz orada. En son ameliyat eldiveni var. Tesisteyiz çünkü. Ameliyat eldivenine süt koyup ameliyat eldivenini delip bebeğe vermeye çalıştım. Bir arkadaşla birlikte.
Bu benim normalde hayatta aklıma gelebilecek bir şey değil ama o an şartlar o kadar kısıtlı ki insan gerçekten böyle kabuğunu kırıp bambaşka şeyler aklına getirebiliyor yani. Bilmiyorum. Hayata olan bakış açım çok değişti. Çok net ve katı kurallarım yok artık hayata karşı. Her şey olabilir. Her şeyin başı sağlık diye klişe bir laf var ama gerçekten her şeyin başı sağlık. Çaresizlik, yakınlarına ulaşamamak, onlara yardım edememek insanlara daha fazla yardım edememek. O çaresizlik gerçekten Allah kimsenin başına vermesin ve bir daha yaşatmasın.”
“NE BİLEYİM DAHA BEN ŞEHİR HAYATINDAN UZAKLAŞMAK İSTİYORUM”
“Çok uzun yıllardan beri istediğim bir şey var ama mesela Volkan’la o konuda çok anlaşamıyoruz. Ne bileyim daha ben şehir hayatından uzaklaşmak istiyorum. Biraz daha doğal tarım yapabileceğim vesaire bir hayat istiyorum. Tabii mesela çocuklar için de bu çok radikal bir değişiklik ve kesinlikle kabul ettikleri bir şey değil. Kendimle alakalı bu tarz böyle bir düşüncem var. Ama dediğim gibi yapabilir miyim? Hayata geçirebilir miyim? Ondan çok emin değilim.”